MISIR’DAKİ DARBE ASLINDA NE?

Mısır halkının hür iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanının halkın hür iradesiyle değil darbeyle devrilmiş olması ve bu darbenin ardından dünyanın ortaya koyduğu tepki Müslümanların akıllarını başlarına toplaması için yeterli bir göstergedir.

Amerika Birleşik Devletleri , Avrupa Birliği ve bu birliği oluşturan ana ülkeler başta olmak üzere Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin yaptığı açıklamalar kendi bayraklaştırdıkları ilkeler adına utanç vericidir.

Bir kere BM ortaya koyduğu tavır ve yaklaşımlardan dolayı çoktan misyonunu tamamlamış ve kukla bir kurum hüviyetine bürünmüştür. Her şeyden önce taraftır, önyargılıdır. İki yüzlü davranmaktadır. Tarafsız ve bağımsız kararlar alması gerekirken Müslümanların aleyhine taraflı davranmaktadır. Mısırdaki darbe sebebiyle yaptığı açıklama bunu bir kez daha ortaya koymuştur. Artık BM benim nazarımda yok hükmündedir.

ABD ve AB ise cemaziyelevvellerini şüphesiz ki bir kez daha göstermiştir. Hani bayraklaştırdığınız demokrasi, hani bayraklaştırdığınız insan hakları, hani millet iradesi. Bunlar sadece sizin menfaatlerinize hizmet ettiği müddetçe bir anlam ifade ediyor yoksa bunların sizce hiçbir kıymeti yok.

Sizin bencilliğinizi, menfaatperestliğinizi, yanlığınızı, sömürünün iliklerinize işlediğini, haçlı zihniyetinizin asla kaybolmadığını, sözde demokrasi dediğinizi, sözde insan hakları savunuculuğu yaptığınızı bir daha Mısır halkının iradesine indirilen darbeyle gördük. Ey batı siz busunuz. Batıl, gaddar, bencil, menfaatperest.

Demokrasiyi, insan haklarını, adaleti, eşitliği, tarafsızlığı putlaştıran batı, bu putlarınızı yiye yiye bitireceksiniz. Hem bitirecek hem biteceksiniz.

Mısır’da olup bitenlerin Mısır halkının istekleriyle olmadığını, tıpkı Türkiye’deki Gezi Parkı olaylarının Türk halkının isteğiyle olmadığını bildiğimiz gibi biliyoruz.

Kurduğunuz Batı  Medeniyeti, vaat ettiğiniz dünya cenneti çoktan çatırdamaya başladı. Medeniyetiniz insanlığın hayrına fayda etmedi. Kan, gözyaşı ve zulüm akıttı kurduğunuz medeniyet.

Sömürü üzerine kurduğunuz bu medeniyeti demokrasiyle, insan hakları savunuculuğu ile örtmeye/perdelemeye çalıştınız ancak şunu bilin ki örtü kalktı, perde aralandı.

Mısır’daki darbe sadece Mısır halkına yapılmış bir darbe değildir. Aynı zamanda Müslümanların birlikte hareket etmesini engellemeye yönelik bir darbedir. İslami bir anlayışın Mısır’da iktidar olmasının Arap Birliğinin merkezi konumundaki bu ülkede nasıl bir etki yapacağı birileri tarafından iyi bilinmektedir. Dünyanın en eski yerleşim yeri ve uygarlığı olan Mısır’da kuvveti değil hakkı üstün tutan, zulmü değil adaleti esas alan bir anlayışın hakim olmasının Müslümanların birlikleri, dirlikleri adına nasıl bir sonuç çıkaracağı birileri tarafından iyi bilinmektedir. Darbe elbette ki boşuna değildir. Batı’nın iki yüzlü davranması, bayraklaştırdığı putlarını yemesi elbette ki boşuna değildir.

Bu darbenin perde arkasında Gezi Parkı olaylarında oynattıkları tiyatronun senaristleri vardır. Bu darbenin perde arkasında Başbakanın Gazze ziyaretini engellemeye çalışan zihniyetin izleri vardır.

İstenilen çok açıktır. Müslümanlar kendi ayakları üzerinde durmasınlar, yer altı ve yerüstü zenginliklerini kendi menfaatleri adına kullanmasınlar. Evet efendim, buyur efendim, ye fendim, sömür efendim, vur efendim, yık efendim, öldür efendim desinler.

İstenilen budur. Bunu görmek, anlamak ve idrak etmek durumundayız. Bu darbenin sonuçları itibariyle kime yaradığı, kimler tarafından sevinçle karşılandığı iyi okunmalıdır.

İsrail’in ellerini ovuşturarak kıkır kıkır gülmesinin sizce bir anlamı yok mu?

M.Abdulkadir YUSUFOĞLU