Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Şehirde sivil olarak, savunmasız bir şekilde dolaşan yavrularımıza hain şekilde saldırıp onları şehit eden hainler terörist olacak kadar onurlu bile değildir” dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, çeşitli toplantılara katılmak üzere Samsun’a geldi. Samsun programı kapsamında ilk olarak AK Parti İl Başkanlığının düzenlediği 56. İl Danışma Meclis toplantısına katılan Bakan Zeybekçi, burada partililere hitap etti.

TERÖRİST BİLE ONURLU OLUR

Konuşmasına ‘3 tane yavrumuz şehit edildi’ diyerek başlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Sözlerimin başında 3 tane yavrumuz, 3 tane ciğerparemiz şehit edildi. 3 tane anamızın yüreği yandı. 3 tane ocağa ateş düştü. 3 tane kardeşkanı aktı. Bu topraklarda sebebi ne olursa olsun, vesile olan veya sonuçlarına katlanan her kim olursa olsun, ne şekilde olursa olsun yere düşen her can bizim canımızdır. Akan kan kardeş kanıdır. Bunu yapanlarda bu milletin birliğine, dirliğine, vatanına, bayrağına, maneviyatına, bağımsızlığına, bütün kutsal değerlerine, insanlığa ve insanlık onuruna kast eden hainlerdir. Bunların insanlıklarla bir alakası olamaz. Teröristin bile bir gururu olur. Teröristin bile bir onuru olur. Ama emanet diye bir şey vardır. O coğrafyadaki kardeşlerimize emanet edilerek şehirde sivil olarak, savunmasız bir şekilde dolaşan yavrularımıza hain şekilde saldırıp onları şehit eden hainler terörist olacak kadar onurlu bile değildir” dedi.

BU MİLLET ŞEHİT OLMUŞTUR

Bu milletin daha önce binlerce şehit verdiğini ifade eden Bakan Zeybekci, “Bu millet şehit olmuştur. Biz 10 bin 10 bin, 100 bin 100 bin şehit olduk. Tarihimize bakacak olursak, bundan 100 sene bile geçmeyecek tarihimize bakacak olursak, biz 100 binleri şehit verdik Çanakkale’de. Biz 10 binleri şehit verdik Allahuekber dağlarında. 10 binleri şehit verdik Yemen çöllerinde, Tarblusta, Kudüs’te, Suriye’de, Halep’de, Şam’da. 2 yıl efendimizin efendimizin kabrine olan saygıdan dolayı Fahrettin Paşa, 2 yıl çekirgeyi bile savundu. Asla ‘aman’ demedi. Bu millet asla tarihinde dizleri üzerinde çökmedik. Bu millet asla ve asla topyekun esareti kabul etmedi. Bu millet ‘aman’ demedi. Bu millete ‘aman’ dedirtmek isteyenler, bu millete ‘aman’ dedirterek, yıldırtarak ihanetlerinin sonuçlarını sağlamak isteyenler binlerce yıldan beri başaramadıklarımı asla ve asla başaramayacaklar. Bu topraklarda son ocak sönmeden bu emellerine ulaşamayacaklar. Akif’in dediği gibi ‘son ocak sönmeden’ ki Allah göstermesin. Bu muhteşem millet, bu istiklal marşı gibi bu muhteşem abideyi ortaya koyan Akif’in neslini barındıran millet, Akif demiş ki, ‘Allah bu millete tekrar İstiklal marşı yazmak zorunda bırakmasın’ demiş. Ama İstiklal marşı dendiğinde, Çanakkale Marşı dendiğinde, bir ve beraber olmak dendiğinde 5 metre siperin öbür tarafına giderek şehit olacağını bile bile 200 bin evladını şehit veren bu millet böyle şeylerden asla ve asla yılmayacaktır. Şehitlerimizin duyguları ile şehitlerimizin maneviyatı ile ben hicri yılbaşını da tebrik ediyorum” diye konuştu.

