Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, “Temel hak ve özgürlükler kişi ya da grubun lehine ya da aleyhine kısıtlayıp genişletilmez. Devletin önünde en azılı suç işleyen kişi dahi olsa imha etmek için özgürlükler askıya alınamaz, hukuk eğilip bükülmez” dedi.

Yeniçeri, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Osmanlı tarihinden örnek vererek, düşmanı rüşvete alıştırarak intikam almanın geçmişte strateji olarak kullanıldığını söyledi. Şemsi Paşa’nın Osmanlı’ya rüşveti kabul ettirdiğini belirten Yeniçeri, “Hasmı içinden çürüten her yöntem uzun vadede sonuç almıştır. Yolsuzluk toplumun temelini çürütür. Rüşvet çürüten, yolsuzlaştıran ve kirleten bir olgudur. Şemsi Paşa bu yüzden ülkesi elinden alınan Osmanlı İmparatorluğu’ndan rüşvetin kendisinden daha tehlikeli olanı, milletin suratına atılan bir tokat gibi inmiştir" ifadelerini kullandı.

17 Aralık’tan sonra AK Parti’nin harekete geçtiğini söyleyen Yeniçeri, "Gazeteci, sinemacı ve oyuncular ’Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenliğini ele geçirmek amacıyla örgütlenmek’ suçundan gözaltına alındılar. Güneydoğu’da AKP’nin çözüm süreci ile somut, yargı yapan, yol kesen, vergi toplayan, özerklik ilan eden, adı da KCK olan gerçek paralel devlet ve silahlı terör örgütü var. Her gün meydan okuyor, tehdit ediyor, eylem yapıyor" şeklinde konuştu. Yeniçeri şunları kaydetti:

"Temel hak ve özgürlükler kişi ya da grubun lehine ya da aleyhine kısıtlanıp genişletilmez. Devletin önünde en azılı suç işleyen kişi dahi olsa imha etmek için özgürlükler askıya alınamaz, hukuk eğilip bükülmez. Haklı bir iş yapıyorum edasıyla basın ve ifade özgürlüğü sınırlandırılamaz. Devleti taraftar, intikamcı bir konuma getirmek en tehlikeli olan yandır. Devlet güç mücadelelerinde taraf haline getirilirse, eninde sonunda uzlaşır ve mücadele ettiği suç örgütüne kendisi dönüşür."

’Masumiyet karinesi’ diye hukukta ilke olduğunu belirten Yeniçeri, "Yargı karar verinceye kadar kişiler suçlu veya suçsuz değildir. Basın ve ifade özgürlüğüne paralel ile mücadele ediyorum diye yok sayılamaz. Yalnız muhalefet değil, bütün demokrasiler Türkiye’de yaşananları medya özgürlüğüne saygı konusunda şüpheli bulmuşlardır. Hükümetin siyasi muhalefete, protesto etme hakkına ve eleştirel basına yönelik tahammülsüzlüğü bütün belirtileriyle açığa çıkmıştır” diye konuştu.