İç ve dış güçlerin tek dertlerinin AK Parti’nin iktidardan gitmesi olduğunu ve bunun için bin bir türlü şeytanlıklar düşünüldüğünü söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Onlar gitsin de Türkiye ne olursa olsun diyorlar. Peki biz gidersek ülke nasıl yönetilecek? Orası önemli değil. ’Bunlar gitsin ülke yansın, yıkılsın önemli değil.’ Önümüzdeki seçimler çok önemli. Yeni komplolarla karşı karşıyayız. Bunlardan biri Anayasa Mahkemesi’ne başvuran 3 partinin teklifinin kabul edilip edilemeyeceği söz konusudur" dedi.

AK Parti Manisa Yunusemre İlçe Kongresi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Recai Berber, milletvekilleri, ilçe teşkilatı katılımıyla gerçekleştirildi.

AK Parti Manisa Yunusemre İlçe Kongresi’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kongrelerin başarıyla devam ettiğini ve yeni süreçte de seçilerek istikrarı devam ettireceklerini belirterek, “CHP kongreden vazgeçti, kavga dövüş istemiyor, MHP de başlamadı. Biz Haziran ayında kongreleri bitirerek milletin karşısına çıkacağız. Seçimler yeni bir AK Parti iktidarını, yeni Türkiye’yi, istikrarı göreve getirecek. Yeni hükümetlerimiz yeni seçimlerden sonra da devam edecek. Şunu göz önünde tutun. Biz en uzun süreli hükümet olduk. Geçmiş 50-60 yıla bakın, onun öncesine bakın. Böylesine istikrarlı dönem olmamıştır. Biz her seçimde yukarı giden bir grafikle yeniden iktidar oluyoruz. Bu birilerin işine gelmiyor. ‘AK Parti dönemi sona ersin’ diyorlar. AK Parti’den ‘illallah’ diyenler de var. Yüzde 50 oy alıyoruz geriye kalan yüzde 50 de yapılan hizmetlerden memnun kalıyor. Anketler yapılıyor. İnsanlara hükümetin çalışmaları sorulduğunda yüzde 70’e yakını sağlıktan, yüzde 60’ı eğitimden memnunuz’ diyor. Bu şu demektir; bizim potansiyelimiz yüzde 60’lara yakındır. Madem ki böyle istikrar var. AK Parti daha 20 yıl daha var. Bizim hedeflerimiz 2023 cumhuriyete, 2053 İstanbul’un fethi, 2071 Malazgirt’e tekabül ediyor. Parti dediğin böyle olur. İktidar dediğin bu olur. Allah’ın izniyle kıyamet kopmaz hilekarlık olmazsa, yanış işler yapmazsak, bizim içimizde de kötülükler çoğalmaya başlamazsa biz daha varız. Herkes buna göre hesabını yapsın. ‘Her gün kaymaklı baklava olmaz, yüzünüz eskidi’ diyenler olabilir. Siz hizmete bakın, kaymaklı baklavayı geç. Başka bir hükümet kuralım deseler hangi parti yan yana gelip hükümet kuracak. Bizim yaptığımızı kim yapacak, ülkeyi nasıl yönetecek. Bazen geceleri kan ter içinde uyanıyorum. Allah’a şükür rüyaymış diyorum. Üç günde bunlar bu ülkeyi mahveder” ifadelerini kullandı.

“İÇERİDEN SATIN ALDIKLARI ADAMLAR OLDU, KAR ETMEDİ”