‘AMAN’ DİYEN HAİNDİR

Doğu ve Güneydoğu’da birinci partinin AK Parti olduğunu belirten Bakan Zeybekci, “Her kimin niyeti bu ülkeyi bölmekse, her kimin niyeti bu kardeşliği bitirmek ise, her kimin niyeti bu vatana, bu bayrağa, bu millete birlik ve beraberliğimize ihanet etmekse, işte o yavrularımızı şehit edenler onlardır. Bu süreci provoke edenler, sabote edenler onlardır. Bu süreçle ilgili her kim ki çıkıp da ‘her şey iyi ama, ama’ diyen haindir. Onların derdi bu ülkelerin bölünmesi, bizim derdimiz birlik ve beraberliğimizdir. Onun için bu tuzaklara ve oyunlara düşmeyeceğiz. Bu oyunlar asla ve asla başarılı olmadı olmayacak. Takii Allah göstermesin, sönmeden yurdumun üzerinde düşen en son ocak. Bu kadar net söylüyoruz. Buradan da kimsenin ne alacağı, ne mesaj alacağı varsa mesajı alsın. Kurucu Genel Başkanımızın, liderimizin, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, topyekun hep beraber, AK kadrolar olarak kefenimizi giydik de çıktık bu yola, sonuna kadar. Nereye varırsa varsın, siyasi olarak faturası ne olursa olsun, ‘bekara karı boşamak kolaydır’ derler. Sen bir ülkenin bölgesine gidemeyeceksin, sen bir ülkenin bir bölgesinde olmayacaksın, sen bir ülkenin bir bölgesinde miting yaparken bile sana diyecekler, ‘sakın Türk bayrağı taşımayacaksın’ diye terör örgütü sana söyleyecek. Ondan sonra geleceksin birlik, beraberlik ve çözüm süreci ile laf edeceksin, edemezsin. Bu ülkenin bütün bölgelerinde, bütün illerinde tamamında hatta Doğu ve Güneydoğuda birinci parti AK Parti’dir, kim ne derse desin” şeklinde konuştu.

RUHUNU KİRAYA VERENLERDEN HESABINI SORACAĞIZ

Konuşmasında Gezi olaylarına da değinen Bakan Zeybekci, “Terör örgütü ve ona yatkın olanlara söylüyorum. Yürekleri yetiyorlarsa oradaki kardeşlerimize özgür, hür hiçbir tehdit altında kalmadan ve hiçbir tehdidi hissetmeden oy kullanmalarını sağlayın görün sonucu. Onlar korktukları için tehditlerle kırsalda, mahallelerde tek tek dolaşarak ‘burada böyle çıkarsa, şöyle çıkarsa’ deyip, tehditlerle sonuç alıyorlar. Bu topraklar bedevi topraklardır. Karadeniz, coşkulu Karadeniz, hırçın veya tehlikeli Karadeniz değil enerjik Karadeniz. Anadolu böyle bir yer. Bu topraklarda zayıflar ve cılızlar hiç yaşamamış. Bu topraklarda hastalıklı, çınarlar hiç yeşermemiş. Binlerce yıldan beri bu topraklardayız, binlerce yıl içersinde çünkü bu millet dualı millettir. Türkiye açıkçası fazla oldu. Onun için geçen sene Mayıs ayında başlatılan ağaç bahanesi ile Taksim’in yayalaştırılma projesine gösterilen o gösterileri biliyorsunuz, Gezi olaylarını biliyorsunuz. Gezi olayları sırasında Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız Kuzey Afrika’daydı. Gezi olayları o taksim platformu temsilcileriyle o günkü Başbakan vekilimiz Bülent Arınç, onlarla İstanbul’da bir görüşme yaptı. Görüşmeden çıktıktan sonra basının karşına çıkarak bir açıklama yaptı. Bizde saf saf bekliyoruz, ‘Taksim’deki yayalaştırma projesi iptal edilsin, ağaçlar kesilmesin’ gibi çevre ile ilgili böyle duyarlılık içeren bir açıklama bekliyoruz. Onlar 3. Havaalanı iptal edilsin, 3. Köprü inşaatı iptal edilsin, nükleer santraller iptal edilsin, ekonomik ne varsa Türkiye’de ne kadar iptal edilmesi istedikleri varsa proje varsa, o projeyi yapanların tamamını 17 Aralık’ta sonra başlayan süreçte bunların mal varlıkları dondurulsun, durdurulsun diye 17 Aralık ihanet ve 25 Aralık ihalelerin projelerinde mahkemelerden 15 dakikada çıkardıkları kararlarla üçüncü havaalanını, üçüncü köprüyü, tüp geçidi, nükleer santrali, İstanbul - İzmir otoyolu geçitleri ve köprüleri, Türkiye’nin ne kadar gelecek ile ilgili projesi varsa tamamını yapan müteahhitlerin malvarlıklarını ve faaliyetlerini durdurma kararı çıkardılar. Türkiye çok oluyordu, Türkiye’yi durdurmak lazım. Bütün bunları ele alırsanız, izlerinden mutlaka bir yerlere varırsınız. Biz gelmedik diyoruz. Böyle gideceğiz, öyle devam edeceğiz. Uyanık olacağız. Uysal dediysek koyun gibi uysal değiliz. Öyle boynumuzu da uzatmayız her yere. Dostunda kim olup olmadığı iyi bileceğiz. Yanılmayacağız, dostlarımıza ve kardeşlerimize sahip çıkacağız. Bu ihanet operasyonunun baş aktörlerini iyi belirleyeceğiz. Bu millete ihanetin hesabını hukuk ve demokrasi içersinde mutlaka soracağız. Bunu yaparken de kardeşlerimizi inceltmeyeceğiz. Masum bir şekilde hizmet anlamında buna destek veren bütün kardeşlerimizin başımızın üzerinde yeri vardır. Ama aklının, vicdanını ve ruhunu birilerine emanet ederek, kiraya verenlerden bunların hesabını soracağız. Türkiye artık şunu yaparsam birileri ne der diyen bir ülke değil. Türkiye tabi olunan bir ülke haline gelmiştir”

