Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Dün yaptığımız görüşmelerde, özelleşen kurumlarda işçinin tercihine sunulan 6 aylık süreyi 2 yıla çıkarmak için gerekli düzenlemeyi Bakanlar Kurulu kararının yayınlanması için Başbakanlığa göndermiş bulunuyoruz” dedi.

TBMM Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2015 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in başkanlığında ilk toplantısını gerçekleştirdi. Bakanlıkta gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bakan Çelik, özelleşen kurumlarda çalışanların tercihlerinden ilkinin bulundukları kurumlarda çalışmaya devam etmek, ikincisinin ise kamuya geçerek 4/C statüsünde çalışmaya başlamak olduğunu kaydederek, “İşçi ve işverenlerle yaptığı görüşmede özelleştirilen kurumlarda özelleştirme gerçekleştirildikten sonra iki tercihte kalıyorlardı. Bunlardan biri çalıştıkları kurumlarda devam etmek veya kamuya geçerek 4/C statüsünde çalışmaya başlamak. Bu konudaki süre 6 aydı. Yani çalışanlar 6 ay içerisinde karar vermek durumundaydılar. Bu sürenin hem işveren hem de işçi kesimi tarafından yeterli bir süre olmadığı, kısa olduğu ifade edildi. Bu çerçevede bu sürenin 2 yıla çıkarılması bize iletildi. Dün yaptığımız görüşmelerde, özelleşen kurumlarda işçinin tercihine sunulan 6 aylık özelleşen kurumlarda işçinin tercihine sunulan süreyi 2 yıla çıkarmak için gerekli düzenlemeyi Bakanlar Kurulu kararının yayınlanması için Başbakanlığa göndermiş bulunuyoruz” diye konuştu.

2015 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için işçi, işveren ve kamu temsilcilerinden oluşan ilk toplantının gerçekleştirileceğini belirten Bakan Çelik, “Asgari ücret taban ücreti olup, çalışanların bu ücretin altında ödeme yapılmasını engelleyen bir sosyal politika enstrümanıdır diyebiliriz. İşçi ve işverenlerin asgari ücret üzerinde bir ücret belirleme imkanları her zaman vardır. Anayasamıza göre asgari ücret miktarının belirlenmesinde çalışanların geçim şartları ile ülke ekonomisinin durumu göz önünde bulundurulmak zorundadır” dedi.

Türk-İş Genel Eğitim Genel Sekreteri Nazmi Irgat ise, işçi kesimi adına yaptığı konuşmada, 5 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığını belirterek, “Asgari ücrette yaşayanların enflasyonuyla TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları arasında çok farklılık var. Asgari ücretlimizin kullandığı kalemlerin başta gıda olmak üzere ulaşım, enerji, ısınma gibi sosyal kültürel harcamalarda dikkate alındığında asgari ücret ile geçinmenin mümkün olmadığı görülüyor. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. Bir taban, sosyal ücrettir. Resmi verilere baktığınız zaman asgari ücretin yüzde 41, 65’inin asgari ücret düzeyinde çalıştığı görülüyor. Ama bir dilim üzerinde alanları da dikkate aldığımızda neredeyse çalışanların 3’de 2’sinin asgari ücretle çalıştığını biliyoruz. Hükümetimizin açıkladığı yüzde 3’lük oran ile gerçekten gülünç rakamlar ortaya çıkmakta. Hükümet programının öngörüsünün gerçekleri hiç yansıtmadığını taşıyoruz. İşsizlik rakamları bahane edilerek, işsizlik tehdidi ile insanların çok büyük oranlarda asgari ücretle çalışmasını da kabullenemiyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) adına konuşan heyet başkanı Metin Demir ise, “2011 yılından sonra ülkemizin ekonomik büyüme temposu yavaşlamış, milli gelir reel olarak 2012’de yüzde 2,1 2013’te yüzde 4,1 artabilmiştir. 2014 yılında yüzde 3 civarında gerçekleşmesi beklenen büyüme oranının gelecek yıl yüzde 4 olması hedeflenmişse de, OECD’nin Türkiye için tahmini yüzde 3’tür. Bu büyüme oranları Türkiye için yetersizdir ve işletmelerin ancak ılımlı asgari ücret artışını karşılayabileceğini göstermektedir. Asgari ücretin brüt olarak arttırılmasından ziyade, asgari ücretin üzerindeki vergi ve sigorta prim yüklerinin azalması suretiyle çalışanın eline geçecek net ücrette ilave artış sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.