CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, seçim barajı ile ilgili olarak, “Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru neticesinde hak ihlali tespit ederse, hak ihlalini ortadan kaldırma Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin birinci görevi olmalıdır” dedi.

Altay, TBMM’de gazetecilerin seçim barajı ile ilgili sorularını cevapladı. Altay, Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajını değerlendirmesiyle ilgili olarak, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, yüzde 10 seçim barajının kaldırılması gerektiğini söyleyegeldik. Bu konuda dört adet kanun teklifimiz Meclis raflarında bekliyor. Bunun içinde yüzde 5’lik, yüzde 3’lük kanun teklifimiz var. Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından yapılan açıklama Türkiye’de yeni bir tartışmayı başlattı. Seçim Kanunu’nun 33. maddesi seçim barajını düzenleyen madde, Anayasa’nın 67. maddesi seçimlerle ilgili kanun değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamayacağına dair hüküm var. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru neticesinde hak ihlali tespit ederse, hak ihlalini ortadan kaldırma Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin birinci görevi olmalıdır” diye konuştu.

TBMM’nin Seçim Kanunu’nun 33. maddesindeki, Anayasa’nın 67. maddesinin son fıkrasındaki emri hükmü yerine getirerek baraj değişikliğini uygulaması gerektiğini söyleyen Altay, “Hem Anayasa’ya geçici madde koymak hem de Seçim Kanunu’nun 33. maddesini değiştirmemiz gerekiyor. Anayasa Mahkemesi kanunu iptal edemez” ifadelerini kullandı.

Meclis Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu’nun Twitter üzerinden yaptığı ‘Anayasa Mahkemesi üyelerini değiştirelim’ önerisine ilişkin olarak da Altay, Neziroğlu’nun böyle bir hakkının olmadığını ifade ederek şunları dedi:

“Bizim teklifimiz yarın Parlamento’ya gelecek. Meclis’te komisyon kurulmasını, bununla birlikte Meclis dışında ortak akıl oluşmasını söyledik. Yarın da Sezgin Tanrıkulu’nun teklifini Meclis Genel Kurulu’na indireceğiz. Eğer Meclis’te grubu bulunan partiler samimi iseler, Meclis gündemine alınır. Sorun, gerçek çözüm adresi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iner. Silahların gölgesinde barış olmaz. PKK’nın hukuki, askeri, siyasi varlığı ortadan kalkmadan Kürt sorununun çözülmesi mümkün değildir.”