Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Karaman’da maden ocağında mahsur kalan 18 madenciyle ilgili olarak, “Her ne kadar ümidimiz azalıyor olsa da oradaki 18 vatandaşımızı sağ salim kurtarabilmeyi umuyoruz dedi.

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, Hilton Otel’de düzenlenen ‘Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nın ardından gazetecilerin, gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Karaman’da meydana gelen maden faciasıyla ilgili konuşan Bakan Mehmet Müezzinoğlu, “Bir maden faciası yaşadık, son derece üzgünüz. Sabırsızlıkla aileler bekliyor, 77 milyon ülke insanımız bekliyor. Ama bu tür felaketler gerçekten canımızı acıtıyor, yüreğimizi yakıyor. Her ne kadar ümidimiz azalıyor olsa da oradaki 18 vatandaşımızı sağ salim kurtarabilmeyi umuyoruz, Yaşıyor olmalarını ümit ediyoruz. Sağlık sorunları varsa biz gönüllü olarak, severek her türlü tedaviyi yapmayı arzu ederiz. Ama tabii şuanda sabırla, heyecanla bekliyoruz. Zor bir durum. Ailelerine sabır diliyorum. Umudumuzu kaybetmemeye çalışıyoruz. Ülkemizin bu tür felaketlerle muhatap olmaması için her türlü yasal düzenlemeleri yapıyoruz. Sıkıntı olduğu zaman vatandaşımızın yanında samimiyetle, duyarlılıkla oluyoruz. Ama önemli olan tedbirleri almak, daha güçlü alabilmek ve bu tür kazalarla muhatap olmamaktır” dedi.

Hastanelerde tıbbi cihazlarla ilgili yaşanan sıkıntının sorulması üzerine Müezzinoğlu, o çalışmaları yaklaşık 1 ay kadar önce yaptıklarını ve şu anda olağanüstü bir sıkıntı olmadığını söyledi. Müezzinoğlu, “Ama zaman zaman üretici firmalarla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ücretlendirme konusunda sıkıntılar yaşıyorlar. Bazen hastalarımızın hastalıklarını fırsat bilerek piyasa bunu istismar da etmek istiyor. O nedenle bu tür sorunları zaman zaman yaşayabiliriz. Çünkü neticede biz bir taraftan hastamıza her türlü tıbbi imkanı sunmak görevimiz. Ama milletin imkanlarını birilerinin istismar etmemesi için gerekli tedbirleri almamız lazım. Dolayısıyla bu anlamda şuanda bir sıkıntımız söz konusu değil” diye konuştu.

Üniversitelerin bazı uygulamalarından veya bütçelerinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle bu sıkıntıların üniversitelerde yaşandığını ifade eden Bakan Mehmet Müezzinoğlu, tamamlayıcı tıp ile ilgili çalışmalara ilişkin bir soruyu da yanıtladı. Müezzinoğlu, şunları söyledi: “Bu anlamda yönetmeliğimizi yayınladık. Ama esas bu anlamda Türkiye’nin tamamlayıcı ve geleneksel tıpta kat etmesi gereken mesafeyi bu yönetmelikle sağlamanın yeterli olacağı kanaatinde değiliz. İnşallah TBMM’ye sunduğumuz, genel kurula gelen TÜSEB yasamızla kuracağımız enstitülerinden bir tanesi de bioteknoloji, kanser enstitüsü, kronik hastalıklar, anne, çocuk ve ergen sağlığı enstitüsü yanında geleneksel ve tamamlayıcı tıp enstitüleri kuruyoruz. Bunu kurduktan sonra üniversitelerimizin bilimsel dinamikleri bu anlamda devreye girecek ve o zaman tamamlayıcı tıbbın ve geleneksel tıbbın istifadesini 77 milyon ülke insanı çok daha güçlü görecek. Gelişi güzel uygulamalar yerine bilimselliği veya denetimi daha sağlıklı olsun diye bir yönetmelik düzenlemesi yaptık. Ama esas hedefimiz tamamlayıcı ve geleneksel tıp enstitülerini kurup üniversitelerimizin bu anlamda bilimsel çalışmalarının alt yapısını oluşturmak.”

Müezzinoğlu, YÖK’ün, özel bir üniversitenin mütevelli heyetine girmek isteyen Harvard’lı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’den ilkokul diplomasını istemesiyle ilgili bir soruyu da yanıtladı. Sıkıntının bürokrasiden kaynaklandığını aktaran Bakan Mehmet Müezzinoğlu, “Yer yer bizi mahcup eden örnekleri yaşıyoruz. Bu tür basit hataları bu ülkenin bürokrasisi yapmamalı. Bakan olarak bizim bir kanuni düzenleme gerekiyordu, onu yapmamış’ durumu olsa onu yapalım ama bu tamamen bürokrasi ve işgüzarlık. Yani ülkemizi mahcup eden fotoğraflar. Burada bir yasal sorun yok. Ama uygulama dosyasında bu bu evraklar gerekir diyor. Harvard’da, dünyanın veya ülkenin herhangi bir yerinde bir profesörün, bir doçentin, bir uzmanın, bir hekimin şu evrakı da eğitimle ilgili getiriyor demesi herhalde bunun için en yeterli olan en son olandır, en son taşıdığı sıfattır. Geçmişindeki eğitimlerini dosyalamanın bir mantığı yok. Bugünkü iletişim çağında hele hele hepsine ulaşılabilir. Bir yanlışlık var” diye konuştu.