Mersin İl Sağlık Müdürü Doç.Dr. Mustafa Kemal Başaralı, Türkiye’nin iyotlu tuz tüketiminde hala dünya ülkeleri ortalamasının altında yer aldığını belirterek, "Verilere göre, 740 milyon insan iyot yetersizliği hastalıklarından etkileniyor. Tahminlere göre, her sene doğan yaklaşık 40 milyon çocuk, annelerinin diyetinde yeterince iyot olmadığından değişik ölçülerde zihinsel gerilik riskiyle karşı karşıya kalıyor" dedi.

İyot Eksikliği Günü’nde iyot hastalığı ile ilgili açıklama yapan Doç.Dr. Başaralı, iyotun vücudun beyin ve sinir sisteminin normal büyüme ve gelişmesi, vücut ısısı ve enerjisinin devamı için gerekli tiroit hormonlarının önemli bir bileşeni olduğunu söyledi. İyot yetersizliğinin gebe ve çocuklar başta olmak üzere insanlarda çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade eden Başaralı, "Bu sorunların bazıları bebeklerde zeka geriliği, guatr hastalığı, kadınlarda düşük ve kısırlıktır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, günlük ihtiyaç olan iyot yeterince alınamadığı için 740 milyon insan iyot yetersizliği hastalıklarından etkileniyor. Tahminlere göre, her sene doğan 40 milyon çocuk, annelerinin diyetinde yeterince iyot olmadığından değişik ölçülerde zihinsel gerilik riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bunun engellenmesine yönelik olarak bireylerin günlük iyot ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunların çözümü için tuzun iyotla zenginleştirilmesi yoluna gidiliyor. Bu yöntemle, ülkemiz çocuklarını tehdit eden iyot yetersizliğine bağlı hastalıklar, yetersiz gelişme gibi sorunların önüne geçilmesi amaçlanıyor" diye konuştu.

"İYOTLU TUZ TÜKETİMİYLE İHTİYACIMIZ OLAN İYOTU ALABİLİRİZ"

Besinlerin iyot içeriğinin toprağın iyot içeriğine bağlı olduğunu vurgulayan Başaralı, şunları söyledi: "Eğer toprak iyottan fakir ise bu toprakta yetişen bitkiler ve bu bitkilerden beslenen hayvan etleri de doğal olarak iyottan fakirdir. Ülke topraklarımız iyottan fakir olduğu için bizim besinlerimizde iyottan yetersizdir. Bu nedenle iyot yetersizliğine bağlı yukarıda adı geçen sağlık sorunları ülkemizde görülmektedir. İyot yetersizliğine bağlı sağlık sorunlarını önlenmesi için Sağlık Bakanlığımız dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de tuzların iyotlanması yoluna gitmiştir. İyotlu tuz tüketimi ile ihtiyacımız olan iyotu alabiliriz. Ancak, sağlığımız için günlük 5 gramı geçmeyecek şekilde iyotlu tuzu tercih etmeliyiz. Böylelikle aşırı tuz tüketimine bağlı hipertansiyon, kalp-damar ve böbrek hastalıkları, felç gibi aşırı tuz tüketimine bağlı hastalıklardan korunarak ihtiyacımız olan iyotu almış oluruz. Ülkemiz için de önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik yürütülmekte olan programlar sayesinde hem iyotlu tuz üretimi hem de halkımız tarafından iyotlu tuz kullanım oranlarında belirgin artış sağlanmıştır. Ancak halen iyotlu tuz tüketiminde dünya ülkeleri ortalamasının altında yer almaktayız."

"SAĞLIĞIMIZ İÇİN HER GÜN BEŞ GRAM İYOTLU TUZ TÜKETELİM"

İyotun hassas bir mineral olduğunu ve bu mineralin kaybına yol açmadan alınması gerektiğine dikkat çeken Başaralı, "İyotlu tuzu güneş almayan kaplarda serin ve kuru yerde saklamalıyız. Servis yaparken demir değil tahta kaşık kullanmalıyız. Ayrıca iyotlu tuzu yemeğe pişme sırasında değil ateşten indirildikten sonra veya sofrada yerken eklemeliyiz. Bütün bunların yanı sıra iyotun sindirim sistemimizde emilimini engelleyen karalahana, şalgam, turp gibi besinlerin aşırı tüketiminden de uzak durmalıyız. Guatr başta olmak üzere ülkemizde yaygın olarak görülen iyot yetersizliğine bağlı sağlık sorunlarından korunmak için toplum olarak iyotlu tuzu tercih edelim. Ancak aşırı tuz tüketiminin olumsuz etkilerinden korunmak için de günlük tuz tüketimimizi 5 gramla sınırlandıralım. Sağlığımız için her gün 5 gram iyotlu tuz tüketelim. Çok tuzlu ve salamura besinlerden uzak duralım."