Başbakan Ahmet Davutoğlu, Binali Yıldırım’ın Bakanlar Kurulu toplantısının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında 5 Ocak’ta yapılacağı açıklamalarına ilişkin, "Cumhurbaşkanımızla beni ilgilendiren konular sadece Cumhurbaşkanımız ve ben tarafından açıklanır. Dolayısıyla 5 Ocak’ta böyle bir toplantı yok" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularını cevaplayarak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 16 yaşındaki liselinin Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanmasının ardından serbest bırakılmasının sorulması üzerine Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımıza, herhangi bir insana hakaret bir hukuki suçtur. Gerekli soruşturmayı gerektirir. Hangi şartlarda ne söyledi bilmiyorum. Çocuk olması üzüntü verici. O yaşta çocuğun tahrik edilerek böyle bir hakarete yöneltilmişse bunun da araştırılması lazım. Hepimiz seviyeli bir dil kullanabilir, hakaret etmeden konuşabiliriz eğer bu çocuklarımıza da sirayet etmişse. Hayat bilgisi içinde günlük da. Şunu mazur mu göreceğiz, Cumhurbaşkanı makamına herhangi bir hakaret doğru değil. Hukuk süreci işler. Sunu da herkesin ders olarak alması lazım, büyüklerde hakaret yaygınlaşınca çocuklara kadar sirayet ediyor. Hepimizin bu konuda duyarlı olması lazım. Şu hakaret dilini bir unutsak. Madem çocuk dendi, evladıma da söz vermiştim bunu zikretmemek konusunda. Bundan 3-4 gün önce benim kızımla ilgili bir manşet atıldı. Kötü not aldığı için sınıfı değiştirilmiş. Sırf başbakanın kızı olduğu için kamuoyunda linç edilir şekilde, o çocuğun nasıl bir psikolojiye gireceği düşünülmeden. Kesinlikle böyle bir olay yok. Benim haberim yok. Bir kere daha veli başbakan vasfıyla aramış değilim. Ben çocuğuma özel bir muamele yapsam özel okula gönderirdim, devlet okulunda okuyor benim kızım. Hukuki olarak gerekeni yapacağız. 15 yaşındaki bir kızı okulda zor duruma düşürecek haberi nasıl yapar? Başbakan çocuğu olmak suç mu? O çocuk çocuk değil mi? Suç mu işliyoruz biz gece gündüz çalışırken? Kimin ne hakkı var, isyan ediyorum gerçekten. Devlet okulunda okuyor. Okul müdürü, öğretmen açıklama yapıyor ama bu yayın sürdürülüyor. Ahlaksızca başka biçimde resmediyor başka yayın. Bu yayını yapanlardan bir özür bekliyorum. Yalan varsa ispat etsinler. Bir tek otorite kullandığımı ispat etsinler. Hepimiz için çocuklar, geleceğin teminatı olmak vasfıyla mukaddes varlıklardır. Ben o çocuğumuzla oturup konuşmak isterdim bir amcası olarak. Konya’daymış da görüşürüm belki. Bir çocuğun varsa hakaret evladım sen niye hakaret ettin? Oturup konuşmak isterdim doğrusu. Niye olmasın? Birisi tahrik ettirip bunu yaptıysa bu da ortaya çıkar. Niye 16 yaşındaki çocuk Cumhurbaşkanına hakaret etsin. Sosyal bir vakayla karşı karşıyayız" ifadelerine yer verdi.

Alevi konusuna ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Bu konular, öncelikle bir toplumsal duyarlılık oluşturmayla aşılabilir. Gördüğüm atmosfer bu toplumsal bilincin yaklaştığını gösteriyor. Olumlu tepkiler aldım. Bizim ortak hayat alanımızı, standardını yükseltmemiz lazım. Tebessüm ederek konuşmamız lazım. Burada Alevi-Sünni gibi bir kutuplaşmanın sosyokültürel anlamda bir karşılığı yok. Şu anda bütün birtakım adımlar attık. Ayrıca görüşmelerimiz de olacak. Hepsini öncelikle dinliyorum. Tekrar bi raraya geleceğiz. Önümüzdeki günlerde, haftalarda bu konuda daha somut adımların atılacağı bir zemin oluşturacağız" diye konuştu.

"ALEVİ-İSLAM GELENEĞİ BU TOPRAKLARIN ÜRÜNÜDÜR"

"Mesele bu sıcak ortamı ile psikolojik eşikleri aşmak, helalleşmek ama somut adımlar gerektiğinde de bunları atmak" diyen Davutoğlu, "Meseleyi sadece Cem evleri üzerine odaklaştırmak doğru değildir. Türkiye’de hukuki sistem içinde tekke ve dergahların kapatılmasından sonra oluşan bir boşluk var. Geleneğin sürdürülmesi önemli. Bu gelenek, Alevi-İslam geleneği bu toprakların ürünüdür. Eşit yurttaşlık itibarıyla da Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın hiçbiri eşit yurttaşlık bağlamında farklı bir konumda değerlendirilemez. Devletin, eşit yurttaşlık ilişkisi her şeyin önündedir. Bunlar adım adım doğru minvalde yürüyecektir. Özellikle dedelerimizde gördüm, İslam geleneğinin dışına çıkmış Alevilik konusunda da ne kadar duyarlı olduklarını gördüm" ifadelerini kullandı.

