Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu, ’ağaç kesilmesine karşıyım’ deyince kendi belediye başkanı dedi ki ’bu ağaçların kesileceğinden genel başkanın haberi vardı.’ Kılıçdaroğlu eğer haberin var idiyse özür dile. Yalova’dan ve bütün Türkiye’den o ağaçların kesilmesi dolayısıyla özür dile" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Eskişehir Porsuk Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen partisinin 5. Olağan Kongresi’nde konuştu.

"Doğu’yla Batı’yı ilmik ilmik birbirine bağlıyoruz, bağlamaya kararlıyız" diyen Davutoğlu, Türkiye’nin çeşitli illerine yaptığı ziyaretleri anlattı ve Eskişehir’e Van’dan selam getirdiğini dile getirdi. Davutoğlu, Eskişehir ile Van’ın kardeş olduğunu, fitne çıkarmaya kalkanlara karşı da göğüslerini siper edeceklerini belirtti.

Selçuklu, Osmanlı ve demokrasi çizgisinin bölünemeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Türkiye’nin doğusuyla batısı, kuzeyiyle güneyi, ortasıyla kenarları bölünemez. Tarihimizin ve coğrafyamızın birliği ve beraberliği, vahdeti AK Parti kadrolarına emanettir, sizler bu emaneti taşıyacaksınız. İşte bizim milli iradeden anladığımız bu. Baktılar ki 2001’de Cumhurbaşkanımızın kurucu başkanlığında bir hareket başladı, 21. yüzyılın hareketi ama tarihten kopmayan bir hareket. Baktılar ki 12 yıl içinde bu hareket aynen Osmanlı Devleti’nin tohumlarının atıldığı gibi bir çınarı gibi büyüyor, büyüdükçe sadece vatan topraklarını değil Filistin’den Somali’ye, Saraybosna’dan Myanmar’a, Orhun Anıtları’ndan Afrika içlerine kadar bütün dost gönül coğrafyasına kol, kanat geriyor. Birileri tuzak kurmaya başladı. Önce ’Gezi’ manipülasyonlarına başladılar. ’Gezi’ provokasyonlarıyla AK Parti’yi, hükümetimizi, istikrarsızlığa götürmeye çalıştılar. Milletimiz bu provokasyonlara milyonların meydana çıkmasıyla ’dur’ dedi. Sonra 17-25 Aralık provokasyonları, 30 Mart’ta Eskişehirlilerle birlikte bütün Türkiye, verdiği güçlü destekle Türkiye buna da ’dur’ dedi. Bu vatan hepimize emanet, bu baş bu gövde üzerinde durdukça bu emanete sahip çıkacağız, Hasan Polatkan, Adnan Menderes nasıl sahip çıktıysa sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE KONUŞABİLEN YEGANE PARTİ AK PARTİ"

Davutoğlu, "10 Ağustos’ta ilk defa halkımız doğrudan reyleriyle Cumhurbaşkanımızı seçti, bu sefer başka manipülasyonlara yöneldiler, 6-7 Ekim Kobani olaylarını bahane ettiler. Bütün bu çizgide sarsamadıkları bir şey var, o da AK Parti kadrolarının iradesi. AK Parti kadroları milli iradeye sahip çıkmıştır, çıkmaya devam edecektir. Emaneti devralır almaz, Başbakan ve genel başkan olarak hemen kongre kararları alarak Anadolu’ya çıktık. Samsun’dan Erzurum’a, Kayseri’den Balıkesir’e vatan topraklarını geziyoruz ve aynı mesajı veriyoruz. Milli irade sahipsiz değildir, tarihimiz ve vatanımız sahipsiz değildir. Tarihimizin, vatanımızın ve milli iradenin sahibi AK Parti’dir. Türkiye’nin her yerinde al bayrağı, AK Parti bayraklarını dalgalandıran AK Parti’dir. Türkiye’nin her yerinde konuşabilen yegane parti AK Parti" şeklinde konuştu.

