CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, CHP’nin çatısının akmaya başladığını belirterek, partinin Mehmet Bekarloğlu tarafından yönetildiğini ileri sürdü. Güler, cemaatin yapılan operasyonlar karşısında kendilerini desteklemeye davet ettiğini, bu davete icabet etmediğini de söyledi.

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Kastamonu’da Eğitim-İş Kastamonu Şubesi tarafından Şerife Bacı Öğretmenevi’nde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ulusunun Geleceği İçin Ne Yapmalı, Nasıl Yapmalı?” konulu konferansa katıldı. ‘Paralel yapı’ iddialarına yönelik yapılan operasyonlara değinen Güler, sabah saatlerinde bir operasyonun daha gerçekleştirildiğini ve çok sayıda gazetecinin gözaltına alındığını hatırlatarak, “Son birkaç gündür daha operasyon olmadan karşısında direniş gerçekleştirilen operasyonlar olmaya başladı Türkiye’de. Bu sabahta F tipi yapılanmaya operasyonlar düzenlendi. C tipi çevre, hepimizi basın özgürlüğünü savunmaya davet ediyor. Kendilerini desteklemeye davet ediyor. Ben, bu davete icabet etmiyorum. İcabet etmiyorum, çünkü hükümetle beraber bir suç işlediler. Cemaat, belli ki bu suçun operasyonel tarafını çok insafsız bir tavırla üstlenmiş, hükümette siyasal tarafını üstlenmiş, şimdi ortaklar birbirlerine düşmüşler ve birbirlerine karşı buna benzer operasyonlar falan yapıyorlar. Benim için bir tek şey söylemek mümkündür. Bu soruşturmalar, bu gözaltılar adil yapılsın, hukuk çerçevesinde yapılsın, hiç kimseye haksızlık yapılmasın. Ama bu operasyon, yalnızca hükümete yapılanların hesabını değil, asıl olarak bizim için Kuddusi Okkır isminde somutlanan Ergenekon, Balyoz, askere şantaj yalanlarının hesabını sormaya uzansın. Eğer 2001 yılında başlayan bu büyük kumpasın faillerine hesap sorulmazsa bizim için bu operasyonların hiçbir değeri olmayacaktır. Böylece hükümetin geçmişteki suçlarına bir yeni operasyon suçu daha eklenmiş olacaktır. Hükümet, önce bu büyük ağırlığın altında ezilmesin. Dolayısıyla basın özgürlüğü veya diğer gerekçelerle F tipi cemaat mensuplarının yanı başında onları savunacak değilim. Onlar için isteyebileceğim tek şey, hukuku uygun, adil soruşturma ve yargılama içerisinde Ergenekon ve Balyoz tutuklularına yaptıkları gibi insafsızlık, insanlık dışı muamelelere maruz bırakılmasınlar” dedi.

“BEKARLOĞLU, KADIN KONTENJANINDAN CHP’YE GELMİŞTİR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekarloğlu’na yönelik sert eleştirilerde bulunan Güler, “Şu anda ulusalcılar gitsin diyen bir partinin milletvekili olarak görev yapıyorum. Bende bir ulusalcıyım. ‘Ulusalcılar gitsin, istifa etsin, biz daha iyi oluruz’ diyen ve partimize daha yeni transfer olmuş hem de kaptan köşküne oturmuş Mehmet Bekaroğlu’dur. Gelen kişi kaptan köşküne oturacak, hem bizim sözlerimize hazır olacak hem de bize söz söylemek kaçınılmaz olarak görev düşecek. Mehmet Bekaroğlu, ömrü boyunca CHP ile hiçbir ilişkisi olmamış bir kişi. Bir anda hiçbir evveliyatı olmaksızın partinin genel başkanı tarafından davet edilmiş, Parti Meclisi üyesi yapılmak istenmiş, partililer buna tepki göstereceği o kadar iyi bilinmiş ki, kadın kotasından seçimi gerçekleştirilmiş bir kişidir. Delegeden onay almadığı halde kadın kotasında partiye gelmiş. Aslında tüzüğe ve kurultaya karşı hile yapılmış. Oradan da partinin kaptan köşküne genel başkan yardımcısı olarak oturtulmuş bir kişiden bahsediyoruz. Şimdi bu kişi, ‘ulusalcılar giderse hiç fena olmaz’ diyor. Mehmet Bekaroğlu, ulusalcılar 1 milletvekili, 3 il başkanından falan oluşuyor sandı. Oysa ulusalcı dedikleri, CHP’nin 1 milyon üyesi, 10 milyonun üzerindeki seçmenidir. CHP’nin milletvekilleri ve seçmeni çekip giderse, Sayın Bekaroğlu CHP’de kendi başına ne yapacaktır. Hiçbir tutarlılığı olmaz bir söz. Söylendiği zamanda kınadım, hatırlatıldığı her zamanda bu sözü kendini bilmez bir söz olarak talihsiz bulduğumu söyledim” diye konuştu.

