ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz eğer çok basiretle davranmamış olsaydık 2007 Dağlıca baskınından sonra Türkiye de Kuzey Irak bağlamında Türk- Kürt çatışmasının merkezine itilecekti" dedi. 

Davutoğlu, Doğubayazıt'taki İshak Paşa Sarayı'nda, Kanal 7 ve Ülke TV'nin ortak canlı yayınında soruları yanıtladı. 

"Çeyiz Hesabı"nın çocuk evlendirecekler için bir tasarruf olduğunu belirten Davutoğlu, "Bunun bir rasyonalitesi var. Çocuk doğdu, yirmi yaşına kadar biriktiriyor, tasarrufa teşvik ediyoruz ve sonunda yüzde 20 prim veriyoruz. Bunun çıktığı günlerde kartel medyası, açık söyleyeyim, isimlerini dahi verebilirim" ifadesini kullandı. 

Üç yıllık ustalık belgesi alan esnafa faizsiz kredi vereceklerini de açıkladıklarını anımsatan Davutoğlu, "Onların yeni teklif ettiklerini, biz hayata geçirdik. Şu anda üç yıllık ustalık belgesi olan esnaf, faizsiz kredi alır" diye konuştu.

Bu gibi çalışmaları hayata geçirdiklerinde bazı medya kuruluşlarından eleştiriler geldiğini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bunları yaptığımızda, bu medyada ekonomi yazarlığı yapıp da 'Çok fazla ekonomi bildim' diye yazanlar, 'Hükümet seçime giderken seçim popülizmine yöneliyor' diye bizi eleştirdiler. Şimdi, bizi halka, esnafa, çiftçiye primlerin oranlarını yüksek tuttuk diye eleştiren aynı medya, Kılıçdaroğlu'nu parlatabilmek için 'Halka dokunan vaatler' diye manşetle çıktı. O kadar ilginç birşey ki, o kadar ilginç bir koalisyonla karşı karşıyayız ki, 'AK Parti gitsin de ülkenin ekonomisi batarsa batsın', 'AK Parti gitsin de Çözüm Süreci biterse bitsin', 'AK Parti gitsin de özgürlüklere ne olursa olsun, AK Parti gitsin de kamu düzeni kalmasa bile olur' diyen bir kesim var Türkiye'de.

Onun için, bakıyorsunuz o medya; açık söyleyeyim madem Doğan Medya... Bizim açıkladığımız paketleri ki hepi bütçe hesabı içinde açıklanmış ve bütçe açığımızı bir milim oynatmamış paketler. Şu anda Türkiye'nin bütçe açığı yüzde 0,7'dir. Avrupa'da en iyilerden biridir. OECD'de en iyilerden biridir. Bütün bu paketler, bütçe açığında hiçbir şeye yol açmadı. İnşallah 2017'de bütçe fazlası vereceğiz. Biz devraldığımızda ekonomiyi 2002'den itibaren o dönem bütçe açığımız yüzde 10,7 olmuştu. Biz, bunu 10 misli aşağıya çektik. Şimdi, bu vaatleri toplasanız 150 milyarı tutuyor asgarisinden. Hesapladık, tekrar 2002'deki bütçe açığını yüzde 10,7'ye getirir.

Ne olur peki bütçe açığı bu olduğunda? Karşılıksız para basmaya başlanır, enflasyon birkaç ay sonra çift rakamlara, bir yıl sonra da yüzde 20-30'lara tırmanır ve bir müddet sonra 'Emekliye verdim' dedikleri bu para, aynen 90'lı yıllarda olduğu gibi para da değerini kaybettiği için bir müddet sonra 2 değil 6 tane daha ek maaş verilse, onu karşılayacak denge sağlanamaz."

Davutoğlu, medyanın yaklaşımına ilişkin, “Bize bu şekilde yaklaşıp Hükümeti eleştirmeye kalkan medya, bu vaatlerin arkasında duruyor” ifadesini kullandı. 

