Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün ziyareti öncesi açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Ürdün, FETÖ iltisaklı tek okulu derhal kapatarak çalışanlarını da sınır dışı ederek, ülkemize bu mücadelede güzel bir destek vermiştir. Ziyaretim vesilesiyle bu destekleri için başta Ürdün Kralı kardeşim Abdullah olmak üzere ilgili tüm Ürdün makamlarına bizzat teşekkür etme fırsatı bulacağım” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün gerçekleştireceği Ürdün ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ürdün’e yapacağı ziyaret hakkına bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşim Ürdün Kıralı Abdullah’ın nazik davetine icabetle inşallah biraz sonra heyetimizle birlikte Ürdün’e hareket ediyoruz. İki ülke arasında 4 yıl aradan sonra devlet başkanı düzeyinde yapılacak olan bu ilk ziyarette ilişkilerimizi daha ileriye taşımak için atılabilecek adımları ele alacağız. Malumunuz en son 2008 yılında başbakanlık görevim sırasında Ürdün’ü ziyaret etmiştim. Ziyaretim Türkiye Ürdün diplomatik ilişkilerinin 70’nci yılına denk gelmesi bakımından da ayrıca anlamlıdır” dedi.

“Ürdün, ülkemize FETÖ ile mücadelede güzel bir destek vermiştir”

“Ürdün’le ilişkilerimizde 2016 yılından itibaren büyük bir ivme yaşanıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl ülkemizden başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaretin ardından bu sene Mart ayında,Ürdün başbakanı ülkemizi ziyaret etmişti. Sonrasında, gerek bakan düzeyinde ziyaretler, gerek işadamları heyetlerinin ziyaretleri de icra edildi. Ürdün FETO iltisaklı tek okulu derhal kapatarak çalışanlarını da sınır dışı ederek, ülkemize bu mücadelede güzel bir destek vermiştir. Ziyaretim vesilesiyle bu destekleri için başta kardeşim Ürdün Kralı kardeşim Abdullah olmak üzere ilgili tüm Ürdün makamlarına bizzat teşekkür etme fırsatı bulacağım” ifadelerini kullandı.

“Ürdün’le ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizin alt yapısını güçlendirdik”

“Ürdün’le ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizin alt yapısını son 5-6 yıllık dönemde imzaladığımız belgelerle güçlendirdik” diyen Erdoğan, “Aslında ticaret hacmimizin 1 milyar doları yakaladığı ama son dönemde 816 milyon dolar gibi bir seviyeye düştüğü Ürdün’de bunu tekrar inşallah geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Bu zaman zarfında serbest ticaret antlaşması yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması ve karşılıklı vize muafiyeti anlaşması gibi belgeleri de imzaladık. İnşallah bu ziyaretimde mevcut ticaret rakamını özellikle daha yukarılara çekmek için gerekli adımları atma fırsatını bulacağız. Tabi ekonomik ilişkilerimizin yatırımlarla derinleştirilmesi üzerinde ısrarla duracağız. Şahsen iki ülkenin potansiyelleri dikkate alındığında ticaret hacmimizin çok daha üst seviyelere taşına bileceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.

“Türkiye gibi Ürdün de çok sayıda Suriyeli mülteciye şu anda ev sahipliği yapıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ve Ürdün bölgesel krizlerden doğrudan etkilenen iki ülke. Türkiye gibi Ürdün de çok sayıda Suriyeli mülteciye şu anda ev sahipliği yapıyor. Biz nasıl 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyorsak, Ürdün de bu süreç içerisinde yaklaşık 1 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla bu ülkenin yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik zorlukları çok iyi anlıyoruz. Komşusu olduğumuz Suriye’nin ve Irak’ın toprak bütünlüğüne büyük önem veriyoruz. Ürdün’ün de bu bağlamdaki gelişmeleri yakından takip ettiğini bizimle aynı endişeleri paylaştığını gayet iyi biliyorum. Bu ziyaret vesilesiyle her iki ülkedeki gelişmeleri Kral Abdullah ile ele alma imkanı bulacağız. Ayrıca tüm İslam alemi bakımından büyük önem taşıyan Kudüs ve Harem-i Şerif’deki son durumu değerlendireceğiz. Orayla ilgili olarak birinci derecede vakfın şuandaki sorumluluğunu Ürdün taşımakta olduğu için bu da ayrı bir anlam taşıyor. Ürdün’ün Kudüs’deki kutsal mekanların korunmasına ilişkin rolüne, önem verdiğimizi özellikle de belirtmek isterim. Ürdün’le Harem-i Şerif’te yaşanan kriz çerçevesinde önemli bir diyalog ve eş güdüm sağladık. Bir daha benzer tacizlerin, saldırı ve hak ihlallerinin yaşanmasını asla istemiyoruz. Bunun içinde Müslümanların Kudüs konusunda tam bir dayanışma içinde olması gerekiyor. Her zaman ifade ettiğimiz gibi; birlikten rahmet ayrılıktan azap doğduğunu bilenlerdeniz. Bölgemizdeki kan ve gözyaşıdan beslenen çevrelerin en büyük imkanı Müslümanlar arasındaki ayrışma ve çatışmadır. Kardeşim Kral Abdullah ile bu ziyaretim sırasında Filistin’e önümüzdeki dönemdeki vereceğimiz desteğe ilişkin hususları da ele alacağız. Bölgemizin içinden geçtiği hassas bir dönemde gerçekleşecek bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Günü birlik cereyan edecek bu ziyaret sebebi ile akşam tekrar ülkemize döneceğiz” şeklinde konuştu.