AK Parti hükümetine suikastler hazırlandığını ancak kar etmediğini söyleyen Arınç şöyle konuştu: “2008’den sonra bütün ülkelerin büyüme hızı düştü. Avrupa’nın merkezi sıkıntı çekiyor. Biz yüzde 5’ten alta düşmüyoruz. İşsizlik, enflasyon hepsini düşürdük. ‘Bu Türkiye fazla oluyor. Bir de çözüm süreci biterse Türkiye’yi tutamayız’ diyorlar. Bir de yüzde 45’leri hedefleyen partiler var. Bize ne zaman sıra gelecek diyorlar. ‘Yürü ancak gidersin.’ Sizin hedefleriniz yok. Benim başkanım ikinci parti olursak genel başkanlığı bırakırım’ dedi. Kılıçdaroğlu’na 59 defa sordum ‘yüzde 50 hedef koyuyor musun’ Bahçeli’ye sordum, ‘yüzde 20 hedef koyar mısın’ diye. Koymadılar koyamadılar. Ama bunlar hala ne yapsak da bu iktidardan kurtulsak diyorlar. İrili ufaklı partiler var. 2005’ten 2006’dan beri partimizi kapatmak için ellerinden geleni yaptılar. İçeriden satın aldıkları adamlar oldu gene kar etmedi. Sonra birtakım suikastleri tertipleyecek duruma geldiler. 17, 25 Aralıklar, hiçbirisinde muvaffak olamadılar. Allah bizimle millet bizimle. Hak güneş gibi parladı, üflemekle söndüremediler.”

“YENİ KOMPLOLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

İç ve dış güçlerin tek dertlerinin AK Parti’nin iktidardan gitmesi olduğunu ve bunun için bin bir türlü şeytanlıklar düşünüldüğünü anlatan Arınç şöyle devam etti: “Onlar gitsin de Türkiye ne olursa olsun diyorlar. Peki biz gidersek ülke nasıl yönetilecek? Orası önemli değil. ’Bunlar gitsin ülke yansın, yıkılsın önemli değil.’ Önümüzdeki seçimler çok önemli. Yeni komplolarla karşı karşıyayız. Bunlardan biri Anayasa Mahkemesi’ne başvuran 3 partinin teklifinin kabul edilip edilemeyeceği söz konusudur. Yüzde 10’luk barajdan konuşuluyor. Geçmişte biz hep barajın altında kaldık. En çok şikayet etmesi gereken bizdik. Bir de o zaman yüzde 10 yoktu, birinci bölgelerde yüzde 25’lerde baraj vardı. Biz kurulduğumuz zaman barajdan şikayet etmedik. Çünkü biz iktidar olma hedefiyle kurulduk. Ve hamdolsun bütün barajları yıktık geldik. Bu davayı açanlar Saadet Partisi ile Demokratik Sol Parti ve Büyük Birlik Partisi bunların potansiyeli yüzde 3. Barajı kaldırsak yüzde 2 ile iktidar olacaklar. Baraj kaygımız yok ama bir kurnazlığı ortaya koymaları rahatsız ediyor. Seçim barajı yapılmaması sizin barajları konuşmaya hakkınız yok. Ben tek kişinin hakkı var. O da Veysel Eroğlu’dur. ‘Yüzde 1, yüzde 2 alırım’ hesabındalar. Sen 9,5 alsan ne olacak. Mehmet Ağar’ın partisi yüzde 9,5 aldı ve ne oldu, kapandı. Sen daha 1’lerdesin. Selahattin Demirtaş’ın Manisa’dan aldığı oy binde 5. Bizimse yüzde 50’lerde. Sen bir iki üç olsan ne olacak. Bizim tavana değecek boyumuz var. Demirel 1960’da tek başına iktidara geldi. Baraj olacak AK Parti’nin altında kalacak zavallı, ‘Gezi zekalı varsa bu kesinlikle mümkün olmayacak. Önceden ‘me’liyordu koalisyonlar. 38 bakan vardı, ne iş yaptıkları belli değildi. Hepsine banka vermişlerdi. Gübre Fabrikasından Sorumlu Bakan, Ziraat Bankası’ndan sorumlu bakan. Biz 38’i 24’e düşürdük. Bakanlıkları birleştirdik. Tek başına iktidara gelmiş bir parti bakanlık sayısını azalttı. Biz kırmızı plaka peşinde koşan değil, hizmet partisiyiz. IMF’ye mecbur olan Türkiye gitti, 5 milyar dolar borç veren Türkiye geldi.”