-"Bir taraftan Kılıçdaroğlu’nu parlatıyorlar, bir taraftan da HDP’yi parlatıyorlar"

Başbakan Davutoğlu, iş çevreleri ve TÜSİAD’ın Hükümete eleştirilerine yönelik de şu değerlendirmeyi yaptı:  

“TÜSİAD çıksın ve yarın desin ki 'Asgari ücret 2 bin lira olsun’ desin. Kılıçdaroğlu’nun arkasında duruyorlar şimdi. Doğan Medyanın ekonomi yazarları desin ki ’Akılcıdır 2 bin lira olsun, 5 bin lira olsun. TÜSİAD açıklama yapsın ‘Bunlar gayet akılcı politikalardır’ diye. Niye yapmıyorlar? Ama şunu da demiyorlar. ‘Bunlar akıl dışı’ demiyorlar. Bizim yaptığımız şeye, 'Popülizme düşmeyin' diye çağrıda bulunanlar, halka, esnafa, çiftçiye verdiğimiz faizsiz krediye, 'Vereceğimiz' demiyorum bakın 'verdiğimiz'. Bunlara karşı çıkanlar, şimdi sesleri çıkmıyor. Bir taraftan Kılıçdaroğlu’nu parlatıyorlar, bir taraftan da HDP’yi parlatıyorlar.

Açık söylüyorum; biz eğer çok basiretle davranmamış olsaydık 2007 Dağlıca baskınından sonra, Türkiye de Kuzey Irak bağlamında Türk- Kürt çatışmasının merkezine itilecekti. O zaman Erbil’in bombalanması gerektiğini manşete taşıyanlar, şimdi HDP’ye sahip çıkıyorlar. Bu dikkate şayandır. Bunlar gözümüzden kaçıyor değil. Bunları takip ediyoruz. Milletimizin de takip etmesi lazım. Bunların bütün meselesi, bir şekilde AK Parti’yi ve AK Parti’nin getirdiği istikrar döneminin sonunu getirmek. Sonunda ne olursa olsun… Getiremezler tabi Allah’ın izniyle…”

Davutoğlu, AK Parti mitinglerinde meydanların dolduğunu anlatarak, Kılıçdaroğlu’nun Niğde mitingiyle kendisinin aynı ilde yaptığı mitingin fotoğraflarının bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu’nun birkaç gün önce yaptığı miting fotoğraflarına bakılarak katılımın ne kadar olduğunun görülebileceğini dile getiren Davutoğlu, “Niğde halkına kaçık uçuk şeyleri söyledi. Topladığı kalabalık o, hitap ettiği kitle o. Bir de bizim hitap ettiğimiz. Birkaç gün önce Iğdır ve Ardahan’daydı. Niye Kılıçdaroğlu’nun hiç miting resmi yok? Çünkü, yüzlerle ifade ediliyor katılımlar” dedi.

Davutoğlu, “Benim Anadolu’da gördüğüm şey, insanlar elinin altındaki sahip olduğu değeri, ilerde olabilecek bir muhayyel vaatten daha önemli görüyor” değerlendirmesinde bulundu.

Öğrenci bursları hakkında da bilgi veren Davutoğlu, şunları belirtti: 

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi burs verecekti öğrencilere. Gitti Anayasa Mahkemesine iptal ettirdi. Şimdi, eğer gücün yetiyorsa daha fazla burs vermek gerektiğini düşünüyorsan, İzmir Belediyesine verdir. Bizim birçok sosyal faaliyeti belediyelerimiz yapıyor. İzmir Belediyesi yapsın, Eskişehir Belediyesi yapsın. Niye yapmıyor? Niye bu sosyal destekleri orada uygulamıyorlar.

Eğer HDP’nin çok parlak bir Türkiye ideali, anlattığı vizyonu varsa  Diyarbakır Van, Ağrı belediyeciliğini görüyoruz. Buralara giden her hizmet, bizim Hümüket olarak götürdüğümüz hizmet. Onun dışında taş üstüne taş koymuyorlar. Birileri bu anlamda da HDP ve CHP ve dahi MHP, Türkiye’ye çok büyük hizmetler yapmış ve yapabilecek potansiyeldeymiş gibi bir koalisyonun ülke içinde ülke dışında bütün bu ‘halka dokunan ama dokunduğu zaman da yakacak olan’ bu tür irrasyonal, akıl dışı yaklaşımların propagandasını yapıyor."

(Sürecek)