"CUMHURBAŞKANIMIZIN YIPRATILMASINA İZİN VERMEYİZ"

"Milletin iradesiyle o yüce makama gelmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımızı yıpratmaya çalışıyorlar" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Buradan söylüyorum, ne Cumhurbaşkanımızın ne de Cumhurbaşkanlığı makamının yıpratılmasına izin vermeyiz. Onun için her zamankinden daha büyük bir şevkle merak etmeyin 2015 bir ders daha alacaklar. Daha şimdiden koalisyon arayışlarına başladılar. Kılıçdaroğlu hasbelkader gittiği Diyarbakır’da HDP’yle koalisyon ihtimali olabilir anlamında cevaplar verdi, ’24 saat uzundur’ diyerek. Baktılar ki tek tek karşımıza çıkamıyorlar, yavaş yavaş birbirine yaklaşıyorlar. Bir baktık MHP, CHP’den daha çok tek parti mirasına sahip çıkmaya başladı. Tek parti dönemine vuruyoruz, zulümlerini zikrediyoruz CHP’den önce MHP cevap veriyor. Gördüğünüz gibi yeni koalisyona arayışları var, arkasında da bütün bu arayışları yurt dışında diriltmeye çalışan Pensilvanya var. 20 Mart öncesinde söylediğimiz gibi. Bu yapılar, bu paralel yapılar Kılıçdaroğlu’nun eline güya bir takım bilgiler, belgeler veya fısıltılar veriyor, Kılıçdaroğlu Milli İstihbarat Teşkilatı’mıza çatıyor, kurumlarını yıpratmaya çalışıyor. 30 Mart’tan 2 gün önce Konya’da seslenmiştim, ’tek tek gelmeyin, hepiniz birlikte gelin.’ Hepiniz birlikte gelseniz de hepinize demokrasi dersi vermeye hazırız. Allah ve millet bizim yanımızdaysa kim karşımızda olursa olsun fark etmez."

Davutoğlu, 2015 seçimlerinde bir kez daha demokrasi dersi vereceklerini belirterek, "İsterse 7-8-10 parti toplanıp bir araya gelsin. İsterse yurt dışındaki akıl hocaları, yurt içindeki işbirlikçileri hep birlikte bir araya gelsinler, AK Parti kadroları böyle dimdik ayaktayken ve millet yanımızdayken hepsini, topluca da yenmeye, onlara demokrasi dersi vermeye hazırız" dedi.

"YÜKSELEN TÜRKİYE’DE ESKİŞEHİR DE YÜKSELECEK"

Yükselen Türkiye’de Eskişehir’in de yükseleceğini vurgulayan Davutoğlu, "Konyalı olarak da Eskişehirli olarak da şimdi Ankara’da bir başbakan, bir İstanbullu olarak da gururla ifade ediyorum. Son 4 yıl içinde önce Ankara-Eskişehir hızlı tren yolu açıldı, Başkentimizle cihan imparatorluğumuzun tohum mekanı buluştu. Sonra Eskişehir-Konya hattı buluştu. Benim doğduğum şehirle gelin aldığım şehir buluşmuş oldu. Sonra hemen aynı zamanda Eskişehir’le İstanbul hattı açıldı, aşık olduğumuz İstanbul ile gönlümüzün şehri Eskişehir buluştu. Eskişehir bütün bu buluşmaların odak noktası oldu. Anadolu’daki ilk başkentimiz olan Konya, cihan imparatorluğunun başkenti İstanbul ve cumhuriyetimizin başkenti, küresel Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başkenti Ankara, Eskişehir üzerinden buluştu. İşte Eskişehir gönülleri buluşturduğun gibi başkentleri de buluşturuyorsun" değerlendirmesinde bulundu.

