Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın iç güvenlik paketine ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirerek, "Tekrar uyarıyorum kendisini bu çağrılar devam ederse dökülecek tek damla kanın sorumlusu Demirtaş’tır. Bu çağrılarını derhal durdurmalı" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Merkez Bina’da İngiltere Başbakanı David Cameron ile ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye ve İngiltere’nin köklü devlet geleneklerine sahip iki ülke olduğunu belirterek, iki ülkenin birçok konuda işbirliğinin olduğunu ve bugün bu işbirliğinin geniş kapsamlı olarak istişare edildiğini söyledi. Davutoğlu, Cameron’a Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Türkiye’nin bu sene 1 Aralık’tan itibaren G-20 dönem başkanlığını alması sebebiyle İngiltere ile yakın işbirliği içinde olacağına dikkati çeken Davutoğlu, bölgesel konuların da görüşmede detaylı şekilde ele alındığına işaret etti. Suriye ve Irak’ta yaşanan krizin ele alındığını belirten Davutoğlu, "Türkiye, açık bir şekilde Arap Baharı’ndan itibaren Ortadoğu’daki değişimin halkların iradesi biçiminde ilkesel bir tutuma sahiptir. Suriye’de de bu tutumu benimsedik. Suriye rejiminin baskısına karşı sesimizi yükselttik. Bu iki konu birbirine alternatif değil. Bu konuda da Sayın Cameron’da temel meselelerde fikir birliği içindeyiz. Irak’taki gelişmeleri ele aldık. Irak’ta ve Suriye’de IŞİD terörüne karşı nasıl bir işbirliği yapılacağı konusunu ele aldık. IŞİD bölge halkları, Türkiye, uluslararası toplum için tehdittir. Bu konuda hepimizin işbirliği yapması zaruridir. Bundan sonra da bu istihbari işbirliğini sürdürme konusunda da mutabık kaldık. Ayrıca sadece IŞİD değil, ülkemizi tehdit eden bütün terör örgütlerine karşı hareket etmeliyiz. Suriye rejiminin kendi halkına dönük, Halep’teki sivillere dönük barbarca saldırısına karşı uluslararası toplumun aktif politika alması önemlidir. Türkiye olağanüstü bir mülteci yükünü dünya adına yüklenmiş durumu. İngiltere’den beklentimiz, Suriyeli mülteciler konusunda birlikte bunu omuzlamamız. Güvenli bölge de dahi olmak üzere bütün opsiyonları konuşmamız. Bütün bu hususlarda benzer görüşlere sahip olduğumuzu görmekten memnuniyet duydum. Cameron’a Atina ziyaretim kapsamında bilgi aktardık, adadaki barış görüşmelerinin başlaması konusunda ortak tutuma sahibiz" ifadelerini kullandı.

“BURADA ORTAK BİR DÜŞMANLA MÜCADELE EDİYORUZ”

İngiltere Başbakanı Cameron ise, "Tekrar Türkiye’de olmak çok güzel. Türkiye benim başbakan olmamın ardından ilk ziyaret ettiğim ülkelerdendi. Türkiye’ye bugün gelmek istedim çünkü İngiltere’deki insanlar için şunun açık olmasını istedim ekonomik ve ulusal güvenlik konusu. İngiltere’nin de yakın ilişkilere sahip olması. Bugün de iyi bir haber aldık, Türkiye’deki sigorta piyasası daha da açılacak. Ulusal güvenlik konusunda ekonomik güvenlik konusu kadar önemli. Burada ortak bir düşmanla mücadele ediyoruz. Tek amacımız insanların Türkiye’de daha güvende olmasını sağlamak. Türkiye ile İngiltere arasındaki ortaklık zaten güçlü daha da güçlü olacağına inanıyorum. Irak’ta Suriye’de ihtiyacımız olan şey, ister Sünni, ister Şii olsunlar burada bizim istediğimiz halkın tümünü yöneten bir yönetime sahip olmak. Mülteciler konusunda büyük bir baskı var, bunu konuştuk. Terörle ve IŞİD’le mücadele konusunda en ortak pozisyonumuzu oluşturduk" açıklamasında bulundu.

Başbakan Davutoğlu ve İngiltere Başbakanı Cameron, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Yabancı savaşçılarla ilgili olarak İngiltere’de bir mevzuatın kabul edildiğini belirten Cameron, "Suriye ilgili olarak ortak bakış açısına sahibiz. Biz, siyasi bir dönüşün olmasını istiyoruz. Tabii ki bunun sağlanmasından önce bizim meşru Suriyeli muhaliflerinin desteklenmesi konusunda daha fazla şey yapmamız lazım" dedi.

Bir gazetecinin, "Son zamanlarda CIA’ın bazı faaliyetlerine bağlı olarak işkenceye bağlı bir rapor çıkmıştı. İngiliz ajanlarının işkenceye katılmadığına dair güvence verebilir misiniz" sorusuna Cameron, "İşkence yanlıştır. DAha güvence içinde bir dünya görmek isteyenler aşırı uç davranışların ortadan kaldırılmasını görmek istiyorlar. Ülkelerimizin bu bağlamda net olması gerekiyor. Bizim bunların yanlış olduğu konusunda net olduğumuzu görmemiz gerekiyor. Genel anlamda işkence yanlıştır" cevabını verdi.

