Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, “Sosyal politikaları dışarıda tutan bir yönetim anlayışının başarılı olması elbette ki mümkün değildir. Bu açıdan baktığımızda, medeniyetimize ev sahipliği yapan Anadolumuz da, sosyal politikaların ve sosyal güvenlik anlayışımızın kökenleri Anadolu Selçuklu dönemine kadar uzanmaktadır” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Merkezi(ÇASGEM), Çalışma Genel Müdürlüğü ve Esnaf ve Sanatkarlar Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği ‘Ahilik Perspektifinde Çalışma Barışı’ çalıştayına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, ÇASGEM başkanı İsmail Akbıyık, Esnaf ve sanatkarlar Derneği Başkanı Mahmut Çelikus, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Porf.Dr. Ahmet Cevat Acar, akademisyenler ve diğer yetkililer katıldı.

Bakan Yardımcısı Etyemez, ahilik anlayışının milli ve dini ayrıca sosyal ve ekonomik hayatın gelşmesini sağlandığını belirterek, “Bugüne dek yaşanan ve yaşatılan bir geleneğimizdir. Bizi biz yapan bu geleneğimizi, çağımızın şartlarına uygun hale getirmek, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak bizlerin boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.

Etyemez, sosyal politikalarla desteklenmeyen ekonomik politikaların, toplumsal huzurun,refahın geliştirilmesinde yetersiz kaldığını kaydederek şunları dedi:

“Sosyal politikaları dışarıda tutan bir yönetim anlayışının başarılı olması elbette ki mümkün değildir. Bu açıdan baktığımızda, medeniyetimize ev sahipliği yapan Anadolumuz da, sosyal politikaların ve sosyal güvenlik anlayışımızın kökenleri Anadolu Selçuklu dönemine kadar uzanmaktadır. Şehirlerde ticaretle uğraşanlar tarafından ahi teşkilatları ve iş kollarına göre loncalar kurulmuş, bunun yanı sıra zanaatkarlar arasındaki güçlü bağ ve dayanışma ile sosyal yardım amaçlı vakıf kurumları tesis edilmiştir.”

Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Porf.Dr. Ahmet Cevat Acar, çalışma düzeninin batılı medeniyetler alınan kar marjının maksimize edildiği sistem olduğunu söyleyerek, içinde bulunulan sistemin çıkarların çatışması olduğunu aktardı. Acar, “Bizim Türk-İslam kültürü bakımından temel iktisadi, sosyal, ahlaki, dini, siyasi ve hatta askeri işlevlere sahip ahilik teşkilatımız ise, çıkarların çatışması değil, menfaatlerin, çıkarların birliği esasına dayanan yapı olarak karşımıza çıkıyor. Ahi teşkilatının özellikle Moğul istilasında zamanında Anadolu’da yaşanan o fetret döneminde kamu düzenini, Türk milletinin varlık ve birliğinin devamının sağlanmasını yerine getirmede çok önemli ikame bir rol oynadığını görüyoruz. Kamu yönetimi ile ilgili işlevleri, sadece bunun için oluşturulduğu söylenen kamu örgütlerine bırakmak doğru olmayabilir. Burada toplumun örgütlü olması ve yukarıda resmi kurum, ola ki görevini yeterince ifa edemese de, onu ikame edici rollerin nasıl işletebileceği konusunda ip ucu veriyor” şeklinde konuştu.

Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Başkanı Çelikus, katılımcıları ahi selamıyla selamlayarak konuşmasına b.aşladı. Ahiliğin kaynağının İslam dini olduğunu kaydeden Çelikus, İslamın barış dini olduğunu hatırlattı. Çelikus, “Kaynağı barış olan bir kültür, kendi içinde barışı nasıl barındırmaz? Çalışma hayatında barış nasıl olmaz? İşçi, işveren ilişkileri en güzel şekilde nasıl tanzim edilmez” diye konuştu.

Çelikus, ahiliğin ‘kardeşim, bacım’ teriminin karşılığı olduğunu aktararak, ahilikte müşterinin güler yüzle karşılandığını ve bir şeyler ikram edildiğini ifade etti. Çelikus, “Siz yaptığınız ne iş olursa olsun, sevginizi katabilirseniz, muhabbetinizi katabilirseniz, o işiniz güzel olur” ifadelerini kullandı.

ÇASGEM Başkanı Akbıyık, çalıştayın sonuçlarının rapor olarak dağıtılacağını kaydederek, “Önümüzdeki yıllarda bu çalıştayı, uluslar arası konferansa taşımayı hedeflemekteyiz” ifadelerini kullandı.