Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘paralel yapı’ operasyonu ile ilgili olarak, “Korkmuyoruz diyenler bugün niye telaşa düştüler?” dedi.

Adıyaman Üniversitesi Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen AK Parti Adıyaman 5. Olağan Kongresi’nde konuşan Başbakan Davutoğlu, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. “Adıyaman sahabelerin şehridir, aşk şehridir. Selam olsun sahabe Saffan Bin Muattal’a, Abuzer El Gaffari’ye, Muhammet El Raşid’e, bütün evliyalara selam olsun. Mavi Marmara şehidi Fahri Yaldız’a selam olsun” diyerek sözlerine başlayan Başbakan Davutoğlu, “Ülkemizin her bir yanına gidiyoruz. Her gittiğimiz yerde muhabbet ve sevgiyle karşılaşıyoruz. Her bir kongre daha öncekinden daha coşkulu oluyor. Bu davanın neferleriyiz’ diyorlar, bu dava sahipsiz değil diyorlar. İşte bu günler herkesin imtihandan geçirmesi gereken günlerdir. Biz burada toplanırken arkadaşlarımız Meclis’te bütçe görüşmesi yapıyor. Hiçbir AK Partili fert boş değil, tatil değil pazar tatili yapmıyor. Biz ideallerimize ulaşana kadar bize durmak yoktur. Biz bu milletin ta kendisiyiz, bu milletin izzetine sahip çıkarız, bu milletle yürür bu milletle koşarız, bu milletle aşkla hareket ederiz” dedi.

“ORTA ÇAĞ KARANLIĞI DEĞİL, ASRI SAADET ASIRLARIDIR”

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüklenen Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

“Mübarek zat Ebuzer’e, Meclis’te Kemal Kılıçdaroğlu atıfta bulundu. Aziz Adıyamanlılar Ebuzer’in emanetçileri, makamına sahip olan Adıyamanlılar, ‘Ey Kılıçdaroğlu Ebuzer’ diyorsun, onun ismini ağzına alıyorsun, niye Osmanlıca gündeme geldiğinde neden ‘Orta Çağ karanlığı’ dedin. Eski CHP zihniyetini gösterdiğin şekilde, nebiler nebisinin yaşadığı döneme ‘Orta Çağ karanlığı’ diyen birisi bunu anlayabilir mi? Bunlar Asrı Saadet asırlarıdır, Asrı Saadet asırlarıdır, Asrı Saadet asırlarıdır. Bu milletin mukaddesatına saygı göstermeyi öğrenecekler. Biz AK Parti yolcuları hem Asrı Saadet’in hem Selçuklu’nun, hem Osmanlı’nın, hem İstiklal Harbi’nin, Çanakkale şehitlerinin emanetçileridir. Gururla taşıyoruz. Onun için darbelere karşı çıkamıyorlar. Kaç gündür davet ediyorum. ‘Adnan Menderesi darağacına çıkaranları kına diyorum, kınayamıyor. ‘12 Mart’ta gençleri idam sehpasına gönderene karşı çık diyorum; yapamıyor. 28 Şubat’ta üniversite kızlarımızı tahkir edenlere karşı çık diyorum; çıkamıyor. Dışarı dışarı diye tempo tutun, o zihniyet ebediyen tarihe gömülmüştür. Bir daha bu milletin örfüne, sahip olduğu kültüre kimse hakaret edemeyecek. 27 Nisan e-muhtırasına karşı çıkamadılar. Bizimle dimdik TBMM’nin onuruna sahip çıkamadılar. AK Parti olarak Cumhurbaşkanını gümbür gümbür seçtik. Daha sonra Gezi olayları oldu, 17-25 Aralık kumpasları oldu. Bu seferde hesap Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını engellemektir. Engelleyebildiler mi? Milletin içinden gelen, milletten gelen kimseyi engelleyemezler. Sonra 17-25 Aralık komploları kuruldu. Bu komplolar üzerinden bürokrasiye sızmış olan ‘paralel çete’, yurt içi ve yurt dışındaki bağlantılarıyla AK Parti’yi ve Başbakanı iktidardan uzaklaştırmak istedi. Yanında kim vardı? Kılıçdaroğlu vardı. Nerede vesayet, nerede darbe varsa orada Kılıçdaroğlu var. 30 Mart’ta millet iradesini gösterdi. Bakın ne oldu. Baktılar ki tek tek AK Parti’yi engelleyemiyorlar. 2007’de olduğu gibi hep beraber bir araya geldiler. Toplandılar, topluca geldiler. Millet topluca gelene değil, kendi içinden çıkana oy verdi. Bu sefer AK Parti içinde itilaf çıkar mı diye beklediler. Elhamdülillah olmadı. AK Parti teşkilatı tek bir fire vermeden 2015 Haziran seçimlerine hazır.”

“KORKMUYORUZ DİYENLER NİYE TELAŞA DÜŞTÜLER?”

Gündemin en önemli maddelerinden olan ‘paralel yapı’ operasyonuyla ilgili olarak da Başbakan Davutoğlu, “Bugün ‘paralel çete’ ile ilgili adımlar atılınca yine onlardan önce Kılıçdaroğlu konuşuyor. Onların kültüründe vesayet var. ‘Hiçbir şeyden korkmuyoruz’ diyenler bugün niye telaşa düştüler? Neden yaygara kopartıyorlar? Şunu bilsinler ki devletin içine sızıp Cumhurbaşkanı, Başbakanı, devletin en gizli toplantılarını dinleyenler, mazlumların ahını alanlar bunların karşılığının olmayacağını düşünmesin. Can emanetini Allah’tan, iktidar emanetini milletten aldık. Her ikisini de Allah’ın ve milletin takdiriyle aldık. Bizim dönemimizde ülke demokratikleşti. Hiç kimseye yürüttüğü faaliyet dolayısıyla önyargıyla bakmadık. Ta ki hizmet görüntüsüyle ülkenin seçilmiş iktidarına savaş ilan etmişse o zaman durum değişti. Milli iradeyi savunmak boynumuzun borcudur. Fahri Yaldız’ın şehit edildiğinde ‘Otoriteye rağmen doğru değildir’ diyenler, milli iradeyle işbaşına gelmişlere kumpas kuruyorlar. ‘Dönemin Başbakanı’ diyenler bugün de yarın da millet ve tarih önünde hesap verecektir” diye konuştu.

Milletin arasına fitne sokmak isteyenlere izin verilmeyeceğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecinin mutlaka başarıya ulaşacağını ancak vandallığa müsaade edilmeyeceğini belirtti.