Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Tunceli ziyaretiyle ilgili, "Gönül ister ki her yerde siyaset yapsınlar ama keşke Tunceli’ye gitmek için bizim çağrımızı beklememiş olsaydı" dedi.

Ankara’da düzenlenen "1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası"nda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Tunceli ziyareti ve TBMM Yolsuzluk Komisyonu çalışmalarına getirilen yayın yasağını değerlendirdi. Bahçeli’nin Tunceli ziyaretinden memnuniyet duyduğunu dile getiren Davutoğlu, siyasilerin Türkiye’nin her yerine gitme cesareti göstermesini istedi. Davutoğlu, "Gönül ister ki her yerde siyaset yapsınlar ama keşke Tunceli’ye gitmek için bizim çağrımızı beklememiş olsaydı. Keşke Tuncelilerle kucaklaşma, göz göze bakabilme cesareti olsaydı. Ama bunlar olmasa da ziyaret olumludur. Her halükarda siyasilerimizin Türkiye’nin her yerine gidebilmesi önemlidir. Özellikle esnafların kepenkleri kapatması sebebiyle bir şekilde alınması gereken tedbirler vardı. Bütün Tuncelili kardeşlerime tahriklerden kaçınılması çağrısında bulunuyorum. Her türlü tedbir alınmıştır. Ümit ederim ki Türkiye’nin her yerinde siyaset yapabilme cesareti gösterilir" şeklinde konuştu.

Davutoğlu, Bahçeli’nin kendisini Tunceli’de istifaya çağırmasıyla ilgili ise, "İstifa çağrısını duymamıştım, varsa onun haddi de değil. Biz yetkiyi milletten alırız. Hem sandıktan yetki alırız hem de her ziyaretimizde kucaklaşarak gönülden gönül alırız. O bakımdan 2015 seçimlerinde herkes yetkinin kime verildiğini görecek" dedi.

YAYIN YASAĞI TARTIŞMALARI

TBMM Soruşturma Komisyonu’nun 4 eski bakanla ilgili çalışmalarına yayın yasağı getirilmesiyle ilgili tartışmaların sorulması üzerine ise Başbakan Davutoğlu, "İki hususa dikkatinizi çekmek isterim. Birincisi TBMM soruşturma komisyonlarının yaptığı faaliyet bir yargı faaliyetidir, yargısal sürecin bir parçasıdır. Yani herhangi bir Meclis faaliyeti şeklinde telakki edilmemesi lazım. Yargı süreçlerinin tümünde belli bir takım özellikle yargı sürecinin mahremiyeti konusunda ilkesel kararlar vardır. Dolayısıyla bu meselede bu yargı sürecinde işleyen bir konu olduğu için o yargı sürecinin ilkeleri ve kuralları içinde değerlendirmek lazım. İkincisi ise şeffaflık meselesi ve yasaklara karşı tutum alma meselesi. Hükümetimiz ve bizzat ben, şeffaflık konusunda yasaklara karşı herhangi bir yasak uygulaması karşısında da tutumumuz açık ve net olmuştur. Hükümetlerimiz 2002’den bu yana yolsuzluklara, yasaklara, yoksulluğa karşı mücadele ilkesi etrafında hareket etti, bundan sonra da bu ilkeler etrafında hareket edecek. Ama özellikle bu konuya istinaden söylüyorum, Soruşturma Komisyonu’nun yaptığı görev bir yargı görevidir, bu yargı sürecinin bir parçasıdır. Yargı süreçleri hangi kurallara tabi ise onlar da ona tabidir. Bunun hükümetimizle de bu karar alma sürecinin herhangi bir ilişkisi yok. TBMM Soruşturma Komisyonu’nun görevini en açık bir şekilde ve kurallara uygun şekilde yapması konusunda herkesin sabırla davranması faydalı olur" diye konuştu.