Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden kazası başta olmak üzere maden kazalarını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı, AK Parti Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun, kazanın kömürün çıkartıldığı yerde tavanın çökmesi sonucu galeriye dolan gazın yanması ile meydana geldiğini açıkladı.

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen maden kazası başta olmak üzere maden kazalarının araştırılarak, sektörde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu çalışmalarını tamamladı. Komisyon’un çalışmalarına yönelik düzenlediği basın toplantısında neler yapıldığını anlatan Komisyon Başkanı Ali Rıza Alaboyun, “Soma’da meydana gelen maden faciasıyla ilgili en kapsamlı çalışmayı bizim komisyonumuz yaptı” dedi.

Her partiden milletvekillerince verilen 11 adet önergenin birleştirilmesi ile 21 Mayıs 2014 tarihinde Komisyon’un kurulduğunu ifade eden Alaboyun, Komisyon’un 4 Haziran 2014 tarihinde göreve başladığını, Komisyon’a 23 uzman görevlendirildiğini belirterek, Meclis’te 17 toplantı, 3’ü kaza yerinde olmak üzere 4 inceleme yapıldığını açıkladı. Alaboyun, rapor yazım sürecinin yaklaşık 60 gün sürdüğünü, ilk taslak raporun 22 Ekim 2014 tarihinde yapılan toplantıda Komisyon üyelerinin bilgisine sunulduğunu ve nihai raporun ise yapılacak eklerin ardından Aralık ayının ikinci haftasında TBMM Başkanına sunulacağını ifade etti.

301 İŞÇİNİN HAYATINI KAYBETTİĞİ KAZANIN NEDENİ

Maden kazasının meydana geldiği bölgede 600 milyon ton kömür olduğunu ve Türkiye’nin böyle bir kömürden vazgeçmesinin mümkün olmadığını söyleyen Ali Rıza Alaboyun, kazanın olduğu maden ocağında yaptıkları incelemeleri anlatarak, bazı bölümlere sürünerek girmek zorunda kaldıklarını kaydetti. Alaboyun, “Kömür iki tane gaz üretiyor, biri karbonmonoksit, karbonmonoksit 1.2 yoğunluğunda, metan da 0.7 yoğunluğunda. Metan üstlerde birikiyor, karbonmonoksit en altta. Bizim tahminimiz tavan oturunca önce karbonmonoksit, ardından da metan galeriye giriyor, tahrik motorundan metan gazı ateşlenince böylesine bir felaketle karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.

Alaboyun, kazanın meydana geldiği ocak ile ilgili hazırlanan simülasyonda kazanın nasıl meydana geldiğini gazetecilere gösterdi. Alaboyun, “Kaza anında 5-6 kat metan artışı var ve metan yanmaya başlamış. Pano arkasındaki sağlam tavanın göçmesi ile galeriye önce beyaz ve yoğun bir duman geliyor, arkasından siyah duman ve yangın, kazanın ana nedenini oluşturan şey budur” şeklinde konuştu.

KAZA SONRASI ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR

Kazanın meydana gelmesiyle birlikte ortaya çıkan sorunlara da değinen Alaboyun, sorunları şu şekilde sıraladı:

