Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bugün DAEŞ’in Suriye bağlamında uluslararası tehdit olarak addedildiği görülmektedir. Suriye’deki ihtilafa çözüm konusunu geri plana itme riskini beraberinde getirmektedir” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu ve Ulusal Ajans bütçeleri görüşüldü. Komisyon toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, stratejilerinin tehdit yerine işbirliklerine odaklanmak olduğunu söyleyerek, karşılıklı ekonomik bağlılık tesis etmeyi hedeflediklerini belirtti. Çavuşoğlu, 17 ülke ile Stratejik İşbirliği Konseyi’ni faaliyete geçirdiklerini, 376 anlaşmanın imzaladığını belirtti.

Suriye konusunda ise Bakan Çavuşoğlu, “Başından itibaren rejimin kendisini kurtarma, ne olursa olsun kendi bekasını sağlama kaygısıyla hareket etmesi, bu yüzden meseleyi tüm coğrafyayı tehlikeye atacak mezhepsel bir boyut kazandırmaya çalıştığını ifade ettik, ifade ediyoruz. Tüm çağrılarımıza rağmen uluslararası toplumun bu konudaki takındığı kararsız tutumun etkisiyle Suriye’de otorite boşluğunun, mezhepsel farklılıkları istismar eden radikal gruplar tarafından doldurulduğunu görmekteyiz. Suriye rejiminin körüklemekten bıkmadığı bir iç savaşın neticesinde 200 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir, 7 milyon insan ülke içinde yerinden edilmiş, 3.5 milyon insan ise komşu ülkelerde yaşamaktadır. Batı ülkeleri takınacakları tavır bakımından da tarih önünde çok büyük bir sınavdan geçmektedir” dedi.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’ye sığınan Suriye vatandaşları için ülkemizin yaptığı harcamaların tutarı 4,5 milyar doları aşmıştır. Uluslararası toplumun yaptığı katkı ise yaklaşık 265 milyon dolardır. Doğru ve kalıcı bir çözüme olan ihtiyaç acil hale gelmiştir. Suriye muhalefetine tam destek verilmediği sürece aşırılık yanlısı gruplar çekim merkezi olmaya ve mevcut durumu istismar etmeye, rejim de bu durumdan yararlanmaya devam edecektir.”

DAEŞ’in öncelikli tehdit olarak addedildiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Bugün DAEŞ’in Suriye bağlamında uluslararası tehdit olarak addedildiği görülmektedir. Suriye’deki ihtilafa çözüm konusunu geri plana itme riskini beraberinde getirmektedir. Uluslararası toplumun dikkatini bu bölgeye çevirmesini fırsat bilen Suriye rejimi, muhaliflerin kontrolündeki bölgelere hava saldırılarını arttırmış ve kritik bölgeleri ele geçirmiştir” dedi.