Kadın Doğum Uzmanı Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah, “Gribin salgın olduğu mevsimde toplu yerlerde bulunmamak, öpüşme ve tokalaşma gibi yakın temastan kaçınmak ve yüksek risk altındaki anne adaylarının aşı olmaları grip geçirme riskini önemli derecede azaltmaktadır” dedi.

Medical Park Samsun Hastanesi Kadın Doğum Kliniğinden Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah “gebelik ve grip” hakkında bilgi verdi. Dr. Sabah, “Her yıl ortaya çıkan grip salgınları influenza A ve B virüsleri ile oluşur. Mevsimsel grip ve komplikasyonları için yüksek risk taşıyan gebeler, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar influenza salgınları için de yüksek risk altındadırlar. Gebeler sağlıklı kadınlara göre 4-5 kat daha fazla risk altındadırlar. Bunun nedeni gebelikte vücut direncinin düşmesidir. Gebeliğin dönemi de hastalığın seyrinde önemlidir. Özellikle son trimesterde(son üç ay) komplikasyon riski daha fazladır” diye konuştu.

Hastaların başvuru şikayetlerinin gebe olmayanlar ile aynı olduğunu söyleyen Dr. Naziye Gürkan Sabah, “Burun ve geniz akıntısı, baş ağrısı, öksürük, yüksek ve kontrol edilemeyen ateş, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik görülebilir. Bu yakınmaları olan gebeler özellikle öksürük ve ateş şikâyeti ile başvuruyorlar ise H1N1 enfeksiyonu olarak kabul edilmelidirler. İnfluenza virüsünün direkt olarak teratojenik yani bebekte anomali riskine neden olduğu düşünülmemektedir. Ancak sebep olduğu ateş teratojenik kabul edilir. Ateş fetüste nöral tüp defektine ve pnömoni yani zatürre varlığı ise düşük ve erken doğuma sebep olabilir. Grip geçiren bir gebenin pnömoni geliştirme riski yüzde 1,2’dir” şeklinde konuştu.

Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah şu bilgileri verdi: “Grip aşısı uygulanmasına gelince; gebe kadının aşılanması ile doğan bebek de transplasental yolla virüse karşı antikorları anneden alarak influenzadan korunacaktır. H1N1 aşısı, mevsimsel influenza aşısı kadar güvenlidir. Gebeler ve fetüsler komplikasyonlar açısından yüksek risk taşıdıkları için aşı önerilebilir. Ancak gebe kadın sadece ikinci ve üçüncü trimesterde ise aşılanabilir. İlk trimesterde(ilk üç ay) bulunan gebelere canlı atenue influenza aşısı uygulanamaz. Şüpheli influenza hastalığı olan gebe kadınlarda influenza antiviral ilaçları ile erken tedavi önerilmektedir. Gebe kadınlarda bu hastalık için kullanılacak ilaçların getireceği fayda, antiviral kullanımının teorik risklerinden daha fazladır.”

Emziren annelerin risk altında olması durumunda aşılanmasında bir sakınca olmadığını söyleyen Dr. Sabah, “Ancak enfekte durumda ise anne sütü bebeğin immün sistemini güçlendirdiği için influenza şüphesi olan veya kesin tanılı annelerin bebeklerine anne sütü vermeleri önerilmekte dolayısıyla annenin antiviral tedavi alması emzirme için bir engel teşkil etmemektedir. Ancak enfekte anneden doğan bebeğe bulaşmasını önlenmesi için bebek ilk aşamada anne ile temas ettirilmemeli, annenin yüzü mutlaka bir cerrahi maske ile kapatılmalı, mümkünse bebeğin bakımı yakınları tarafından yapılmalı ve anne sütü biberona sağılarak verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Kadın Doğum Uzmanı Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah, “Gebelik döneminde grip oluşursa ilk yapılması gereken doktora başvurmaktır. Verilen ilaçlarla belirtilerin hafiflemesi sağlanır ve doktorun öneri ve uyarıları dikkate alınır. Diğer grip geçiren bireylerde olduğu gibi anne adaylarının da istirahat etmeleri, beslenme ve uykularına dikkat etmeleri esastır. Doktor gerekli gördüğü takdirde direkt grip virüsüne etkili ilaçlar da kullanılabilir. Özellikle olası komplikasyon belirtileri konusunda yeterli bilgi edinilmeli ve gerekli her durumda doktorla irtibat kurulmalıdır. Zatürre gelişmesi yatırılarak tedaviyi gerektirebilir” açıklamasında bulundu.

Anne adaylarının gripten nasıl korunabileceği hakkında bilgi veren Dr. Sabah sözlerini şöyle tamamladı: “Gribin salgın olduğu mevsimde toplu yerlerde bulunmamak, öpüşme ve tokalaşma gibi yakın temastan kaçınmak ve yüksek risk altındaki anne adaylarının aşı olmaları grip geçirme riskini önemli derecede azaltmaktadır.”