"ANAYASA MAHKEMESİ’NİN REDDEDECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUZ"

AK Parti’den ayrılarak parti kuranları da eleştiren Arınç şunları söyledi: “Geçenlerde tek kişilik partiler kuruldu. Bizden ayrılan iki partili sırf genel başkan olma hevesiyle bir parti kurdu. Ne söyleyecek ne konuşacak ne kıymeti var. Ortaya çıksa 40 adamın selam vermeyeceği adam niye parti kurar. Nefislerinin kurbanı oluyorlar. Maalesef bazıları piyon olarak kullanılıyorlar. Bu partilerde seçmen kalmadı. Amaç nedir çok partili siyasete tekrar geri dönüş. ‘İstikrarlı hükümet gider, çok koalisyonlu hükümetler gelirse bu hükümetten kurtulmuş olacağız’ diyorlar. Aynı AK Parti’yi yıkmak için oyların parçalanması çok partinin girmesi lazım. Anca böyle kurtulabiliriz diyorlar. İstikrarı düşünen Anayasa Mahkemesi’nin yıllardan beri hem Avrupa İnsan Hakları hem de kendi verdiği kararlara bakarsak bu talepleri reddedeceğini ümit ediyoruz. Aksi takdirde parlamento, yasama organı mutlaka gerekeni yapacaktır. Çünkü Anayasa Mahkemesi yasa koyucu bir hüküm ifade edemiyorum. Hak ihlali var derse biz yasama organıyız istikrarı sağlayacak tedbirleri alır, milleti yüz üstü bırakmayız. Ne kadar çok parti varsa oylar onlar alsın, parçalı siyaset parlamentoya gelsin. Hükümet daha az oy sahibi olsun, yasa çıkaramasın. Hesapları bu bunların.”

“ADAMLAR OYLARINI KİRAYA VERİYOR”

Seçimlerde oylarını kiralayanların olduklarını ifade eden ve CHP ile MHP’yi eleştiren Arınç şöyle konuştu: “Seçimlerde ittifak yapmaya çalışanlar var. İki parti yan yana gelemiyor. Ama bir parti oylarını ödünç verebiliyor. MHP Manisa Büyükşehir’i aldı, AK Parti de 11 tane ilçenin belediye başkanlığını kazandı. Belediye seçimlerinde CHP ile MHP alışverişte bulundular. Oyları kiraya vermeye kalkarsanız arkası gelemez. Manisa’da CHP’li ilçe var mı yok. Bir tek belediye kazanamadı. Ben Erbakan hocayla siyaset yaptım. Erbakan kendisine bağlı insanların başka bir partiye oy kullanmasını istemezdi. ‘İki kişi bile olsanız biriniz aday olacak öbürünüz ona oy verecek’ derdi. Ama bu adamlar ne yapıyor? Oylarını atıyor, oylarını atamazsın, atarsan toplayamazsın. Bu bir kuraldır.”

“CHP İLE HDP SEÇİME BİRLİKTE GİREBİLİR”

AK Parti hükümetini iktidardan düşürmek için CHP ve HDP’nin birlikte seçime girebileceğini belirten Arınç, “Sırf bu hükümet gitsin diye tezgahlanmaya çalışılan bir başka şey de CHP ile HDP’nin seçime birlikte girmesidir. 6-7 Ekim olaylarında Türkiye’ye kan kusturan ırkçı söylemlerle, terörle oy toplamaya çalışan bir partinin CHP ile seçime gireceğinden bahsediyorum. Böyle bir şey olursa, CHP gerçek yüzünü göstermiş olur. Ama bu, CHP’nin HDP ile seçime birlikte girmesi matematiğe de aykırıdır. 2+2 eşittir 4 eder de kaç kişi böyle bir koalisyona oy vermez buna da bakmak lazım. Bunu da hesaplayın” diye konuştu.

“ŞOM AĞIZLILAR ‘NE YAPTINIZ’ DİYORLAR”

Manisa ve İzmir’e birçok yatırım yaptıklarını aktaran Arınç, “Bazı şom ağızlılar çıkar, ‘Siz ne yaptınız ki’ diyebilirler. Eskiden olsa ‘Allah’tan kork utanmıyor musunuz’ deriz. İzmir Adnan Menderes Havalimanı bizim eserimiz, Manisa-İzmir yolunu biz yaptık. İktidar olduğumuzda üç sene ödenek koyarak bu yolu bitirdik. Aslında ne kadar kısa bir yol. Ama bu 25 kilometre yol 10 senede 10 metre yapılmıştı. Biz 3 yılda bitirdik. Manisa çevreyolunu da biz yaptık. İstanbul ve Ankara’ya bölünmüş yolları biz yaptık. Turgutlu’ya, Alaşehir’e, Köprübaşı’na, Ahmetli’ye hastaneleri biz yaptık. Gördes’e yaptık, Kırkağaç’ı bitirdik, Soma’ya yenisini yapıyoruz. Ulaşım, sağlık, eğitim adına ne varsa bizim dönemimizde oldu. Baraj adına, sulama adına 12 yılda 9,5 katrilyonluk yatırım bizim dönemimizde yapıldı” dedi.

