Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan Sağlık Kültür ve Etik Öğrenci Topluluğu Başkanı Ali Paçal, “Edebin ve kültürün asıl menbaı ve bizi biz yapan medeniyetimizin temel taşlarından biri nübüvvet taşıdır. Hayatımızın her anında bizlere örnek olan Peygamber Efendimizin anılması ve anlatılması gerektiğini düşündüğümüz için düzenlediğimiz programa katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederim.” dedi.
Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Şahin ise yaptığı konuşmada “Müstesna bir sevinç olan Hz. Muhammed’in Medine’de bütün insanlığı kanatları altına alarak kurduğu medeniyeti konuşmak için burada toplandık. Peygamber Efendimiz hadis-i şerifinde ‘Kişi sevdiği ile beraberdir’ demiştir. Kişi kimi severse ondan bahseder. Biz de bugün en sevgilimiz olan Resulullah Efendimizi ve medeniyetini konuşacağız.” dedi.  
“Bizim Medeniyetimiz: İnsanlık”
Söyleşide KMÜ’lülerle bir araya gelen Şair-Yazar Muhammed Ali Eşmeli, Peygamber Efendimizin yüce şahsiyetinden ve o yüce şahsiyet ekseninde tesis edilen medeniyetimizden bahsetti.
Asırlar içerisinde her anlayış, ideoloji ve yaklaşımın kendisine bir yapı oluşturduğunu belirten yazar, “Tarihin hakikatleri bize her zaman şu gerçeği gösterir; bizim medeniyetimizin temel ayarları diğer medeniyetlerden çok farklı, çok daha mükemmel, mukaddes ve insanı insan yapan özelliklere sahiptir. Bizim bu idraki bilmemiz, yaşamamız, yaşatmamız tarih önünde bütün dünyaya karşı gereklidir.” dedi.
“Dünyanın artık medeniyetten anladığı sadece kuvvettir. Güçlüysen her şey senin hakkındır anlayışı hakim.” diyen Eşmeli, “Biz ise Efendimizin, kızına bile taviz vermeyip ‘hırsızlık yaparsan elini keserim’ dediği bir medeniyetten geliyoruz. Hz. Muhammed yokken insanlık yoktu. Peygamber Efendimizin doğumu ile insanlık yeniden doğdu. Peygamber Efendimizin şahsiyetinden aldığımız medeniyette dürüstlük, merhamet, şefkat ve rahmet vardır.” şeklinde konuştu.
Muhammed Ali Eşmeli, “Mutfakları ve vitrinleri farklı medeniyetlerin kimseye faydası yoktur. Maskeli medeniyetlerin maskeleri düştüğü zaman altında felaketler ortaya çıkıyor. Biz kendi medeniyetimizi iyi tanıyıp yaşama mesuliyeti içinde olmalıyız. Bizim medeniyetimiz büyüdükçe mütevazileşen ve insana cevher veren bir medeniyettir. Dünya bu medeniyete, rahmete, merhamete, şefkate muhtaçtır, değilse insanlık için huzur mümkün değildir.” dedi.
“İç âlem asıl psikolojidir”
Bizim medeniyetimizde insanlığın iki kanatlı tarif edildiğini, bunlardan birisinin gönül demek olan iyilik yanını, diğerinin de nefisle tarif edilen kötülük yanını oluşturduğunu belirten Eşmeli, “İnsanlık artık kendini ispatlamada kötülüğü kullanıyor. Oysa insanlar kendilerini manevi, akli ve mantıki yönde ispat etmelidir. İnsanın nefsi yönüne psikoloji adını veriyorlar, fakat insanların iç âlemi asıl psikolojileridir.” dedi.
Eşmeli, medeniyetimizin vazgeçilmez şartını ‘iç dünyamızın ufkunu geniş tutmak’ olarak açıkladı ve iç âlem ne kadar dolu olursa insanlığın hangi alanda olursa olsun o kadar sağlam adımlar atacağını söyledi. Eşmeli buna örnek olarak Süleymaniye Camisinin yapım aşamasını verdi ve Mimar Sinan’ın hem maddi hem manevi özelliklerini sonuna kadar kullanarak adeta canını eritircesine işini yaptığını ve muhteşem Süleymaniye camisinin böylelikle ortaya çıktığını belirtti.  
Söyleşi, şiir ve ilahi dinletisi ile devam etti. Plaket takdiminin ardından katılımcılara kitap hediye edilmesi ve süt ikramıyla etkinlik sona erdi.