Türkiye’yi artık hiç kimsenin eskisi gibi suiistimal edemeyeceğinin altını çizen Bakan Zeybekci, “Türkiye’yi hiç kimse eskisi gibi en ufak bir dalga ile provoke edemeyecek. Türkiye’yi hiç kimse ekonomik krize sürükleyemeyecek. Ve şundan emin olun artık bu millet anladı. Artık bu millet biliyor ve farkında. Bu memlekette asla ve asla siyasi mühendislik yapılarak siyasi krizlere asla ve asla müsaade etmeyecek. Her kim ki bu memlekette siyaset yapacaksa hukuk ve demokrasi standartları içinde kalmayı gayret edecek ve öğrenmek de zorunda. Bizim en büyük problemimiz ne biliyor musunuz muhalefet problemi. Muhalefetin iktidar olamama ümidi. Muhalefetin bu gün iktidar olabilme ümidi var mı? CHP’li kardeşlerimize arkadaşlarımıza soruyorum. Allah aşkına söyleyin. Peki CHP’nin iktidara normal yollardan gelebilme ümidinin olmadığı hallerdeki tehlikeyi biliyor musunuz? Yoldan geçen ne kadar anti demokratik hukuk dışı şeyler varsa hepsinin peşine takılıp gidiyorlar. Artık Türkiye’nin yeni bir anayasa, yeni bir sisteme mutlaka ihtiyacı vardır. Bizim sistemimizde Türkiye güçlü bir iktidar üretiyor ama güçlü bir muhalefet üretemiyor. Yeni bir sistemle anayasa ile güçlü bir muhalefet üreten bir sistemi kurmak zorundayız. O da yeni anayasadır. O da kim ne derse desin başkanlık sistemi, iki parlamentolu sistemdir. Yüzde 51’le seçilenin olduğu yerde yüzde 49’la seçimi kaybeden bir muhalefetin olması durumunda bütün bu sıkıntıların ortadan kalkacağını hep beraber göreceğiz. Önümüzdeki süreç çok daha farklı. 2015 seçimleri. Türkiye bu ortamda, ateş çemberinin olduğu, Türkiye’de siyasetin yeniden yapılandırıldığı, . ve yeni bir anayasanın bu kadar acil bir ihtiyaç haline geldiği bir ortamda bu kutsal görev AK Parti’nin işi. Ak Parti 2015 seçimlerinde anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu sağlamak zorunda. AK Parti bu seçimlerde anayasa değiştirecek çoğunluğu sağlayarak ülkeyi rahatlatmak durumdayız.