Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP’nin, ’çözüm sürecinde müzakerelerin sorunsuz ilerlemesi durumunda PKK’nın Nevruz’da silah bırakacağı’ yönündeki açıklamasına ilişkin, "Bu umudu hep taşıdık. Yani 2013 Nevruz’undan itibaren hep bu umudu taşıdık. Bu umudu milletimize yansıtma dışında bunu dışarıda bırakmadık. Ama maalesef bu konuda herkes aynı ciddiyetle davranmadı. Çözüm süreci mekanizması kurduk fakat 6-7 Eylül olayları yaşandı" dedi.

TGRT Haber’de yayınlanan ’Neler Oluyor’ programının özel yayınına katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar ve Ankara İhlas Medya Grup Başkanı Nuri Elibol’un gündeme ilişkin sorularını cevapladı. İletişim özgürlüğünün korunmasını değerlendiren Davutoğlu, "Halkımızın sıradan vatandaşımızın iletişim özgürlüğü teminat altındadır. Kaçakçılık, terör faaliyeti içindeyse bunları takip etmek devletin görevidir. Bunun dışında siyasi düşünceleri, ait oldukları sivil toplum kuruluşları nedeniyle dinlenmesi söz konusu olamaz. Böyle birşeye izin vermeyiz. Bu iletişim özgürlüğü alanını tahkim etmeye kararlıyız. Kimse tedirgin olmamalıdır. Belli kaynaklar kuruyunca, tapelerdi bunlar da nasıl düşmeler yaşandı. Bazı illa devlet yapısı devlet desteği olmadan da birçok şeyin rahata kavuştuğu dönemde yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

"HDP’NİN USLUBUNUN DEMOKRATİK PRENSİPLER ETRAFINDA DEĞİŞTİĞİNİ GÖRÜYORUZ"

HDP’nin, ’çözüm sürecinde müzakerelerin sorunsuz ilerlemesi durumunda PKK’nın Nevruz’da silah bırakacağı’ yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Bu umudu hep taşıdık. Yani 2013 Nevruz’undan itibaren hep bu umudu taşıdık. Bu umudu milletimize yansıtma dışında bunu dışarıda bırakmadık. Ama maalesef bu konuda herkes aynı ciddiyetle davranmadı. çözüm süreci mekanizması kurduk fakat 6-7 Eylül olayları yaşandı. Bazen şer gördüğümüz şeylerden hayır çıkabiliyor. 6-7 Eylül olayları gösterdi ki kamu düzeninin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Gerek akil insanlar heyeti toplantımızda Şanlıurfa’daki toplantıda benim umutlandıran şey çözüm süreci AK Parti hükümetini sahiplendiği husus değil sadece, bölgedeki bütün toplum bunu sahipleniyor. Örgüt tesiri dışında olan, her kesimden var, Şanlıurfa’da bir araya geldiğimizde her kesimden vardı. Hemen hemen herkesin kamu düzeni kavramını benimsemiş olması. Güç kullanan devlet değil, herkesin sahiplendiği kamu düzeni. Çok ciddi mesafeler alındı. 6-7 Ekim olaylarından bu yana ciddi mesafeler alındı. Kim ne işlediyse hesabı alınır. Hepsi takip edilecek. Çünkü çözüm süreci herhangi bir süreç, ancak kamu düzeni içinde olur. HDP’nin de üslubunun demokratik prensipler etrafında değiştiğini görüyoruz. Yeni ortamlar oluşuyor. Nihai sonuç, kimsenin talep herkes talebini gündeme getirebilir. Kimseyi yasaklamayız, engellemeyiz. Bütün bu yaşanan acı hatıralar üzerinden tek taraflı hatıralar değil bunlar. Alevi geçmişe sahip olduğu için geçmişte birçok acılar yaşamıştır. Herkes silahını bıraksın, örgütlenmek istiyorsa örgütlensin meşru anlamda. Nedir mesela sizin talebiniz? Her şeyi dinlemeye hazırım. Demokratik olarak söyleyemediğiniz ne var? Herkes Doğu’da Güneydoğu’da bunu sorsun. Bu soruyu herkes sormalı. Diyarbakır’ın sokakları yanarken Konya huzur içinde olmaz. Diyarbakırlılar soracak, ’Kardeşim benim şehrimden ne istiyorsun?’ bunu Diyarbakırlı sorduğunda çözüm süreci başarıya ulaşır. Öbür tarafta Erbil var. Sen Benim Yüksekova’daki havaalanımı niye engelliyorsun demeli? Arkanda kim var, bunu halk sorduğunda aslında çözüm süreci doğru yere oturuyor demektir. Halk bunu soruyor artık, çünkü karşısında yanlış uygulamalar yapan devlet görmüyor. Sayın Bahçeli ne derse desin gocunmuyorum, milletin elini öpen bir devlet var" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Kürtleri dağa çıkaran, haraç uygulayan, şehir basan bir yapı. Bu, 6-7 Ekim olaylarında gözüktü. Biz bu vandalizm karşısında baskı uygulayıp, sükunetle sabırla ama kim ne suç işlerse İzmir’de hangi kural geçerliyse Hakkari’de de aynı kural geçerlidir. Kimse işlediği suç dolayısıyla masum değildir, yanlarına kalmayacak. Hangi aktör buna katkıda bulunacaksa beraber yapalım. Ama herhalde Doğu ve Güneydoğu’da Kobani’de olduğu gibi ya başka terör tehdidi altında baskısında yaşamak istemez. Halkımızın da etnik ve mezhep temelli kışkırtma karşısında omuz omuza durması lazım ve duruyorlar. Bu, beni mutlu eden bir şey."

