Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Son dönemlerde büyüme rakamlarında yavaşlama olması ekonomideki sorunlardan değil, hükümetin tercihidir. Biz cari açığı azaltmak için iç tüketimimiz azaltacak önlemler aldık. Şu anda sanayi üretim rakamı büyümeyi gösteriyor. Tercih bizim tercihimiz. Cari açıktan dolayı frene basan bir anlayışı benimsedik” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İzmirli iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Bakan Işık, yaptığı konuşmada, dünyanın ekonomik olarak zor bir süreçte geçtiğini belirterek, “Şu anda bölgemizde ciddi bir ateş çemberi var. Türkiye’nin çevresinden 5’ten fazla ülkede devlet otoritesi kaybolmuş durumda. Böyle bir coğrafyada ve dünya konjonktüründe geleceğe emin adımlarla yürümek büyük başarıdır. Türkiye pek çok krizi yaşadı. Ama krizi fırsata çevirmeyi öğrendik. 2001 krizinde ağır bedel ödedik ama ciddi dersler çıkardık. Artık ekonomimizi makro temelde sağlamlaştırdık” diye konuştu.

Türkiye’nin tasarruf açığı olduğunu aktaran Işık, cari açığın da var olduğunu ancak kamu dengelerinin artık eskisi gibi olmadığı ifade etti.

“BÜYÜMEDEKİ YAVAŞLAMA HÜKÜMETİN TERCİHİ”

Ekonomiyi iyi bir noktaya getirdiklerini ama yeni bir sıçrama yapmak zorunda olduklarını dile getiren Işık şöyle konuştu:

“Bütçe açığını kontrol altına alamazsınız’ diyorlardı. Türkiye şu an Avrupa’nın en az bütçe açığı veren ülkelerinde biri. Sadece enerjimiz var. Buna rağmen ekonomimiz büyümeye devam ediyor. Son dönemlerde büyüme rakamlarında yavaşlama olması ekonomideki sorunlardan değil, hükümetin tercihidir. Biz cari açığı azaltmak için iç tüketimimiz azaltacak önlemler aldık. Şu anda sanayi üretim rakamı büyümeyi gösteriyor. Tercih bizim tercihimiz. Cari açıktan dolayı frene basan bir anlayışı benimsedik. Bunun yerine ihracata yönelen bir anlayışla büyümenin sürdürülebilir anladık.”

“SANAYİCİ İLE ÜNİVERSİTEYE KATOLİK NİKAHI KIYACAĞIZ”

Bakan Işık bakanlık olarak Ar-Ge ve inovasyona destek verdiklerini belirterek, İzmir iş dünyasına Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Işık, “Artık sanayiciyle üniversiteyi barıştırmayı bırakın, artık Katolik nikahı olacak. Artık üniversitelerin kendi evlerinde, sanayicinin kendi dünyasında olduğu dönemi bitirmemiz lazım” diye konuştu.

“MAALESEF ZAMAN KAYBETMİŞİZ”

Türkiye’nin geçmiş yıllarda gelişim açısından büyük zaman kaybettiğini dile getiren Işık, “Bugün Güney Kore ‘de bir firmanın cirosu Türkiye’nin ilk 500 firmasının cirosuna yakın. Maalesef bir şey unutuluyor. Dünya teknolojiyle uğraşırken biz kendi enerjimizi boşa harcamışız. 60-70’li yıllarda biz maalesef epey zaman kaybetmişiz. Şimdi kaybedilen zamanı telafi etmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. İnşallah elimizdeki veriler geleceğe çok daha güvenli bakmaya çalışıyoruz. Orta gelir tuzağından uzaklaşacağız. Yeter ki içi boş tartışmalarla uğraşmayalım. Bu noktada İzmir çok önemli. İzmir’de bulunan 9 üniversite bir nimettir. Bu üniversiteler bu şehri şaha kaldırır. Bu 9 üniversite bu şehre inanılmaz nefes aldırır” şeklinde konuştu.

“YATIRIM, RİSKLİ YERE GİTMEZ”

İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, "Türkiye’nin 6 kalkınmışlık bölgesine ayırmak ve farklı teşvik oranlarının verilmesi sistemi işlemiyor. Teşvik sistemindeki adaletsizlik kentin gelişmesinde en önemli sorun haline geldi. Siz ne kadar yüksek teşvik verirseniz verin kimse riskli gördüğü illere yatırıma gitmiyor" dedi.

Sadece Ar-Ge yaparak ve prototip geliştirerek bir yere gelinemeyeceğini sözlerine ekleyen Demirtaş, bu çalışmaların mutlaka sanayiyle birlikte üretime dönüştürülmesi gerektiğini aktardı. İzmir’de bir yerli araba üretilebilecek kapasitenin olduğunu da vurgulayan Demirtaş, "Zaten birçok otomobile yedek parçayı İzmir üretiyor. Kentin bu potansiyeli yerli otomobil üretiminde de kullanılmalı" diye konuştu.

İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, Bakan Işık’a üzerinde Agora Antik Kentin zemininde bulunan mozaiklerin yer aldığı kilim hediye etti.