Urartu dönemi takılara ait en kapsamlı sergi olan Rezan Has Müzesi Urartu Takı Koleksiyonu sanatseverlerle buluştu.

Bank of America Merrill Lynch’in küresel ölçekli Sanatı Koruma Projesi kapsamında destek verdiği Rezan Has Müzesi Urartu Takı Koleksiyonu’ndaki eserler günümüz takılarına benzerliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor.

Urartu dönemine ait takı ve kemerlerden oluşan 1.100 parçalık özel koleksiyon ile ilgili bilgi veren Ahu Has, süslenmenin erkek, kadın, çocuk farketmeden herkesi kapsadığını, takıların süslenme, beğenilme, statü göstergesi olması dışında, Urartulu ustaların zengin düşünce yapısını yansıttığından ve özellikle ikonografik açıdan, çağdaşı uygarlıklarla mukayese edilmez derecede üstün olduklarını gösterdiğini belirtti. Ahu Has, ‘’Estetik kaygı çok önemli. Çünkü işçiliğe baktığınızda binlerce yıl evvel yapılmış bu eserlerin tek tek, ince ince işlenmiş olması hayranlık verici. Bugün de değişen bir şey yok onların taktığı her şeyi bugün de takıyoruz. Beğenilme,süslenme konusunda zaman hiçbir şeyi değiştirmiyor’’ şeklinde konuştu.

Has, Rezan Has Müzesi’nin kendi koleksiyonunun ilk tematik bölümü olan bu serginin yaklaşık bir yıl boyunca gezilebileceğini dile getirirken, Koleksiyon’daki eserlerin tamamının restorasyon ve konservasyon çalışması ekibimiz tarafından özenle gerçekleştirildi Özellikle taş ve maden işçiliğinde oldukça gelişmiş olan Urartuların, topraklarındaki zengin maden yatakları sayesinde tunç, altın, gümüş ve demiri üstün bir sanatsallıkta işlediklerini belirtti.

Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın ise müze ile ilgili bilgi verirken Kadir Has Üniversitesi Rezan Has Müzesi’nin Türkiye’de toprakaltı eserlerine sahip tek üniversite müzesi olduğunu vurguladı ve bu eserlerinin Neolitik Çağ’dan, Selçuklulara kadar uzanan geniş bir dönemi kapsadığını ifade etti. Prof. Dr. Aydın, sergilenen koleksiyondaki eserlerin iki yıllık bir proje sonucunda restore edilip, koruma altına alındığını söyledi. Aydın, ‘’Urartu kemerlerinden oluşan zengin bir koleksiyon restorasyonun ardından müzemizde sergilenmekte. Koleksiyon bu anlamda tek olma özelliğini de bünyesinde barındırıyor’’ dedi.

Günümüzde kullanılan takıların çoğunun Urartu döneminde de olduğunu ifade eden Aydın, ‘’Şaşırtıcı ama buradaki takılar modern dönemde kullanılan parçalara da benziyor. Çünkü Neolitik Çağ’dan itibaren baktığınızda her türlü takının çok güzel örneklerini o dönemlerde de görüyoruz. Bugünkü takılarla o dönemi karşılaştırdığınızda dahi ‘’Çok güzel, bugün olsa takarım’’ diyeceğiniz örnekler elimizde mevcut” diye konuştu.

Doğu Anadolu’ya özgü bir uygarlık olan Urartu Krallığı’na ait takıların yer aldığı sergide; M.Ö. 8. ve 7. yüzyıla ait iğneler, yüzükler, küpeler, bilezikler, fibulalar, kemer parçaları, adak levhaları, pazıbentler, boyunluklar, kolyeler, saç spiralleri, pektoral ve bütün bunların yanı sıra, 74 adet kemer bulunuyor. Bu takılar, yüzyıllar boyunca toplumsal statüyü belirleyen en önemli unsurların başında gelen, beğenilme, gösteriş gibi insani duyguları yansıtıyor olama özelliğiyle sanat ve tarih takipçilerini bekliyor.