Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin paralel yapı ile olan mücadelesini kazandığını belirterek, TÜBİTAK’ın içindeki gizli yapılanmaya yönelik sert eleştirilerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada sadece ihanet yok, burada aynı zamanda çok ciddi bir ahlaksızlıkta var. Ayrıca burada sadece kendi vatanına ihanet, kendine milletine ahlaksızlık değil, bilime ihanet tüm bilim camiasına yönelik ahlaksızlıkta var. Kendilerine verilen imkanları bilim için, insanlığın yararı için kullanmak yerine vatanına ihanet için kullanan kişi bilim camiasının yüz karasından başka hiçbir şey değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde gerçekleştirilen 49. TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AB Bakanı Volkan Bozkır, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin, Özdebir, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, milletvekilleri, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol, İHA ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın da aralarında bulunduğu medya temsilcileri, bilim ve sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı. TÜBİTAK’ın tanıtım görüntülerinin izlenilmesinin ardından Gazi Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı öğretim üyelerinden oluşan müzik grubu tarafından mini konser verildi.

“TÜBİTAK HAİNCE BİR PLANIN ZEMİNİ OLDU”

Bir gizli yapının sinsice TÜBİTAK’ın içinde büyüdüğünü, adeta bir ur gibi gizlice bünyeyi sardığını, bünyeye hakim olduğunu ve başka gayelere hizmet etmeye başladığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, bilim üretmesi, bilimi teşvik etmesini bekledikleri TÜBİTAK’ın kendi ülkesinin cumhurbaşkanını, başbakanı, genelkurmay başkanını dinlemek gibi uluslararası istihbarat servislerine hizmet vermek gibi haince bir planın zemini olduğunu dile getirdi. “’Kriptolu telefon ürettik’ diyorlar bunu devletin üst düzey yöneticilerine veriyorlar ve sonra ellerindeki şifrelerle bu telefonları dinleyip bir yerlere servis ediyorlar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada sadece ihanet yok, burada aynı zamanda çok ciddi bir ahlaksızlıkta var. Ayrıca burada sadece kendi vatanına ihanet, kendine milletine ahlaksızlık değil, bilime ihanet tüm bilim camiasına yönelik ahlaksızlıkta var. Kendilerine verilen imkanları bilim için, insanlığın yararı için kullanmak yerine vatanına ihanet için kullanan kişi bilim camiasının yüz karasından başka hiçbir şey değildir” diye konuştu.

“TÜBİTAK’IN İÇİNDEKİ YÜZ KARALARI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde bir Musevi vatandaş ile yaptıkları sohbeti anlatarak, konuşmasında şunları kaydetti:

“Bir Musevi vatandaşımız İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğum zaman beni ziyaret gelmişti. Şuanda rahmetli oldu. Maalesef öldürdüler kendisini ve bana dedi ki bizim başarımızın sırrı nedir başkan biliyor musun, üç şey dedi; ‘Bir, insan yönetimi, iki bilgi yönetimi, üç para yönetimi’ dedi. ‘Biz bu üç şeyi başardık ve dünyanın en güçlü etnik yapısı haline geldik’ dedi. Bakın burası gerçek çok önemli ve benim için o yönlendirici bir hedeftir. İnsanı yönetmek çok önemli. Bilgiyi yönetmek çok önemlidir. Öyle bir bilgi vardır ki siz onu rahatlık ranta dönüştürür, paraya dönüştürür ve sürekli olarak onun neticesini alırsınız. O hiçbir zaman kaybolmayacaktır. Onun patenti sizdedir. Onun yanında parayı yönetmek çok önemli. Eğer parayı başarıyla yönetebiliyorsanız onun da neticesini alabilirsiniz. Şuanda TÜBİTAK’ı da işte bilim camiasının bu bilim insanlarının yüz karalarından aktarma süreci olarak görüyorum. Bilgiyi ülkemiz için, tüm insanlarımız için önemli yönetim aracı olarak kullanma noktasında TÜBİTAK’ı hedef olarak görüyorum ve oradan elde edilecek hasılanın da çok önemli bir kaynak olduğunu ifade etmek istiyorum.”

“TÜRKİYE PARALEL YAPI İLE OLAN MÜCADELESİNİ KAZANMIŞTIR”

Türkiye’nin paralel yapıyla olan mücadelesini kazandığını ve kazanmaya devam edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu özgürlük mücadelesiydi ve önümüzde önemli bir engeldi şimdi bu açığa çıktı. Bu engelin aşılmasıyla siyasetin, ekonominin, dış politika ve toplumsal hayatın yanında eğitimin ve bilimin önü daha da açılmıştır, açılmaya da devam edecektir. Bize düşen neyse onu hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu ülkede 77 milyonun her bir ferdinin sanal gündemlerle değil kendi asli vazifesiyle, asli işiyle meşgul olması için daha çok çalışacağız. Çözüm süreciyle mutlak bir huzur ortamını da tesis ederek inşallah dana fazla büyümeye, kalkınmaya, daha ileri demokratik standartlara bilim içinden daha özgür bir iklime yoğunlaşacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak geleceğe ümitle bakıyorum” dedi.

ÖDÜLE HAK KAZANANLAR

TÜBİTAK, kuruluş kanununda yer alan “bilimsel ve teknolojik alanlarda araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek ve bu amaçla ödüller vermek” görevi kapsamında her yıl “Bilim”, “Özel” ve “Teşvik” olmak üzere üç dalda ödül veriyor. TÜBİTAK Bilim Kurulu tarafından 2014 yılında 3 Bilim Ödülü, 2 Özel Ödül ve 14 Teşvik Ödülü verilmesine karar verildi. 2014 Yılı TÜBİTAK Bilim Ödülleri’ni mühendislik bilimleri alanında Prof. Dr. Timur Doğu, sağlık bilimleri alanında Prof. Dr. H. Fahrettin Keleştemur ve sosyal bilimler alanında Prof. Dr. Zeynep Aycan kazandı.

2014 Yılı TÜBİTAK Özel Ödülleri ise, temel bilimler alanında Doç. Dr. Çağan H. Şekercioğlu ve sağlık bilimleri alanında Prof. Hayat Önyüksel’e verilecek.

Teşvik Ödülleri alan isimler şöyle:

“Temel bilimler Yrd. Doç. Dr. Bülend Ortaç, Doç. Dr. Emrah Özensoy ve Prof. Dr. Okan Zafer Yeşilel; mühendislik bilimleri Prof. Dr. Özgür Barış Akan, Yrd. Doç. Dr. Özgür Ergül, Doç. Dr. Önder Özgener, Doç. Dr. Mustafa Şahmaran, Yrd. Doç. Dr. Tamer Uyar ve Doç. Dr. Hüsnü Emrah Ünalan; sağlık bilimleri Prof. Dr. Mehmet Cansev, Doç. Dr. Mehmet Kanbay ve Prof. Dr. A. Mecit Kantarcı; sosyal bilimler Doç. Dr. Fuat Balcı ve Doç. Dr. Bahar Rumelili Sancak.”