Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, paralel yapıyla mücadeleye ilişkin, "Bu, topyekün bir mücadele, bu gerçekten çok büyük bir tehdittir. Birçok vatandaşımız, insanımız henüz bunun tam farkında olmayabilir ama bu darbeden de daha büyük tehdittir. Milli iradeye tehdittir Anayasal sisteme bir tehdittir" dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 4 eski bakanla ilgili Soruşturma Komisyonu’nun 5 Ocak’ta yapılacak oturumuna ilişkin Canikli, "Genel Kurul’daki oylamalar tamamen gizli yapılacak biliyorsunuz. Dolayısıyla gizli yapılan oylamalarda hiçbir milletvekilinin yönlendirilmesi, onların görüşlerine, kanaatlerine müdahale edilmesi söz konusu değil. Bu bütün gizli oylamalar için geçerlidir. Şimdi ben şunu söylüyorum, milletvekillerinin baskı altına alınması söz konusu değil, olmayacaktır. Bu konunun özelliği itibariyle her milletvekili kendi vicdanı ile karar verecektir. Olayları takip ediyor tabi önce komisyon görüşmelerini yapacak, tartışmalarını yapacak, müzakerelerini, sonra deliller çerçevesinde karar verecek. Herkes burada vicdanına göre karar verecek. Şimdi bakın gelelim komisyon meselesine. Komisyonun yaptığı bir yargı faaliyeti biliyorsunuz, bir soruşturma yapılıyor. Normalde bunu savcılar yapar, Soruşturma Komisyonu yapıyor, bakanlar söz konusu olduğunda sistem böyle. Çünkü kanaati olmaması gerekiyor. Tabi yani bu konuda kanaati olan, önceden fikri olan lehte ya da aleyhte suçlu ya da suçsuz olarak fikri olan bir insanın bu soruşturmayı objektif olarak yürütmesi, objektif olarak karar vermesi mümkün değil. Neden? Çünkü kanaati baştan belli suçlu diyor ya da suçsuz diyor. Bu bütün komisyon çalışmaları, müzakereleri sürecinin tamamı için geçerli. Yani bunlar gizli konular, gizli kalması gerekir. Gizli kalması gerekir ki komisyon üyeleri de etkilenmesinler, kamuoyundan etkilenmesinler, kendi siyasi partilerinden etkilenmesinler. Ama ne yazık ki bakın özellikle muhalefete mensup arkadaşlarımızın kanaati baştan belli, baştan hükmü vermişler, baştan kalemi kırmışlar" ifadelerini kullandı.

Canikli, "Şimdi bakın tabi bir soruşturma gözüyle, bir soruşturmacı gözüyle bunların nihai kararları bundan sonra verilir. Ben orada komisyonun sonuç itibarıyla kararına saygı duyacağım. Komisyonun kararı doğrultusunda oy kullanacağım. Nedeni şu; oradaki arkadaşların hepsinin sağduyusuna inanıyorum, güveniyorum, tanıyorum. Dolayısıyla onlar işi enine boyuna araştırıyorlar. Bütün belgelere, bilgilere vakıflar, çünkü komisyon üyeleri. Bütün belgeler kendilerinde var. Dolayısıyla bu bilgiler bizde yok. Onların nüfuz edebildiği ölçüde detaylı bir şekilde olaya hakim olmamız, vakıf olmamız mümkün değil, söz konusu değil" şeklinde konuştu.

"Bilgilere, belgelere sahip olanlar onlar, konuyu bilenler onlar. Bu arkadaşlarımıza da güveniyorum. Dolayısıyla yani kamuoyundaki tartışmalardan, etrafımızdaki konuşulanlardan, subjektif değerlendirmelerden etkilenmememiz gerekir" diyen Canikli, "Lehte ve aleyhte fark etmez, yani siyasi partilerimizin kanaati, siyasi partilerimizin resmi görüşü, dostluğumuz, arkadaşlığımız, bu muhalefet içinde geçerli, bizim içinde geçerli. Önyargılı olmamamız gerekir. Deliller, olaylar bizi nereye götürüyorsa oraya gideceğiz. Biz delilleri yönlendirmeye çalışmayacağız, delilleri kullanmayacağız, delilleri kendi kanaatlerimiz, önyargılarımız, ön kabullerimiz doğrultusunda kullanmayacağız" ifadelerini kullandı.

