Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Dersim olayları nedeniyle özür dilemesini değerlendirerek, Dersim’de büyük bir acı yaşandığını, bunun görülmesi gerektiğini söyledi.

Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Dersim olayları nedeniyle özür dilemesine ilişkin açıklamalarda bulunan Akif Hamzaçebi, Dersim’de büyük bir acının yaşandığını, bunun görülmesi gerektiğini kaydetti. Sezgin Tanrıkulu’nun Dersim’de yaşanmış acılar nedeniyle duygularını ifade ettiğini belirten Hamzaçebi, “Sayın Tanrıkulu Genel Başkan Yardımcısıdır, orada bir açıklama yapıyorsa onun parti tüzel kişiliği adına mı olduğu, kendi görüşü mü olduğu açıklamalarıyla ortaya konulur. Dersim’de yaşanan acılarla ilgili olarak duygularını ifade etmiştir. Bunu başka yere taşımayı ben doğru bulmuyorum. Cumhuriyetle hesaplaşmak, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile ilgili bir konu olarak bunun ortaya koyulmasını yanlış bulurum. O dönem tek parti dönemidir. O dönem Başbakan Celal Bayar’dı, daha sonra Demokrat Parti’nin kurucusu oldu, Cumhurbaşkanı oldu. O nedenle ‘sorumlu CHP değil Demokrat Parti’dir’ demek ne kadar yanlış ise başka değerlendirmeler de o kadar yanlış olur. O bir devletin uygulaması. Büyük bir acı yaşanmıştır orada bunu da görelim. Büyük bir acı ile ilgili insanlar duygularını dile getiriyorsa bunu olumsuz değerlendirmek doğru olmaz” dedi.

CHP TORBA YASA İÇİN YENİDEN AYM’DE

Daha önceden Torba Yasa ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruyu hatırlatan ve 3 maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirten Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesi’ne yeni yaptıkları başvuruda 146 maddelik Torba Yasa’nın toplam 23 maddesinin çeşitli fıkra ve hükümleri ile ilgili iptal davası açtıklarını söyledi. Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları iptal başvurusuna konu olan maddelerin bir tanesinin taşeron uygulaması ile ilgili madde olduğunu söyleyen Hamzaçebi, taşeron uygulamasının daraltılmadığını, Torba Yasa ile birlikte genişletildiğini söyledi. Meralara yönelik olarak yapılan düzenlemeyi de iptal başvurusunda ele aldıklarını belirten Hamzaçebi, özel hukuk tüzel kişiliği olarak kurulan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun devletleştirildiğini kaydederek, bu konunun da AYM’ye yaptıkları başvuruda bulunduğunu söyledi. Hamzaçebi, Torba Yasa’da Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Belediye Kanunu, Avukatlık Kanunu ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nda yapılan düzenlemeleri yaptıkları başvuruya konu ettiklerini açıkladı.

“DAVUTOĞLU’NUN PAKETİ REKLAMA YÖNELİK”

Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı İş Güvenliği Eylem Paketi’ne ilişkin eleştirilerde bulunan Hamzaçebi, Soma’da yaşanan maden kazasından sonra hükümetin Torba Yasa ile çeşitli düzenlemeler yaptığını hatırlatarak, “Şimdi Ermenek’te bir facia daha yaşadık, şimdi Davutoğlu bir paket daha açıklıyor. Buna nasıl inanabiliriz. Soma’dan sonra yasa çıkarttınız, ‘her türlü önlemi aldık’ dediniz, Davutoğlu şimdi bu paketi açıklıyor, ‘bir daha böyle şeyler olmayacak’ diyor. Davutoğlu’nun paketi reklama yönelik, içeriğinde ciddi hiçbir şey olmayan pakettir” dedi.

Paketin reform ile ilgisi olmadığını, reklama dayalı bir paket olduğunu söyleyen Hamzaçebi, “Vahşi kapitalizmin uygulamasına yönelik herhangi bir düzenlemeniz yok. Ortada yeni getirilen bir paket yoktur” ifadelerini kullandı.

“974 BİN LİRALIK MASRAFI HALKBANK KARŞILADI”

17 Aralık soruşturmasına yönelik yeni bir iddiada bulunan ve iktidar kanadının bu soruşturmayı kapatmanın gayreti içinde olduğunu kaydeden Hamzaçebi, “Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın 974 bin liralık avukatlık masrafı Halkbank Yönetim Kurulu tarafından karşılanmış. Konuyu Sayıştay denetçileri tespit ettiler, hazırladıkları taslak rapora bunu koydular, ancak taslak rapordan bu tespitin çıkartılmasına yönelik çaba sarf edilmektedir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı tartışmalarına yönelik eleştirilerini sürdüren Hamzaçebi, “Bin odalı saray ile bütün dünyaya rezil olduk. Bugüne kadarki cumhurbaşkanları Çankaya Köşkü’ne sığmış, Sayın Erdoğan neden oraya sığmıyor. Milletin parası ile yapılmıştır o saray” açıklamasında bulundu.

“EĞER YAPACAKLARSA IRAK’TA AMERİKAN ASKERİNİN BAŞINA ÇUVAL GEÇİRSİNLER”

TGB’li eylemcilerin İstanbul’da sivil olarak gezen bir Amerikan askerinin başına çuval geçirme eylemini de değerlendiren Hamzaçebi, “Gençler bir eylem yapmışlar. Çuval askerimizin başına 2003 yılında Süleymaniye’de geçti. Bu asker İstanbul’da sivil kıyafeti ile turist olarak dolaşıyor. Gezen bir kişinin başına çuval geçirmeyi doğru bulmuyorum. Öbürünün eşiti bir olay değil. Eğer Türkiye yapacaksa Irak’ta Amerikan askerinin başına çuval geçirsin bunu ben anlarım. Bunu ben Türkiye’nin misafirperverliğine yakıştırmıyorum” diye konuştu.