HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Plan ve Bütçe Komisyonu raporuna HDP olarak koydukları muhalefet şerhinin ‘Kürt’ ve ‘Kürdistan’ kelimesi geçtiği gerekçesi ile Komisyon Başkanı tarafından kabul edilmediğini belirterek, komisyon başkanının böyle bir yetkisi olmadığını ve anayasayı ihlal olduğunu söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinden sonra parti olarak 108 sayfalık şerh raporu hazırladıklarını belirten Hasip Kaplan, hazırladıkları şerh raporunda ‘Kürt’ ve ‘Kürdistan’ kelimesi geçtiği gerekçesi ile Komisyon Başkanı tarafından kendilerine gönderilen bir yazı ile şerh raporunun komisyon raporuna eklenemeyeceği, bu kelimelerin çıkması durumunda şerh raporunun komisyon raporuna ekleneceğinin bildirildiğini belirtti. Komisyon Başkanının böyle bir yetkisi olmadığını ve anayasayı ihlal ettiğini savunan Kaplan, “Bu çok açık bir skandal. Bu yasak ve bu skandal anayasada ve içtüzükte yok. Komisyon Başkanının böyle bir yetkisi yok, resmen anayasayı ihlal var” dedi.

Atatürk döneminde ‘Kürdistan’ ifadesinin tutanaklarda geçtiğini söyleyen Kaplan, “Eksik rapor ile bütçe görüşmeleri yapılamaz. Geri çekip doğrusunu tamamlamak zorundasınız. HDP’nin Meclis’te görüşünü bastırmayan bir keyfilik ve zorbalıkla karşı karşıyayız” diye konuştu.

Barzani’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafını gösteren Kaplan, fotoğrafta Kürdistan bayrağı olduğuna dikkat çekerek, “AK Parti hangisi, bu AK Parti mi, o AK Parti’mi? Bakın arkada inkar ettikleri Kürdistan bayrağı var. Onlar olunca bölücü olunmuyor, biz olunca bölücü oluyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kürt’ ve ‘Kürdistan’ kelimesinin Meclis’in ilk zabıtlarında bulunduğuna dair bir konuşmasını da dinleten Kaplan, “Ey AK Parti, kendine ayar ver, karar ver. Bu rapora bizim muhalefet şerhini koymazsanız bu rapor kitap olarak basılacak ve muhalefet şerhini biz bütün Türkiye’ye dağıtacağız. Bütçe görüşmelerine hem ‘Kürt’ hem de ‘Kürdistan’ girecek. Bunu protesto ediyorum. Biz yeni bir şerh raporu vermeyeceğiz. İnkarcılar attıkları adımdan geri dönecekler. Onlar geri adım atacaklar ve kabul edecekler. Bunun siyaseten hesabını sorarız” açıklamasında bulundu.

OSMANLICA’NIN ZORUNLU DERS OLMASI

Osmanlıca’nın zorunlu din dersi olması yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine Kaplan, “AK Parti’nin kendi ideolojisini, yaşam tarzını topluma dayatma gayretleri yeni değil. Biz Kürtçe eğitim istediğimiz zaman bize ‘bölücü’ diyen bu zihniyettir. Biz dil yasaklarına karşı değiliz, biz öğrencilerin seçmeli olarak Osmanlıca’yı öğrenmelerini isteriz. Atalarının mezar taşlarını da, saray entrikalarını da okusunlar. Muhteşem Yüzyılı az çok izlediniz, Muhteşem Yüzyıl’ı Arapça harfleri ile okusunlar. Biz asla yasakçı değiliz” şeklinde konuştu.