ÇANKIRI (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemini kabullendirmek için var gücüyle uğraşmaktadır. Türlü kanunsuz yöntemlerden medet ummaktadır" dedi.

Bahçeli, partisinin Çankırı Belediye Meydanı’nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada,  13 yıldır iktidar olan AK Parti'nin Çankırı'yı perişan ettiğini savundu.

Milletin alın terinden kesilen paralarla Ankara'ya saray dikildiğini ileri süren Bahçeli, "Bu kaçak ve karanlık saraya 1 trilyon 370 milyar lira harcadılar. Buna da 'itibar' dediler. İtibarı haramda aradılar, soygunda buldular. İtibarsızlığı itibar olarak adlandırdılar. Yalan söylediler, utanmadılar. Allah'la kandırdılar, korkmadılar. İstismara taptılar, inkara saptılar, iş birlikçi ve iki yüzlü oldular. Sarayda altın varaklı bardaklardan kana kana içtiler, pahalı tabaklarda tıka basa yediler. Beştepe hanedanlığı kurarak zalimliğin sultasını sürdüler. Har vurup harman savurdular. Misafirliğin dibini boyladılar, kanunsuzluğun çukuruna gömüldüler" diye konuştu. 

- "12 yıl bir ve beraber olduklarını 'paralel' ilan ettiler"

Bahçeli, görevini yapan hakim, savcı ve polislerin görevden alındığını, sürgüne ve cezaevine gönderildiğini iddia ederek şöyle devam etti:

"17-25 Aralık'ta suç üstü yakalandılar ama 'darbe' dediler. İşler sarpa sarınca, maske düşünce, kirli çamaşırlar birer birer dökülünce 12 yıl bir ve beraber olduklarını 'paralel' ilan ettiler. Eğer paralel devlet varsa bunun sorumlusu AKP'dir. Eğer paralel örgüt devlete yerleşmişse bunun suçlusu elbette AKP'den başkası olmayacaktır. Rüşvet ve yolsuzluk furyası çıkmasaydı paraleli hatırlayan olmayacaktı. Çankırılılara ve aziz milletimize küfreden havuzcular deşifre edilmeseydi 'paralel' diye kimse fişlenmeyecekti."

"Erdoğan ve evladının telefon görüşmeleri duyulmasaydı paralel imal edilmeyecekti" iddiasında bulunan Bahçeli, "Rüşvet ve yolsuzluk tapelerine montaj derken yüzleri hiç kızarmadı. 17-25 Aralık rezaletini 'milli iradeye saldırı, Türkiye'ye tezgah' derken de vicdanları sızlamadı. AKP tarihin en büyük yolsuzluk suçunu işlemiştir. Çalınan sizlerin emeğidir, gelecek ümidi, milli servet, Çankırılıların rızkıdır" ifadesini kullandı.

- "Türkiye'nin kurtuluşuna omuz verelim"

Mitinge gelenlere 'sizlere soruyorum' diye seslenen MHP Genel Başkanı Bahçeli,  şöyle konuştu:

"Öyle bir gür sesle söyleyin ki saraydaki titresin, başbakanlığı bitirmek için uğraşan serok Ahmet kaçacak delik arasın. Rüşvet ve yolsuzluğa kulakları tıkayalım mı? Erdoğan ve yandaşlarının Türkiye'yi sömürmesine, baştan ayağa soymasına sesiz duralım mı? 400 milletvekili isteyip, 4 yüzsüz, 4 arsız, 4 vicdansız, 4 rüşvetçi eski bakanı perdeleyenleri görmezden gelelim mi? Bir sebeple AKP'ye oy vermiş vatandaşım, gel günaha ortak olma. CHP ve diğer partilere oy vermiş kardeşim, gel bu defa Türkiye'nin yanında dur. 'Kime oy vereceğim belli değil, kararsızım' diyen vatan evladı, gel birlikte olalım. Türkiye'nin kurtuluşuna omuz verelim."

Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin "hain bir kuşatma" altında olduğunu ileri sürerek, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlık sistemini kabullendirmek için var gücüyle uğraşmaktadır. Türlü kanunsuz yöntemlerden medet ummaktadır. Bu şahsiyetin akıl ve vicdan seviyesi tükenmiş, idrak ve izzet ufku kapanmıştır. Erdoğan alenen Türkiye'nin karşısına geçmiştir. Bizzat anayasal yetkilerine dayanarak yine anayasal düzeni yıkmaya azmetmiştir. Türkiye'nin başka bir formata, farklı bir eksene, sonu meçhul bir maceraya sürüklenmesi amacıyla saray merkezli ihanet seansları olağan üstü şekilde sıklaşmıştır" şeklinde konuştu.

