CAKARTA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 5. Olağanüstü Zirvesi için gittiği Endonezya'nın başkenti Cakarta'da gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İsrail'in saldırgan tutumlarının arttığı bir dönemde yapıldığı belirtilen zirveye ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, Kudüs ve Mescid-i Aksa başlıkları altında gerçekleştirilen toplantının önemli olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, İsrail'in son dönemde Filistin'deki saldırılarını yoğunlaştırdığını hatırlatarak, bunların kabul edilemez olduğunu söyledi. Özellikle fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girmelerine İsrail güvenlik kuvvetlerinin göz yumduğunu ifade eden Kurtulmuş, bunu uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendirdi.

-Ortadoğu barışı

Temas grubunun toplantısında batı başkentlerinin İslam ülkelerindeki bakanlardan oluşturulacak heyetlerle dolaşılarak Filistin meselesinin, Kudüs'teki hak ihlallerinin, yeni yerleşimcilerin ortaya koyduğu hukuksuz durumun anlatılmasına yönelik de teklifte bulunduklarını anımsatan Kurtulmuş, bunun da zirvenin sonuç bildirisine girdiğine dikkati çekti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim dünyaya şunu anlatmamız lazım, bugün eğer dünya barışı fevkalade ciddi tehdit, tehlikeler altındaysa bunun en temel nedenlerinden birisi Ortadoğu barışının sağlanmamış olmasıdır. Ortadoğu barışının sağlanmamasının temel nedenlerinden birisi ise Filistin'de bir barışın sağlanmamasıdır. Dolayısıyla Filistin barışının sağlanması aslında bugün çok büyük, devasa küresel sorunlar olarak gördüğümüz birçok sorunun çözümünün de kapısını aralayacaktır. Örneğin terörizmle küresel anlamda mücadele mi etmek istiyoruz, bunu Batılı ülkeler için de söylüyorum, o zaman buyrun terörizmle mücadele etmenin önemli enstrümanlarından, araçlarından birisi Filistin'de insan hak ve onuruna yaraşır bir barışın sağlanmasıdır. Filistinlilerin de o topraklarda binlerce senedir yaşayan, o toprakların asli unsuru olarak orada söz haklarının, insanca yaşama haklarının, varlığının temin edilmesidir. Bu temin edilmediği müddetçe Ortadoğu barışı olmayacak. Ortadoğu barışı olmadığı sürece de dünya terör ve benzeri tehditlerden kurtulamayacaktır."

-İran Dışişleri Bakanı Zarif ile görüşmesi

Kurtulmuş, zirve kapsamında İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile yaptığı görüşmede, Suriye'deki durumun geldiği son noktayı tekrar konuştuklarını belirtti. Kurtulmuş, muhtemel Suriye barışındaki temel noktaların ne olması gerektiğini bir kere daha Zarif ile paylaştıklarına işaret etti.

"Şimdi bazı konularda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkıyor"

Suriye konusunda önce "rejim gitsin", sonra "rejim kalsın, Esed gitsin", daha sonra da "her ikisi de kalsın" denildiğini anımsatan Kurtulmuş, Suriye'de fikirler konusunda da hep değişimler olduğunu söyledi.

Sadece göçmen meselesi değil, diğer meselelerde de ABD ve koalisyon ülkelerinin, ortak bir çizgi içerisinde kalmadığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Şimdi bazı konularda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 'Şehirler kuralım. Birtakım tampon bölgeler yapalım. Buralarda güvenli bölgeler oluşsun' tezi, başından itibaren kendi başbakanlığı döneminde ortaya koymuş olduğu çok doğru bir tez. Eğer bunu yapmayı başarabilseydi uluslararası camia, gerçekten güvenli bölgeler olsaydı, bugün belki bu kadar 8 milyona yaklaşan Suriyeli mülteciden bahsediyor olmayacaktık. Ayrıca oralara yine birtakım güvenli bölgeler vakti zamanında kurulabilmiş olsaydı, Rus uçakları bu kadar açık bir şekilde gelip Kuzeybatı Suriye'yi bombalayamayacaktı. Ya da bu güvenli bölgeler oluşturulmuş olsaydı, DAEŞ başta olmak üzere birçok terör örgütü bu kadar rahat hareket edemeyecekti. Dolayısıyla bu, geç kalınmış bir meseledir. Türkiye'nin yapmış olduğu, çok doğru bir teklifti. Maalesef geç kalındı. İnşallah bundan sonra, kısa bir süre içerisinde yapılması mümkün olur."

-'Uçuşa yasak bölge'

Kurtulmuş, Suriye'de, uçuşa yasak bölge ilan edilmesi konusunda Türkiye'nin taleplerinin olduğunu belirterek, "Uçuşa yasak bölge olmuş olsaydı, bugün Suriye bir terörist organizasyonlar, terör örgütleri konfederasyonu haline gelmezdi. Dolayısıyla bu uçuşa yasak bölgenin ilan edilmemiş olması hem terör gruplarını çok ciddi bir şekilde kuvvetlendirmiştir hem de rejim uçakları kalkmış, sivilleri bombalamış, kendi şehirlerini yok etmiş... Rus uçakları Eylül 2015'ten bu yana 8 binin üzerinde sorti yapmış, bunun yüzde 90'ı Suriyeli ılımlı muhaliflere ve sivil vatandaşlara karşı olmuş. Okullar yıkılmış, sağlık ocakları, hastaneler yıkılmış, birtakım kamplar yıkılmış, sadece yüzde 10'u DAEŞ'e karşı yapılmış. Dolayısıyla buradaki tezimiz eğer dinlenmiş olsaydı, bugün Rusların bu kadar rahat hareket etmesi, Rejim uçaklarının bu kadar rahat etmesi mümkün olmayacaktı ve onun sonucunda da belki bu kadar çok sayıda insan ölmeyecekti" diye konuştu.

-"Bu sistem (BMGK) yürümez"

Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) beş daimi üyesinin bazı konulardaki tutumunun hatırlatılmasının ardından, bu yapının değişmesi yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine, dünyanın ilk defa bu durumu net bir şekilde eleştiren bir ses duyduğuna dikkati çekti. "Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Dünya 5'ten büyüktür' derken, bu anlamda geniş kitleleri sadece Müslüman coğrafyaların değil, dünyadaki mağdur, mazlum ülkelerin halklarının taleplerini de gündeme getirmiş oluyor" şeklinde konuşan Kurtulmuş, bunun aslında, "Bu sistem yürümez. İsteseniz de dünya sorunlarını bu sistem çözemiyor" anlamına geldiğini belirtti.

Muhabir: Sarp Özer,Ali Kemal Akan