Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirerek, “İsrail’in şuanda yönetim olarak yapmış olduğu bu barbarca girişim, alçakça girişim affedilir bir girişim olamaz” dedi.

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Türkmenistan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hareketinden önce Ankara Esenboğa Havaalanı’nda basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınını sert bir dille eleştirdi. İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınıyla ilgili olarak bugün Dışişleri Bakanı ve müsteşarla bu konuyu görüştüklerini belirten Erdoğan, “BM Güvenlik Konseyi üyeleriyle süratle bazı temasları inşallah geliştireceğiz. Dün akşam gerek Mahmud Abbas, gerekse Halid Meşal’le görüşmelerim oldu” dedi.

“BARBARCA VE ALÇAKÇA BİR GİRİŞİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1967’den bu yana Mescid-i Aksa’da böyle bir olayın olmadığının altını çizdi. Bu tür bir olayın olmasının birçok sıkıntıyı dile getirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Bu tamamen tahrike dayalı bir olay ve Mescid-i Aksa bizim için iki kıbleden bir tanesidir. Dünyadaki tüm Müslümanları, yani bu bölgedeki Arapları ilgilendiren bir olay değil veya Filistinlileri ilgilendiren bir olay değil, dünya Müslümanlarını ilgilendiren bir olay olması hasebiyle İsrail’in şuanda yönetim olarak yapmış olduğu bu barbarca girişim, alçakça girişim affedilir bir girişim olamaz. Bütün bu gelişmeler karşısında tabi bizim sessiz kalmamızda mümkün değil. Bunun tüm uluslararası boyutta gerekli olan adımları neyse bu adımların hepsini atmak durumundayız. Aksi takdirde tahrikler sadece Filistin veyahutta Kudüs’te kalmaz, yeniden intifada hareketleri başlayabileceği gibi dünyanın değişik yerlerinde de farklı sıkıntıları yaşayabiliriz. İsrail yönetimi bu tür girişimlere ne yazık ki hep zemin hazırladığı içindir ki dünyada zaman zaman bizim de arzu etmediğimiz gelişmeler olmakta ve ondan bakıyorsunuz bu gerek dinler arası, gerekse etnik unsurlar arası birçok olumsuz gelişmeleri de tetikliyor. Temenni ediyorum ki İsrail yönetimi aklıselim ile bu işe el koyar ve tekrar süratle Mescid-i Aksa’nın Müslümanlara kapıları açılır ve Müslümanlar kendi ibadethanelerine rahatlıkla girme imkanını bulurlar. Yoksa bölgede İsrail kendisi tek başına kalmanın ötesinde dünyada da aynı duruma talim edecektir ve tabiî ki tüm Müslümanları buraya yönelik atılması gereken adımlar noktasında neler yapılması gerekiyor bunun stratejisi, taktikleri üzerinde çalışmaya sevk edecektir” diye konuştu.