Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Yalova Belediyesi tarafından kesildiği iddia edilen ağaçlar ile ilgili henüz bir soruşturma başlatılmadığını belirterek, “Pazartesi günü her şey aydınlığa çıkar” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Martı Otel’de çevre alanında faaliyet gösteren STK temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. Programda konuşan Bakan Güllüce, zaman zaman STK’lar ile bir araya gelip fikir alışverişinde bulunduğunu belirterek, “Sivil toplum kuruluşlarının akıllarından istifade etmeye çalışıyorum. Bugün de 34 sivil toplum kuruluşu ile kahvaltı yapacağız. Onları dinleyeceğim. Onların fikirlerini almayı düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde de bir üniversite grubu hocalarla oturduk. Onların şehircilik ve çevre konusunda düşüncelerini aldım. Ne yapmamız lazım? Neyi nasıl yapmamız lazım gibi düşüncelerinden istifade etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bu tür kahvaltılar ve toplantılar faydalı oluyor” dedi.

“PAZARTESİ HER ŞEY AYDINLIĞA ÇIKAR”

Yalova’da kesilen ağaçlarla ilgili Bakan Güllüce, Pazartesi günü her şeyin aydınlığa kavuşacağını belirterek, “Zaten daha dün ben bir demeç verdim. Daha öncede çok yapılmış aynı şey. Çok fazla miktarda yapılmış. Vatandaşın bize ilettiğini söylüyorum. Ben gece geldim Rize’den. Bugün de hafta sonu tatili. Pazartesi günü her şey aydınlığa çıkar. Henüz daha bir soruşturma başlamış değil” şeklinde konuştu.

“ÇED RAPORU ALMAK HER ŞEY YAPILABİLİR ANLAMINA GELMEZ”

Bakan Güllüce, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu ile ilgili bir soru üzerine, “ÇED başka bir şey, geçici faaliyet belgesi başka bir şey. Ama ÇED raporu verildikten sonra 1 seneye yakın durumun toplumda, o bölgede, üretimde yaptığı etkiler de inceleniyor. ÇED vermek her şey bitmiş demek değil. ÇED’i aldıysa her şeyi yapabilir demek değil. Şimdi o bölgelerde siyanürden dolayı çok sayıda kanser hastasının arttığını iddia edenler var. Çok sayıda işçinin kanser olduğunu iddia edenler var. Çevreyi çok kötü kirlettiğini iddia edenler var. Biz bu iddialara tarafsız kalamayız. Yani faaliyet belgesi geçici almıştır. Gelir müracaat eder bir belediye başkanına. Etrafa zararı yoktur, insan ölmüyordur, insanı kanser etmiyordur, hemen verirsiniz ruhsatı. Ama siyanürle çalışan bir kurum etrafta da bu kadar iddia varsa, bin kişinin dilekçesi varsa, bu kadar hasta olmuşsa, hastanelere düşülmüşse, işçiler ölmüşse bunun incelenmesi lazım. Ben bunları incelemeden verirsem o sorumsuzluk olur. Ha bu doğru mudur? Böyle bir iddiam yok benim. Efendim işçiler şöyle şöyle olmuş diyorlar. Bu siyanürlü üretim memleketimizi perişan etti diyor. Bu doğru mu eğri mi bakmam lazım. Ben bunlara yok diyemem. Bakılacak, incelenecek, değerlendirilecek, bunun bir araştırması yapılacak, sorular sorulacak, hastaneden raporlar alınacak, bilimsel çalışmalar yapılacak. Sonra bakacağız ki yok doğru değilmiş kardeşim veya doğruymuş. Hangisiyse ona göre hareket edilecek” diye konuştu.