Gayrimüslimlere 2 Ocak’ta yemek verileceğini söyleyen Davutoğlu, "Her yemekte böyle bir açılım fikri de doğru değil. Ben bu ülkenin Başbakanıyım. Her gittiğim yerde diyelim Elazığ’a gittiğimde iki muhterem zatı vaktim olmadığı için aradım dualarını istedim. İstanbul’da ilim adamlarıyla buluştu. Şimdi de gayrimüslim dini liderlerle buluşuyorum. Benim Başbakan olarak kendilerine karşı sorumlu hissettiğim vatandaşlarla buluşmamdan daha doğal bir şey yok. Ben vaktim olsa gayrimüslim vatandaşlarımızın dini merkezlerini de Dışişleri Bakanıyken ziyaret etmiştim. Gayrimüslim vatandaşlarımız son 12 yılda kendilerine verilen haklardan son derece memnunlar. Onlarla konuşmam için özel bir gündem olması gerekmiyor. Önemli olan herkesin eteğinde olan taşı, herşeyi paylaşması. Bu toplantılar tekrarlanacak" dedi.

Binali Yıldırım’ın Bakanlar Kurulu toplantısının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında 5 Ocak’ta yapılacağı açıklamalarını değerlendiren Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımızla beni ilgilendiren konular sadece Cumhurbaşkanımız ve ben tarafından açıklanır. Dolayısıyla 5 Ocak’ta böyle bir toplantı yok. Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin bütününün Cumhurbaşkanı olarak da Bakanlar kurulumuzla ilgili olarak böyle bir talep olduğunda, bunlardan bir anlam çıkarılmaması lazım. Bu benim ve Cumhurbaşkanımızın bileceği bir husustur. Bu konuların sadece ikimizi ilgilendirdiği husus. Bunu Binali Yıldırım’ı eleştirmek için söylemiyorum. Bu bizim karar vereceğimiz husustur. Cumhurbaşkanımız, birtakım şimdiden görüş farklılıkları varmış gibi çalışıp, hala bunu yapmaya çalışanlar var. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin bütün meseleleriyle ilgili kendisine görüş sağlayacak her türlü yapıyı kurabilir. Bu Cumhurbaşkanı makamını takdirindedir" şeklinde konuştu.

“2015’İN SEÇİME DOĞRU GİDERKEN DEVLETLE İLGİLİ REFORM ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRECEĞİZ”

2015 yılıyla ilgili beklentilerinin sorulması üzerine Davutoğlu, her hafta yeni bir reform paketinin çalışmasını yapacaklarını belirterek, "(Reformlar) Ocak ayında bunu gündemi bir anlamda belirleyecek şekilde ortaya koyacağız. Her hafta bir çalışmasını devam ettireceğiz. İş kazaları ile ilgili zaten Meclisimizde, bu arada hem ekonomimizi hem sosyal hayatımızı ilgilendiren diğer reform. Edirne’de çok önemli bir müjdeyi paylaştık. Bedelli askerlik ile ilgili beklenti, makroekonomik tedbirler. Bundan sonra 2015’in seçime doğru giderken devletle ilgili reform çalışmalarını sürdüreceğiz. Kongrelerimiz büyük bir hızla devam edeceğiz. 2015 seçimlerinden sonra inşallah milletimiz bize teveccüh gösterir. Bu sefer 4 yıl planladığımız çok daha kapsamlı, 12 yıllık hamlelerimizi taçlandıracak şekilde büyük bir kurumsal yenilenmeye gireceğiz. Eğer yeterli güç bize verilirse, siyasi hukuki hayatın da yeniden yapılandırılması önümüzde" dedi.

ARDA TURAN VE ACUN ILICALI’YI KABULÜ

Bugün Arda Turan ve Acun Ilıcalı’yı kabulünde yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Başbakan Davutoğlu, "(Arda Turan’dan maç yapma teklifi) O teklif geldi. Acun Ilıcalı ile Arda Turan’la değişik vesilelerle görüşmüştük. Bugün birlikte geldiler. Ben gençliğimde futbol oynadım. Geçen bayramda korumalarla özel kalemden arkadaşlarla maç yaptık. Bazen fırsat buldukça yapıyorum bunu duyunca Arda da bir maç yapalım dedi. Suriyeli kamplarda kalan gençlerle maç yapabilir miyiz dedik. Belki böyle bir maç, belki daha değişik. Fırsat bulsam çok daha spor yapmak isterdim" şeklinde konuştu.