"ESKİŞEHİRSPORLA GURUR DUYUYORUZ"

Eskişehirsporla gurur duyduğunu belirten Davutoğlu, "İki sebeple Eskişehirspor’a özel muhabbetimiz var. Birisi 70’li yıllarda Anadolu’dan İstanbul’a giden herkes ilk yükselen Anadolu kulübü olduğu için babam da ben de Eskişehir’i tutardık. O Fethi’li Ender’li takımı halen hatırlarım ve Avrupa kupalarındaki başarılarını da yakından takip ederdik. Sonra Eskişehir’in eniştesi olunca artık Eskişehirsporlu olmak farz oldu, Eskişehirsporluyuz. Kadim dostumuz olması hasebiyle Eskişehirli Sayın Bakanımız Nabi Avcı ile hep yan yana olduk, yan yana olmaya da devam edeceğiz. Yolda konuşuyorduk, Eskişehir Stadı inşallah yeni yerine taşınacak, 33 bin kişi çağdaş, Eskişehirspor’a layık bir stat inşa ediliyor. Stadın eski yeri de Türk Dünyası Meydanı olacak. Bütün bunları da başka rivayetler çıkaranlar olur, nedense merkezi hükümet bir şey yapmaya kalksa çorbada tuzu olmayanlar bile sahip çıkmaya kalkar. Bütün bu çalışmalar Türk Dünyası Kültür Başkenti Fonu’nda yapıldı. Yani hükümetimizin Eskişehir’e armağanıdır. 56 dönümlük bu meydan Türkiye’nin en büyük meydanı. Taksim 27, Kızılay 36, Konak 44 dönüm, Türk Dünyası Meydanı Eskişehir’de 56 dönümle Türkiye’nin en büyük meydanı oluyor" açıklamasında bulundu.

"BİZİM DÖNEMİMİZDE ESKİŞEHİR’E 125 MİLYON FİDAN DİKİLDİ"

Davutoğlu, şunları kaydetti: "Kılıçdaroğlu duysun diye bir rakam daha vereyim. Eskişehir’de bizim dönemimizde dikilen fidan sayısı 125 milyon. Türkiye genelinde 3.5 milyar fidan diktik, Eskişehir’de 125 milyon. Hani Taksim’de bazı ağaçlarımız taşınıyor diye -kesilme değil- oradaki hissiyatı istismar, tahrik edenler var ya Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenler var ya duysunlar ve bilsinler biz Anadolu ve Trakya’daki her bir fidanın bekçisiyiz, takipçisiyiz. Ama AK Gençlik sizden bir ricam var, diğer genç arkadaşlarınıza o yanlışı yapmış olsalar bile gidin ve o çapulculardan da AK Gençlik çıkarın, onlarla kucaklaşın, dertleşin, aynı vatanın gençleri olarak davanızı anlatın. Kimseyi biz dışlamayacağız, herkese gideceğiz, anlatacağız. Yunus Emre bıktı mı, bıkmadı, Şeyh Edebali yoruldu mu, yorulmadı, Kılıçarslan durdu mu, durmadı. Hepsiyle buluşacağız, Şücaheddin Veli, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri gönül yıktı mı, yıkmadı. Gönül yıkanlara dahi gönül yapmayı öğreteceğiz. Hep beraber ama bir daha bu topraklarda ne ’Gezi’ olayında olduğu gibi çapulculara ne de 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi vandallara, şiddet yanlılarına bu meydanları bırakmayacağız. Bu vatan sahipsiz değildir. Bütün bu meydanlar bu tahrikleri yapanlar Yalova’da asırlık yüzlerce çınar kesilip, yerler bir edildiğinde sessiz kaldılar, sükut ettiler. Çünkü onların derdi ağaç değildi, onların derdi fidan, çevre değildi, onların derdi Türkiye’deki istikrardı. Yalova Belediye Başkanı, Kılıçdaroğlu, ’ağaç kesilmesine karşıyım’ deyince kendi belediye başkanı dedi ki ’bu ağaçların kesileceğinden genel başkanın haberi vardı’ Kılıçdaroğlu eğer haberin var idiyse özür dile. Yalova’dan ve bütün Türkiye’den o ağaçların kesilmesi dolayısıyla özür dile. Eğer haberin yok idiyse de senden habersiz bu katliamı yapan Yalova Belediye Başkanı’ndan hesap sor, genel başkansan hesap sor. Bunların birbirinden haberi yok. Şimdi bir de diyor ki ’bana 4 yıl verin her şeyi düzelteyim.’ Senin bu halini gören bu millet sana 4 yıl değil 4 dakika bile bu memleketi emanet edebilir mi? Etmez, edemez."