“HÜKÜMETLERİN ÖMRÜ 18 AYDI”

Türkiye’deki ekonomik istikrarın siyasi istikrardan kaynaklandığını söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ise şöyle konuştu: “Eskiden hükümetlerin ömrü 18 aydı. 18 ayda bir bakan hangi kapıdan çıkıp hangi kapıdan çıkacağını öğrenebilir mi. İşte AK Parti’nin farkı bu. 12 yılda destanlar yazıldı. İnsanlar çok çabuk unutuyor. Biz paramızın yanında altı 0 olduğunu, IMF’nin geçmiş hükümetlere talimat verdiği günleri unuttuk. O günler şükür geride kaldı. 23,5 milyar IMF borcumuzu ödedik, IMF’ye 5 milyar dolar borç verecek güçlü bir Türkiye var. Paranın yanında altı 0 olduğundan utanıyorduk. ABD’ye konferansa giderdim. Bir gün cebimden 10 dolar yerine 10 milyon TL çıktı. Yanımdaki profesör şaşırdı, ‘Sen bu kadar parayı nasıl taşıyorsun’ dedi. İnsan öyle utanıyor ki. Allah’a şükür hükümetimiz bu zilletten de bizi kurtardı. Paramıza değer kattık.”

“BİZ CHP’Yİ BİLİRİZ. İSKİ, TSE SOYGUNUNU BİLİYORUZ”

Muhalefet partisi CHP’yi ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Eroğlu, “Biz CHP’yi biliriz. İSKİ, TSE soygununu biliyoruz. Bunlar şükür kalktı. Geçmişte 2003’te aldığınız antibiyotik kaç liraya indi. 2002 yılında aldığım antibiyotik 63 TL’ydi. Şimdi 9 TL. Bu paralar nereye gidiyordu? Muhalefet önce bunun hesabını ver. Kılıçdaroğlu bunun hesabını ver. Geçen gün Kılıçdaroğlu, ‘Bize 4 yıl müsaade verin ne yapacağımızı görün’ diyor. Biz sizin ne yaptığınızı biliyoruz. Bu millet size iktidar yüzü göstermeyecek” ifadelerini kullandı.

“BÜTÇENİN ASLAN PAYI MİLLİ EĞİTİME AYRILDI”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Recai Berber ise, 10 yıl önce hayal bile edilemeyecek bir plan ve bütçeyi meclise sunduklarını belirtti. Bütçenin büyük kısmının eğitim ve sağlığa ayrıldığını aktaran Berber, “473 milyarlık bütçenin 87,5 milyar milli eğitime, 18,5 milyarı üniversitelere, neredeyse yüzde 25’i milli eğitime ayrıldı. Daha önce milli savunmaya ayrılırken geleceği inşa edecek milli eğitim aslan payı aldı. İkinci sırada sağlık harcamaları var. Buna kamu özel işbirliği modeliyle yapılan şehir hastaneleri dahil değil. Onları da eklediğimizde bütçede eğitim ve sağlık birbiriyle yarışır haldedir. Dünyanın krizleri içinde boğuştuğu bir dönemde Türkiye öyle büyük bir bütçeyi gerçekleştiriyor. Dünyada kriz yokken, Türkiye’yi yabancı finans çevrelerinin yönetmesiyle 2001 yılında en büyük krize yuvarlayanların bugün söyleyecek bir sözü yok. Bu yüzden bizler AK Parti olarak kendimizle yarışıyoruz. Bizim muhalefetle yarışımız yok” şeklinde konuştu.

AK Parti Manisa’da tek aday tek liste ile girilen Yunusemre ilçesinde bayrağı Engin Yüksel’den devralan Zafer İkinci başkan seçildi.