Geleneksel Türk Okçuluk Unvanını Alan Osman Hocayı Tebrik Ediyoruz

Karaman ile ilgisi olmayan kişiler bu yazıyı okuduklarında, sanatçıların hepsinin adının Osman Hoca olması ne kadar büyük bir tesadüf şeklinde düşünebilir.
Ve bu kadar sanatçının Karaman’da olmasına da gıpta ile bakarlar.
Hiç akıllarına gelmez ki, bu unvanların aynı sanatçıya ait olduğu.
Nasıl gelsin?
Başka yerde okuyup görsek, bizim aklımıza da gelmez.

Osman Hoca geçtiğimiz günlerde de yazıldı, çizildi.
Karaman’a olan katkıları, sanatçı kişiliği bir bir anlatıldı.Ebru dersleri,hat sanatına olan düşkünlüğü,üflediği neyleri kendisinin yaptığı, gazelhanlığı, mevlithanlığı…
Hep anlatıldı.
Ama yaptığı işler o kadar ses getiriyor ve gelen konukların o kadar beğenisini kazanıyordu ki o , “bekleyin görecekleriniz bundan sonra” dercesine, sürekli yeni projeler peşinde koşuyordu. Sanatçı kişiliğinin verdiği enerji dur durak bilmiyor,içinden gelenleri dışa vurmakta hiç bir sakınca duymuyordu.
Geçtiğimiz günlerde kazandığı bir unvan ile bu çalışmalarının karşılığını bir kez daha alıyor,yeni bir başarıya imza atıyordu.
Artık o,Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleneksel Türk Okçuluğu Sanatçısı ”idi.
Kendisi de bu sevincini bizimle paylaşarak,bizleri de bu gururuna ortak etmiş şu açıklamada bulunmuştur.:
“2013 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurumuzun neticesini, 20 şubat 2015 tarihinde almış ve Karaman’ımızda ok, yay ve zihkir nasıl yapılır, adlı bir belgesel çekimini yapmıştık .Aynı zamanda bu belgeselin yaklaşık 200 sahifeden oluşan bir de kitabı çıkacak idi, kitap şimdilerde son halini almak üzere. Kitabı kültür ve Turizm Bakan’lığı Araştırma ve Eğitim Dairesi Başkan’lığı basacak. En sevindirici olay ise henüz Türk okçuluğu yapımı bir sanat sayılmaz iken bizim yaptığımız bu çalışmalar meyvesini verdi ve Cumhuriyet tarihinin ilk Türk okçu sanatçısı olarak bakanlık tarafından onaylanıp kimliğimiz geldi.Artık bize bu belgenin hakkını vermek için Karaman’ımıza yakışır işler yapmak düşüyor. En başta bir temsili Türk Okçuluğu Tekke’si açmak ve bu Tekke’ye tabi ki bizim özümüzde olan değerlerimizi de katarak ve Yunus Emre’mizin bir ömür çalışıp didinip bütün mal varlığını vakfettiği,  temsili Kirişçi Baba Okçuluk Tekkesi’ni kurmak olacaktır .”
Bize de,bu başarının önünde önümüzü ilikleyerek,bir cümle etmek düşecektir:

“ Her şehre, bir Osman Hoca gerek.”



kartap.org