Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, bugün toplanan Parti Meclisi bildirisini açıkladı.

DSP lideri Türker, "Türkiye 12 yılı aşkın bir süredir Anayasal Hak ve Özgürlüklerden hızla uzaklaşan, baskıcı Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiminin hukuka aykırı uygulamalarına tanık olmaktadır" ifadesini kullandı.

"Demokratik yaşamın vazgeçilmezleri olan basın özgürlüğüne, karşı görüşe, eleştiriye tahammülü olmayan hukuk tanımaz bu anlayış; yargı önünde hesap vermek yerine yargıyı bir cezalandırma ve karşıtlarını yok etme aracı olarak kullanmaktadır" diyen Türker, şunları kaydetti:

"Bu anlamda milletvekili seçimlerinde uygulanan yüzde on ülke barajının seçme hakkının ihlali niteliğinde olduğunun tespiti yolunda Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruların Yüksek Mahkemece gündeme alınması, AKP yetkililerinin hatta Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi’ne şimdiye kadar görülmemiş bir biçimde saldırmalarına, darbe döneminin getirdiği bir kurum olduğunu iddia ettikleri Yüksek Mahkemenin varlığını tartışma konusu yapacak kadar ileri giden açıklamalar yapmalarına neden oldu. Anayasa Mahkemesi, söz konusu bireysel başvurular hakkında henüz karar vermiş değildir. Yüksek Mahkeme’nin Anayasa’mızın seçme ve seçilme hakkı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 1. Protokol’ün serbest seçim hakkına ilişkin hükümlerine uygun bir karar vereceğine inanıyoruz."

Türker, şunları dedi:

"AKP yetkililerince büyük bir telaşla yapılan açıklamalar, bu konuda Anayasa Mahkemesi’ni tehdide varacak ölçüde baskı altına almaya yönelik bir tutumu yansıtmaktadır. Yargı bağımsızlığına ağır bir müdahale niteliği taşıyan bu açıklamalar, Anayasa’nın 138. Maddesindeki ‘’Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz’’ hükmüne açıkça aykırıdır.

2015 yılındaki milletvekili genel seçiminden sonra da iktidarda kalabilmeyi yüzde on ülke barajının devam etmesinde gördüğü anlaşılan AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin değişmez niteliklerinden olan demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan bu tutumunu halkımızın takdirine sunuyoruz."