KIRIKKALE (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin bu kadar sıkıntıları varken Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarına devam ediyor olması, aynı zamanda Türkiye'de de ciddi bir şekilde siyasal kanalların açık olmasını da sağlayan bir müesseseydi. CHP'nin buradan çekilmesini esefle karşılıyoruz, hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz. CHP, bunu hiçbir şekilde millete anlatamaz. Millet, CHP'yi anayasa kaçkını bir parti olarak görür" dedi.

Kurtulmuş, Ensar Vakfı Kırıkkale Şubesi tarafından İl Müftülüğü Konferans Salonunda düzenlenen "Düşünce Dünyamızın Mimarlarını Tanıyoruz" konulu programın çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Anayasa Mutabakat Komisyonuna ilişkin gelişmelerin sorulması üzerine Kurtulmuş, 1982'de anayasanın kabul edildiği ertesi gününden itibaren bu darbe anayasasının millet tarafından eleştirildiğini, bu anayasanın Türkiye'yi taşımadığını söyledi.

Türkiye'nin sivil demokratik, toplumcu, özgürlükçü yeni bir anayasaya ihtiyacının olduğunu herkesin söylediğini belirten Kurtulmuş, "Bunu CHP de diğer partiler de söylüyor. Türkiye'de anayasa hakkında, siyasal hayatı hakkında ya da Türkiye'nin yönetimi hakkında fikri, sözü olan herkes ilk söze başladığında, 'Bu anayasa artık Türkiye'ye dar geliyor' diyor. Dolayısıyla şu dar gömleğin bu milletin sırtından bir an evvel çıkarılıp çöp tenekesine atılması lazım" ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, CHP de dahil olmak üzere bütün siyasi partilerin yeni bir anayasanın gerektiğini hatta CHP'nin, çok yerinde bir tespitle 'sadece anayasa değil aynı zamanda Türkiye'nin bütün anti demokratik mevzuattan da temizlenmesi gereğini' dile getirdiğine işaret etti.

Kurtulmuş, milletin isteğini, milletin iradesiyle oluşan bu parlamentoda çözmek için adım atılması konusunda her türlü ön yargıdan uzak olarak, "Herkes eteklerindeki taşları döksün, sepetlerindeki pamuğu ortaya koysun. Kim sivil demokratik bir anayasa yapılması için ne biliyorsa, neye inanıyorsa inandığı şekilde söylesin. Bu anayasanın içeriğiyle ilgili de insanlar istediği şekilde görüşlerini ifade etsinler. Sadece parlamentoda değil sivil toplum kuruluşları üzerinden topluma da mal olsun. Aynı şekilde üniversiteler, araştırma merkezleri anayasayla ilgili görüşlerini dile getirsinler" dediklerini anlattı.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Tam da böyle bir havayı yakaladığımızı zannettiğimiz bir anda, 1920'deki Teşkilat-ı Esasi'yi bir tarafa bırakırsanız Türkiye'nin siviller tarafından yapılmış bir anayasa metni olmadı. Dolayısıyla hep darbe ürünleriyle mi anayasa metinleri yazılacak? Gelin sivil irade yeni bir anayasa yapsın. Bu anayasa yapma iradesinden kaçan kim olursa olsun millet bunu görür ve cezalandırır. Çok net söylüyorum. CHP'nin yapmış olduğu hele hele başta sağlanmış olan bu anlayış birliğine, fikri birliğe yakışmadı, uygun olmadı. Türkiye'nin bu kadar sıkıntıları varken Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarına devam ediyor olması, aynı zamanda Türkiye'de de ciddi bir şekilde siyasal kanalların açık olmasını da sağlayan bir müesseseydi. CHP'nin buradan çekilmesini esefle karşılıyoruz, hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz. CHP, bunu hiçbir şekilde millete anlatamaz. Millet, CHP'yi anayasa kaçkını bir parti olarak görür. 'Tam da sivil, demokratik bir anayasa yapılacaktı, burada CHP fikirlerini söylemeden çekildi. Bu süreci, bir yerde sabote etti' diye millet bunu görür ve gereğini yapar."

- "Keşke CHP böyle bir tavrın içerisinde olmasaydı"

Anayasa Mutabakat Komisyonunun oluşmasında AK Parti'nin yine demokratik tavrını ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Şunu söylemedik, 'Bizim 317 tane milletvekilimiz var. Her parti milletvekiline göre bu anayasa komisyonunda temsil edilsin.' Bütün partiler, sayıları ne olursa olsun buna bakılmaksızın, üçer temsilci versin, ortak bir anlayış içerisinde anayasa yapılması için kollarımızı sıvayalım, tartışalım, bizim fikirlerimiz var, sizin de farklı fikirleriniz olabilir. Biz illa ki, 'Bizim fikrimiz budur. Bu olmazsa, olmaz' demiyoruz. Ama gelin ne olur bu milletin istediği, bu talebi yerine getirelim. Türkiye'yi yeni bir anayasaya kavuşturalım. 'Hayır, biz bunu istemiyoruz. Biz bu anayasa yapım sürecinde yokuz' derseniz, aslında bunun Türkçe'de bir tane manası var. 'Biz Türkiye'nin demokratikleşmesi, demokrasi bakımından daha ileriye gitmesi sürecinde yokuz' demektir. Eğer siz yeni bir anayasa yapılmasını istemiyorsanız, yeni bir anayasa yapım sürecine katkıda bulunmuyorsunuz, bunun bir başka manası da şudur, 'Siz 1982 Anayasası'na retorik karşı olsanız da bu anayasanın değişmemesi gerektiğine inanıyorsunuz' demektir. Bütün bunları milletimiz görür. Her şey milletin gözü önünde oldu. Keşke CHP böyle bir tavrın içerisinde olmasaydı."