PARALEL YAPIYLA MÜCADELE

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda paralel yapı ile ilgili bir mücadelenin olup olmadığının sorulması üzerine Canikli, "Şimdi bakın bu topyekün bir mücadele, bu gerçekten çok büyük bir tehdittir. Birçok vatandaşımız, insanımız henüz bunun tam farkında olmayabilir ama bu darbeden de daha büyük tehdittir. Milli iradeye tehdittir Anayasal sisteme bir tehdittir. Bakın hiç kimse anayasadan almadığı bir yetkiyi kullanamaz, en temel kuraldır, bütün sistemler için geçerlidir. Bütün demokrasiler için en temel kurallardan bir tanesidir. Herkes kullandığı yetkiyi anayasadan alır, almak zorundadır. Şimdi bir yapı ortaya çıkıyor, organize sistematik bir yapı ve emir komuta kademesinde faaliyette bulunan bir yapı yürütme alanına müdahale ediyor. Yani yürütme yetkisini kullanan alt düzeydeki kademeler, yetkilerini ona danışarak, onun talimatı ile yerine getiriyorlar. Aynı şey yasama için geçerli, aynı şey yargı için geçerli. Dolayısıyla burada çok açık bir şekilde sistemin doğrudan tepetaklak edilmesi, anayasal sistemin ortadan kaldırılması söz konusu. Yani gerçekten bütün bu anlatılanlar, yapılanma, organizasyon, işte cemaat, paralel yapı ilişkileri, onların emniyetteki ve diğer kamu kurumlarındaki uzantıları, yargıdaki diğer uzantıları doğruysa ki doğru oldu noktasında çok kuvvetli sayısız deliller var" dedi.

Paralel yapıyla mücadelenin en etkin şekilde yürütülmesi gerektiğine işaret eden Canikli, "Bizde bu konuyla ilgili ne gerekirse yapıyoruz. Özellikle biz genel mücadele veya genel çalışma çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ayrıca bizim yazılımlar konusunda ayrıca bir çalışmamız var. Bilgisayar programları, yazılımlarla ilgili şöyle bu konuda yazılımlar yapılırken, hayata geçirilirken açık kapı bırakılıyor. Programlarda bütün bakanlığın sistemi tüm modüllerle yaptığımız çalışmalarda o programlara o kodları bilenlerin müdahale edebilecekleri, o bilgileri alabilecekleri bir açık pencere bırakılmış. daha doğrusu pencereler bırakılmış. Şimdi bunlar kapatıldı. Şimdi öyle bir risk yok, öncelikle sistemimiz son derece güvenli" diye konuştu.

Zehirli ayakkabı ve tişörtlerin sorulması üzerine ise Canikli, "Nitekim bakın ayakkabı, o ayakkabıların satış fiyatı, hani kimyasal madde kullanıldığı tespit edilen kamuoyuna da yansıyan ayakkabıların satış fiyatı 100 liranın üzerinde, 110-120 lira civarında ki ucuz değil. Daha da pahalı şeylerde de olabilir. Bu mümkündür. Biz onun için hiç ayrım yapmadan tüm ürünleri örnekleme yöntemlerle alıyoruz. Raftan alıyoruz doğrudan, onların tahlillerini gerçekleştiriyoruz ve sağlığa zararlı ya da şartları taşıyıp taşımadığı tespitini yapıyoruz ve gereğini yapıyoruz. Ve şu ana kadar da 2014 yılı için söylüyorum. Toplam 800 bine yakın eşyayı temsil eden numune etmişiz ve tahlile göndermişiz. Ayakkabısından tutun tekstil ürünleri açısından daha ikinci planda ama kırtasiye ürünlerine kadar, oyuncaklara kadar çocukların kullandığı tüm malzemeler, ürünler, oyuncaklar, emzikler, aklınıza gelen hepsi için geçerli. 800 bine yakın ve devam ediyor. Sürekli olarak devam ediyor. Önceki yıllara göre kıyaslandığında bu sayımız da giderek artıyor. Yani hedefimiz piyasalarda satılan tüm ürünlerin örnekleme yöntemle denetlenmesini sağlamak" şeklinde konuştu.