Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, yükseköğretim sisteminde yeniden yapılanmaya ilişkin, "Bir sıçramaya ihtiyaç var. Bu kaçınılmaz. Bu konuda da 30 yıl önce oluşturulmuş mevcut yapının değiştirilmesi yönünde de büyük bir beklenti var. Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması şu anda yasama ve yürütme organımızda gündeme alınmayı bekliyor. Neden önemli bu yeniden yapılandırma? 2547 sayılı düzenin en büyük açmazı aşağı yukarı herkese aynı elbiseyi giydirmesi, sistem içinde çeşitliliğe izin tanımaması” dedi.

Yükseköğretim Akademik Arşiv Projesi Tanıtım Toplantısı, YÖK Konferans Salonu’nda gerçekleşti. YÖK Başkanı Çetinsaya burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 140 bin öğretim elemanının bulunduğunu kaydederek, akademisyenlere yapılan zam ile ilgili, "Tüm yükseköğretim camiası adına size en kalbi teşekkürlerimizi de sunmak isterim. Bizler uzun yıllar içinde mesleğimizin erozyona uğramaya başladığını görerek neredeyse ümitsizliğe kapılıyorduk. Ancak hükümetinizin ilk icraatlarından olarak akademik zammın gerçekleştirilmesi, akademisyenlerin özlük haklarının Türkiye’deki diğer muadilleriyle eşit hale getirilmesi bizleri son derece mutlu etmiştir ve tekrar mesleğimize ve yükseköğretim sisteminin geleceğine umutla bakmamıza vesile olmuştur. Bu bakımdan sadece bu salondaki kişiler için değil, yaklaşık 120 bin kişilik yükseköğretim ailesi olarak size şükranlarımızı arz ediyoruz" dedi.

Her yıl bütçe dönemlerinde 9 bin araştırma görevlisi kadrosu tahsis edildiğini, ancak geçen sene bunun 4 bine indirildiğini bildiren Çetinsaya "Türkiye’nin yarınları için bunun 9 bine, imkanlarımız geliştikçe daha üst sayılara çıkmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.

“BİR SIÇRAMAYA İHTİYAÇ VAR”

Çetinsaya, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sistemde genel manzaraya bakınca da önümüzde yapmamız gerekenler aşağı yukarı ortaya çıkıyor. Bir sıçramaya ihtiyaç var. Bu kaçınılmaz. Bu konuda da 30 yıl önce oluşturulmuş mevcut yapının değiştirilmesi yönünde de büyük bir beklenti var. Yani yükseköğretimin yeniden yapılanması ister yasal boyutuyla, ister kurumsal boyutuyla olsun. Kamuoyunda da bu konuda bir ittifak var. Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması şu anda yasama ve yürütme organımızda gündeme alınmayı bekleniyor. Neden önemli bu yeniden yapılandırma? 2547 sayılı düzenin en büyük açmazı aşağı yukarı herkese aynı elbiseyi giydirmesi, sistem içinde çeşitliliğe izin tanımaması. Hangi boy ve kiloda olursa olsun herkese aynı kıyafeti giydirmesi ya da herkese aynı hızda koşmasını emretmesi. Halbuki çeşitliliği yaratabilirsek sistem içinde eminim hızlı koşanlara ’daha hızlı koş’, yeni yürümeye başlayanlara da ’aman dikkat et’ diyebilme imkanımız olacak ve daha verim alacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Çetinsaya, ayrıca yeniden yapılanma gerçekleştiğinde boşa gitmeyecek projeler yürüttüklerini de anlattı. "Yükseköğretim Akademik Arşiv Projesi"nin amacının YÖK’ün tez bankasını genişleterek ulusal bir tez bankası haline getirmek olduğunu belirten Çetinsaya, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çalışmalarını da sistemde aradıklarını ve doktora tezine ulaştıklarını anlattı. Çetinsaya, "Müsaade ederseniz o tezi de sizlerle ve katılımcılarla paylaşmak isterim. 1990 yılında tamamladığınız doktora teziniz ve hatıra olması açısından da jüri üyeleriniz" ifadelerini kullandı.