- "AKP’yi işaret etmekte, oy dilenciliğine soyunmaktadır"

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasına rağmen, AK Parti’nin fiili eş genel başkanı gibi siyaset yaptığı savunan Bahçeli,  konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Erdoğan, PKK takviyeli başkanlık rüyasının gerçeğe dönüşmesini istiyor. Yürürlükteki sistemi rafa kaldırmak için kılıktan kılığa girmekte, yalandan yalana koşmaktadır. Düzmece açılışları, sanal temel atma törenlerini bahane ederek muhalefete çatmakta, başkanlık propagandası yapmaktadır. Erdoğan, anayasanın kendisine çizdiği sınırları defalarca ihlal etmiştir, tarafsızlığını kaybetmiştir. 'Ben milletin tarafındayım, her partiye eşit mesafedeyim, ama gönlümde de bir parti var' sözleriyle tükenmişliğini örtbas etmenin çabasındadır. Bu sözüyle bile AKP’yi işaret etmekte, oy dilenciliğine soyunmaktadır. Erdoğan, 7 Haziran Genel Seçimi’ni başkanlık sistemine geçiş için basamak, kendi ifadesiyle 'istasyon' olarak görmektedir. Bu cüret, bu pervasızlık, bu pişkinlik Türkiye’ye ağır yansıyacaktır. Türk milleti 7 Haziran’da başkan, diktatör, kral, sultan, şah, emir seçmeyecektir. 7 Haziran’da Erdoğan’a makam, mevki ve de yeni bir koltuk ihdas edilmeyecek, edilemeyecektir." 

Devlet Bahçeli, 7 Haziran’da Türk milletinin hür iradesiyle, ahlaklı duruşuyla sorunlarını çözecek temsilcilerini belirleyeceğini, kendi istikbalini oylayacağını dile getirdi. 

- "Davutoğlu boşuna konuşmakta, boş yere vakit kaybetmektedir"

"Dünyada demokrasiyle idare edilen hangi ülkede, bir başbakan çıkıp da farklı bir sistem ve rejim için oy istemiş, kendi ağırlığını yerle yeksan etmiştir?" diye soran Bahçeli, "Davutoğlu 'lafla milliyetçilik olmaz' diyerek atıp tutacağına, önce taşıdığı görevin farkına ve şuuruna varmalıdır. İradesi ve cesareti kaldıysa her şeyini borçlu olduğu parlamenter sistemin safında yer almalıdır. Ancak yapamaz, yapmaya da gücü yetmez. Davutoğlu boşuna konuşmakta, boş yere vakit kaybetmektedir. Çünkü Türk milletine söyleyeceği hiçbir şey yoktur. Biliniz ki, AK Parti siyasi varlığı ve geleceği için oy istemekten tamamen uzaktır. Davutoğlu ve partisi artık siyaseten askıda, ahlaken ve fiilen devre dışıdır. AKP kadük bir partidir" değerlendirmesinde bulundu. 

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Davutoğlu'nun Erdoğan’ın başkanlık sistemine hizmet eden, uzaktan kumandayla yönetilen, iradesiz, etkisiz, yetkisiz, hedefsiz, hevessiz defolu bir başbakan olduğunu ileri sürerek böyle bir başbakan ve hükümetin bugüne kadar hiç olmadığını, eşi ve benzerinin de görülmediğini iddia etti.

Yeni Türkiye tez ve tekliflerinin parçalanması gerektiğini, hedeflenen yeni anayasanın bölünmeyi sağlayacak saatli bomba olduğunu savunan Bahçeli, Erdoğan ve Davutoğlu’nun gündeminde Çankırı'nın da olmadığını anlattı.

Bahçeli, başkanlık sisteminin her şeyin üstünde ve herkesin önünde tutulduğunu belirterek "Erdoğan başkan olabilmek, ensesindeki hukuki süreç ve yolsuzluk suçlamalarından hem kendisini hem de ailesini kurtarabilmek için ömür boyu sürecek bir saltanat arzulamaktadır. Erdoğan her şeyi kişisel çıkarına alet etmektedir" dedi.

(Sürecek)