“Madencilik sektörüne yön verecek kalıcı ve günün koşullarına uygun bir madencilik politikasının oluşturulamaması, Türk madenciliğinin gelişmesini sağlayacak bilimsel araştırma kapasitesi eksikliği, havza madenciliği gibi sektöre bütüncül yaklaşım eksikliği. İşyeri İSG organizasyonu tarafından yapılan denetimden kaynaklanan sorunlar, kamuda görev ve yetki dağılımından kaynaklı denetim sorunları, can ve mal güvenliği bakımından işletme projesi inceleme ve projeye uygun faaliyetler yürütülüp yürütülmediğinin denetimi, mevzuattaki eksiklikler, denetim elemanı kadrosu olmaması, denetim yapan personelin eğitiminin bulunmaması, maden işletmesi faaliyete başladıktan sonra faaliyetlerin İSG yönünden denetimi, mevzuattaki eksiklikler, teftiş sürelerinin yetersizliği, ifade alımında yaşanan sorunlar, aldatmaya yönelik faaliyetler, işverenin üretim zorlaması, yatırımlardan kaçınma, işverenin İSG tedbirlerine önem vermemesi, üretim yöntemi, ocak tasarımı ve işletmecilikten kaynaklanan sorunlar, risk değerlendirme ve yönetim sisteminin yetersiz olması, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili mevzuattan kaynaklanan sorunlar, 3213 sayılı Maden Kanunu ve ilgili mevzuattan kaynaklanan sorunlar, eğitimsizlik, rodövans ve hizmet alımında mevzuat boşluğu, taşeron uygulaması, mevzuat eksiklikleri, eğitimsizlik, İSG kültürünün olmaması, madenciliği bilmeyen arama kurtarma ekiplerinden kaynaklı sorunlar, erken uyarı sistemi sorunu, yeraltında bilgisiz ve yetersiz kişilerin olmasından dolayı oluşan kaos ve hayati risk, geri hizmetlerin eksiklik gibi sorunlar var.”

“MADENCİLİK BAKANLIĞI KURULMASI ŞART”

“Kömüre has bir iş sağlığı güvenliği çıkartmamız lazım” diyen Alaboyun, bunun için Başbakan Davutoğlu ile görüşeceklerinin altını çizerek, “Bir Madencilik Bakanlığı mutlaka kurulmalı. Bunun kurulması şart. Sayın Başbakan ile görüştüğünde bu konuda bir çalışma yaptıklarını bana söyledi” açıklamasında bulundu.

“Metan drenajının acilen kanuni ve zorunlu hale getirilmesinde fayda var” diyen Alaboyun, kazanın meydana gelmesinde etkili olan metan gazı yanmasını işaret etti. 13 Mayıs’ın unutulmaması için Türkiye Kömür Madenciliği Günü olmasını önerdiklerinin altını çizen Alaboyun, Soma ile ilgili bir film çekilmesi önerisinde de bulundu.

Bir gazetecinin “Sorumlu kim?” sorusuna cevap veren Alaboyun, “Bizim amacımız birisini suçlamak ve savunmak değil. Biz anayasanın bize verdiği yetki çerçevesinde bir araştırma komisyonu olarak ortaya çıktık. Buradaki boşlukların mutlaka ele alınıp incelenmesi lazım, bir daha olmaması lazım. Raporumuzda işletmenin bazı eksiklerini de yazdık. Kişileri suçlayacak boyutta değiliz. Sorumlu aramak için kurulmuş bir komisyon değiliz. Savcılık bu raporu okursa buradan soracağı çok şeyler çıkacaktır. Biz burada bir daha böyle bir kaza olmaması için bir tespitte bulunduk. C panosunda bu kaza olmasıydı yukarıda M panosunda olacaktı bu kaza. Bu tespit çok önemliydi” dedi.

Alaboyun, Komisyon olarak sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulup bulunulmayacağı yönündeki soruya ise, “Kimse hakkında suç duyurusunda bulunmak gibi bir durumumuz yok ama ferdi olarak milletvekillerimiz yapabilir, bunlar yasal haktır. Biz burada bulduğumuz veriler tamamen teknik veriler, soruşturmaya yönelik veriler olmadığı için soruşturma üslubundan kaçtık, biz bir tespit yaptık” cevabını verdi.

Soma’da meydana gelen olayın bir kaza mı yoksa tabiat olayı mı olduğu yönündeki soru üzerine “Bu tabiat bir kanunu değil, raporumuz iyi incelenirse bazı yerlerde ihmal olduğu ortaya çıkar” diyen Alaboyun, raporun iyi okunması gerektiğinin altını çizdi.