"TÜRKİYE’NİN YABANCI SAVAŞÇILARA KARŞI TUTUMU AÇIK VE NETTİR"

Yabancı savaşçılarla ilgili bir soruya Davutoğlu, "Türkiye, ister Suriye’de ister Ukrayna’da yabancı savaşçı görmemek istemektedir. Yabancı savaşçılara karşı tutumumuz açık ve nettir. Yabancı savaşçılar bulundukları toplum, komşular için bir tehdittir. Türkiye hiçbir zaman yabancı savaşçıların Türkiye üzerinden geçişine ya da Suriye’deki varlıklarına müsamaha göstermemiştir, göstermeyecektir. Bunun iki sebebi var, birincisi bu yabancı savaşçılar her şeyden önce varlıklarıyla sınırlarımızda bizim için bir tehdit oluştururlar, ikincisi de Suriye halklarının haklı davalarına gölge düşürüyorlar. Yabancı savaşçıların gelişi Suriye halklarının haklı davasına gölge düşürmüştür. Hiçbir ülke Türkiye kadar bu tehdidi yakından hissedemez ama maalesef uluslararası basın yayın organlarında hiçbir belge göstermeden sanki bu yabancı savaşçılar Türkiye’den geçiyormuş gibi propaganda yapılıyor. IŞİD Irak’ta doğmuştur, Irak’ta Amerikan kontrolün altındayken Suriye rejiminin desteğiyle gelişmiştir. Hiçbir IŞİD lideri Türkiye sınırlarından geçmemiştir. Bu konuda her türlü işbirliğine hazırız. Haksız suçlamalara karşı sesimizi yükseltmeye de kararlıyız" karşılığını verdi.

Davutoğlu, "Bazı yayın organlarının sanki kasıtlı bir şekilde ellerinde hiçbir delil olmadan ülkenin yabancı savaşçılara tolerans gösterdiği gibi yayın yapması art niyetlidir, iftiradır. Biz kimin elinde ne delil varsa, her türlü işbirliğine hazırız" dedi.

"BU ÇAĞRILAR DEVAM EDERSE DÖKÜLECEK TEK DAMLA KANIN SORUMLUSU DEMİRTAŞ’TIR"

Çözüm sürecine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:

"Benim bugün yaptığım açıklamalar boşlukta yapılmış açıklamalar değil. Biz, hükümeti kurar kurmaz çözüm süreci mekanizmasını kurduk ve son derece olumlu bir havada gelişmeler yaşanırken 6-7 Ekim olayları yaşandı. İç güvenlik özgürlüklerinin korunması reformunu hazırladık. Birçok HDP yetkilisi bu olaylar tırmandığında kışkırtıcı tweet’ler attılar, tırmandıktan sonra durdurun bunları dediğimizde bu konuda yanlış tavır aldıklarını ifade ettiler. Biz de şöyle düşündük, HDP ve ilgili yapılar buradan yeterli dersi çıkardılar. Tekrar, çözüm süreci ile ilgili yeni bir momentum oluşturduk. Sırrı Süreyya Önder adaya gidip görüşmeler yaptı. Treni rayına oturtacak irade gösterdik. Bekledik ki bu iradeye uygun tavır alınsın ama Sayın Demirtaş’ın bugünkü ifadelerine baktığınızda hangi gazete manşete çektiyse birlikte hareket ediyorlar. O açıklamada deniyor ki iç güvenlik reformu yasalaşırsa sokaklara çıkacağız... Demek ki hiç ders alınmamış. Bu talep bize bütün bu baskılar karşısında malını canını kaybeden vatandaşlardan da geldi. Sayın Demirtaş karar vermelidir. Biz, çözüm sürecinde güçlü bir iradeye sahibiz ama kamu düzenin olmadığı yerde çözüm süreci yürümez. Çözüm süreci kamu düzeni ihlal edilirse bundan HDP olumsuz şekilde etkilenir. Bizim çağrımız açıktı. Sayın Akdoğan’a talimat verdim, görüşme yapabilirsiniz diye. Allah aşkına Demirtaş’ın yaptığı açıklamalar nereye oturur? Her siyasi görüşten düşünürlere, kamuoyu önderlerine soruyorum, bu açıklama nereye oturur? Ne demek tekrar sokaklara? Tekrar Kobani olayları mı çıkartılmak isteniyor? Demirtaş’la Başbakanlık binasında konuşmuştuk. 6 gün sonra gencecik çocukları şiddet çağrısıyla sokaklara dökmeye çalıştılar. Tekrar uyarıyorum kendisini bu çağrılar devam ederse dökülecek tek damla kanın sorumlusu Demirtaş’tır. Bu çağrılarını derhal durdurmalı."

“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNİ KESİNLİKLE DESTEKLİYORUM”

Başka bir gazetecinin, "4 sene önce Türkiye’nin AB üyeliği için savunuculuğunu yapacağınızı söylemiştiniz, rapor yayınlanacağını söylemiştiniz, ne zaman yayınlayacaksınız" sorusuna Cameron, "Bu raporun ne zaman yayınlanacağına ilişkin benim herhangi bir etkim yok. Türkiye’nin AB üyeliğini ben kesinlikle destekliyorum. Türkiye ve İngiltere bundan sonra yabancı savaşçıları durdurmak için neler yapabilir konusu ile ilgili olarak elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Parlamentolarımızda yasa çıkıyoruz, bundan sonra daha fazla işbirliği yapacağız" cevabını verdi.

Bir soru üzerine Başbakan Davutoğlu, "Birincisi tespit, tespitte anlaşıyor muyuz? Uluslararası toplumda herhangi bir görüş ayrılığı yoktur. uluslararası terörizm karşısında tutumumuz açıktır. Siyasi irade sahibi olmamız, yabancı savaşçılar konusunda güçlü siyasi iradeye sahibiz ikinci nokta bu. Üçüncü nokta hangi yöntemle bu yabancı savaşçılarla mücadele ederiz, her türlü yöntemi birlikte istişare ederiz. Arkadaşlarımızı, istihbari birimlerimizi talimatlandırdık" dedi.