“PARTİ, MEHMET BEKAROĞLU TARAFINDAN YÖNETİLİYOR”

CHP’nin Mehmet Bekarloğlu tarafından yönetildiğini ileri süren Güler, “Mehmet Bekaroğlu’nun açıklamaları sözde kalmadı. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda Türk vatandaşlığını çıkarmak için çalışan kesime karşı son derece önemli bir mücadele örneği gösteren Prof. Dr. Süheyl Batum, geçtiğimiz günlerde partiden ihraç edilmiştir. Bu son derece önemlidir. Neden, çünkü parti Mehmet Bekaroğlu tarafından yönlendirilmektedir. Bu gerçeği gösterdiği için ulusalcılar istifa etsin dedi. Baktı ulusalcılar istifa etmiyor, ulusalcıları ihraca başladı. Ben, bunu böyle yorumluyorum” şeklinde konuştu.

“30 MART’TA CEMAATLE İTTİFAK YAPTIK”

30 Mart mahalli idareler seçimlerinde CHP’nin inkar etmesine rağmen cemaatle ittifak yaptığına işaret eden Güler, şöyle konuştu:

“Türban başta olmak üzere Türkiye’de laik devletin tasfiyesine ses çıkarmadan kenara çekilerek izin vermek, şimdi de HDP ile dirsek teması içerisinde yürümek önemli bir problem. Yerel yönetimler özerklik şartının tüm çekincelerini kaldıracağız diyerek özerkliğe yakın durmak önemli bir problemdir. Elbette kaydedilen sözlerin yanı sıra gerçekleştirilen iltifatlar çok önemlidir. Sözleri, siyasal hesaplar nedeniyle hafifletebilirsiniz belki çok zor ama uygulamalar çok önemli. Her ne kadar parti yönetimimiz inkar etse de çok açık olarak 30 Mart mahalli idareler seçimlerinde bir ittifak yaptık. Cemaatle ittifak yaptık. İllerde ve ilçelerde cemaatin çeşitli unsurlarının CHP ile birlikte yürüdüğünü hepimiz gördük.”

Bu esnada Güler’in CHP ve cemaatine yönelik eleştirilerine bazı CHP’liler tepki gösterdi. CHP’li Mustafa Başesgioğlu, “CHP ile cemaatin ittifakını Kastamonu’da görmedik. Burada böyle bir şey olmadı. Ne zaman gelsek, aynı platformda CHP’nin kum torbası gibi burada deşiyoruz. CHP, yıkılmayan bir kaledir. Cumhuriyetin bekçisidir. CHP, olmazsa sizin üzerinizi betonla kapatırlar. Bu kadar soysuzluk, bu kadar hırsızlık, bu kadar AK Parti’nin yaptıkları dururken, bunlarla mücadele etmek yerine buraya gelip hava tahmin raporunu sunan sunucu gibi en sonunda CHP’ye olay dönüyor” şeklinde tepki gösterdi.

“CHP’NİN ÇATISI AKMAYA BAŞLAMIŞTIR”

Bunun üzerine CHP’lilere seslenen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Türkiye’nin sigortasının CHP olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Bu herkes için açıktır. Her kesim bu özelliği nedeniyle parti üzerine düşüncelerini söylüyor. Bu, bir realitedir. Başka çatı yoktur. Mesele CHP çatısının akmaya başlamasıdır. CHP’nin eksiklikleri olabilir. CHP’nin bir eksikliği ulusalcıların gönderilmesidir. İhraç yöntemlerinin uygulanmasıdır. Zekeriya Öz’e devletin savcısıdır, güzel hizmetler yapmıştır denilmesidir. Bunun gibi birçok örnek verebiliriz. Bu değerlendirmeleri aile değerlendirmesi gibi saymalısınız. Burada CHP’ye yüklenmek söz konusu değil. 2015’i kurtarmak için CHP’yi yükseltme sohbeti var. Niye alındınız ki” şeklinde cevap verdi.

“CHP, sıradan bir örgüt değildir” diyen Güler, şöyle devam etti:

“Yalnızca genel başkan söyler, aşağıdakiler yapar, il başkanı söyler, aşağıdakiler yapar, yok böyle bir şey. Burası devrimin örgütüdür. Devrimin örgütünde problem olduğunu düşünüyoruz. Bende düşünüyorum. Devrimin örgütünde yönetim problemi var. Devrimin örgütü, Ekmeleddin İhsanoğlu adaylığını parti içi demokrasiyi ortadan kaldıracak şekilde ortaya getirdiği zaman bunlar artık konuşulmak zorunda kalındı. 10 Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılabilinirdi. Matematik hata çatı adayıydı. Çatı aday, matematik hata olarak yapıldı.”