Yüce dinimiz İslam, biz insanlara hiçbir şeyi zorla kabul edeceksiniz dememiştir.

Bazı ahlak kuralları toplumun geleceğini alakadar eder, uyup uymamakta insanlar elbette hürdür;  ama netice bizi de ilgilendirir.
Ramazanın birinci günü, Aktekke Camiinde ikindi namazını eda edip dönüyordum. Bir dükkanının önünde oturan vatandaşımız cebinden sigarayı çıkarttı tam yakacaktı...
Başka bir kişi bak kardeşim bende tiryakiyim!
Bu mereti görünce benimde canım çekti.
Ne olur bunu açıktan, uluorta içmesen olmaz mı?
Sigarayı hemen cebine koyan kişi
Abi kusura bakma senden özür diliyorum.
Ne güzel bir sözdü o özür dilemek
Aylardır hiç duymamıştım o kelimeyi.
Yine bundan birkaç gün önce karşılaştığım bir olayda ise;
Yıllardır alış veriş yaptığım bir etli ekmek fırınının önündeki masalarda aleni yemek yiyen insanları görünce;
Tanıdığım fırın sahibinin yanına girerek;
Bak dostum, hem içeride hem üst katta müsait yeriniz var,
Niçin dışarı masa atıyorsunuz dedim.
Bana cevaben şöyle dedi:
Dayı, müşteri dışarıda serinde oturmak istiyor.
Oruç tutan insanlara senin bir esnaf olarak saygılı olman gerekmez mi?
Müşteri böyle istiyor ne yapalım gibi beni tatmin etmekten uzak bir cevap aldım.
Ben de bunun üzerine kendisine; bundan sonra benden sana ceza; senden bir yıl süreyle alış veriş yapmayacağım dedim.
Eskiden aleni oruç yiyenler veya orucu mazeretinden dolayı tutamayanlar oruçlu insanlara saygılı davranırlardı. Maalesef günümüzde Müslüman bir toplumda gittikçe artan aleni oruç yeme sahneleri hiç de hoş olmayan bir görüntü oluşturmaktadır. Herhalde bu gidişle oruç tutanlar orucu yiyenlere saygı gösterip, özür dilemek zorunda kalacaklar…
Rabbim akıbetimizi hayreylesin.
Celal ARSLAN
11 Temmuz 2015