“BÜTÜN BU TORTU ÜZERİNDEN YENİ BİR ŞEY İNŞA ETMEK DURUMUNDAYIZ”

6-7 Ekim olaylarının alarm edici bir etki yaptığını anlatan Davutoğlu, "Bir daha böyle bir örneğin yaşanmaması sebebiyle şimdi konuşacağımız bir dönem var. Kimseye de bir tarih vermek istemem. Tarih verip de bu süreçler her an provoke edilen, kolay bir süreç değil. 30-35 yıl süren bir sorun. İnsanların hayatları yanmış. Bunun arkasında 12 Eylül Diyarbakır hapishanesinde yapılan işkenceler de var, hepsi var. Bütün bu tortu üzerinden yeni bir şey inşa etmek durumundayız. Bu üç şeyden geçiyor, kamu düzeni, atılabilecek diğer adımlarla bilikte güvenin ihtas edilmesi, silahları bırakma adımının geçilmesi" dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Gönül ister ki biz seçimlere kadar bu meseleyi büyük ölçüde çözelim. İstiyoruz ki karşı tarafa doğru kulaçları hızlı atalım. Birileri bu kulacı atmaya çalışanların ayaklarını çekmeye çalıştı 6-7 Ekim olaylarında. Biz buna takılmadık kulaç atmaya devam ediyoruz. inşallah seçimden önce nihai noktaya geliriz, mümkün olsa yarın. Ama önemli olan biz bunu dediğimizde bütün aktörlerin de aynı iradeyi göstermesinden emin olmamız lazım. Atılması gereken adımlar neyse atılır. Biz, kararlı bir şeklide iyi niyetli bir şekilde tutumumuzu sürdürürüz, gerekli adımları atarız. İnşallah en kısa zamanda nihai hedef olan kimsenin dışlanmadığı siyaset anlayışının yerleşmesi, silahlı bütün faaliyetlerin tamamıyla devre dışında kaldığı bir evre olur" diye konuştu.

"TÜRKİYE’DE FELAKET TELLALI BOL"

Türkiye’nin bu hafta G-20 dönem başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Davutoğlu, "Türkiye’de felaket tellalı bol. Reel sektörün dönüşümü ile ilgili önümüzdeki hafta da ekonomiyle ilgili müjdeler vereceğiz. 8 pakette özellikle sosyal destek boyutunda. Bunların hepsi reform paketleri. Bundan sonra her hafta reform paketi ilan ederek yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Türkiye’de büyüyen bir nüfusun olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, "Dinamik bir nüfus olduğu için tabii ki daha fazla iş talebi gelecek. Çok yüksek oranda memnuniyet var. Burada önemli olan üretimimizi daha hızlı artırabilmek, Türkiye’nin orta gelir tuzağına girmeden gelişmiş 10 ekonomi arasına girmesini sağlamak" ifadelerini kullandı.

Şeffaflıkla ilgili açık tedbirlerin alınacağına dikkati çeken Davutoğlu, yolsuzlukla mücadele alanın da atılacak adımların olduğunu ifade etti.

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN YAPISI

"Son YAŞ toplantısında, iki noktaya dikkatleri çektim" diyen Davutoğlu, "Bir, silahlı kuvvetlerimizin insan yoğunluklu ordu yapısından teknoloji yoğunluklu ordu yapısına geçmesi. Belli teknikleri, caydırıcı özelliklere sahip olduğunuzda riskleri minimize etmiş oluyorsunuz. Mesele asker sayısını artırmak değil, etkin bir askeri güç, etkin bir teknolojik güç kapasitesine ulaşmak. O zaman savunma sanayimizi geliştireceğiz. Elektronik savaş kabiliyeti bunları artıracağız. Şu anda bunu finanse edecek ekonomik gücümüz var. İkincisi insan mümkün olduğu kadar profesyonelce askerliği meslek olarak benimsemiş insanlara ağırlık vermek lazım. Meslek olarak askerlik yapacak olanların TSK içindeki oranını artıracağız. Vatani görevi herkesin onur duyduğu bir şey ama bu kısa sürelerde de yapılabilir. Bedelli askerliğe buradan geldik, TSK’nın ilerideki yapılanmasına dönük perspektifi...Bu tekrar edebilecek bir şey değil, ümit ederiz vatandaşlarımız bu imkanı iyi kullanırlar" açıklamasında bulundu.

Çankaya Köşkü’ne ne zaman taşınacağının sorulması üzerine Davutoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımız Cumhurbaşkanlığı sarayına tümüyle taşındığında, Başbakanlık bürokrasisi geniş bürokrasi. Doğal seyri içinde bunlar olur. Bu binaların hepsi millete aittir. Biz, kiracı bile değiliz. Omuzunda sorumluluk taşıyan, ateşten gömlek taşıyoruz. O bizi yakmadan, o binalarda bizi dar bir şeye sokmadan bir sonraki nesle halkımız kimi tercih ederse ona devredeceğiz" dedi.

ANKETLER

Son gelen anket sonuçlarında bütün partilerde düşüş eğiliminin olduğunu anlatan Davutoğlu, "AK Parti’de yükseliş var. Muhalif tarafta kim olursa olsun AK Parti’nin var olan oylarını muhafaza ettiğine dönük işaretler var. Sürekli bu anketleri yaptırıyoruz" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, İstanbul’daki metro ağının daha da genişletileceğini dile getirdi. Yoğun iş temposuna karşın aldığı kendisinin bir vitamin alıp almadığının ve bu konuda bir önerisinin olup olmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, "Vatandaşla karşılaştığınızda kucaklaşın, gönlü gönlünüze geçsin" ifadesini kullandı.