Gelişimsel kalça çıkığının güncelliğini hala koruyan önemli ortopedik sorunlardan birisi olduğunu ifade eden Ortopedi Uzmanı Opr. Dr. Tayfun Açıkgöz, erken teşhis konulup uygun tedavisi yapılmadığında sakatlıkların kişisel ve psikolojik sıkıntılar ortaya çıkardığını söyledi.

Kalça çıkıklığının kişide ve toplumda psikolojik ve ekonomik sorunlar oluşturduğunu ifade eden Opr. Dr. Açıkgöz, “Bu hastalıkta kalça ekleminde çıkık vardır. Çıkık doğum esnasında bulunabildiği gibi sonradan da oluşabilmektedir. Asıl sebep tam olarak bilinmemekle birlikte ligamentöz laksite genetik ve hormonal faktörlere, rahim içi ters pozisyona ve başka bazı çevresel faktörlere bağlıdır. Anne veya babada kalça çıkığı varsa çocuklarında kalça çıkığı görülme oranı yüksektir. Aynı zamanda yakın akraba evliliklerinden doğan bebeklerde gelişimsel kalça çıkığı bulunma riski yüksektir. Makadi yolla doğan, zor doğan ve ayaklarında doğuştan sakatlık bulunan bebeklerde ve ikizlerde de kalça çıkığı bulunma oranı yüksektir" diye konuştu.

ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ

Gelişimsel kalça çıkığının kız çocuklarında erkeklere oranla daha sık görüldüğüne dikkat çeken Açıkgöz, "Hastalığın toplumda görülme oranı yüzde 1,4’tür. Yılda yaklaşık 1,3 milyon çocuğun doğduğu ülkemizde, 15 bin bebekte kalça çıkığı görülmektedir. Tedavi edilmediğinde sakatlıklara sebep olması ve erken dönemlerde uygulanan tedavilerden iyi neticeler alınması sebebiyle erken teşhis ve tedavisi son derece önemlidir. Bu sebeple ailelerin özellikle risk gurubunda bulunan bebeklerini gecikmeden sağlık kontrolünden geçirmeleri gerekir" dedi.

Hastalığın belirtilerini yürüme öncesi, bacak büklümlerinin sayıca ve derinlikçe eşit olmaması, bacakların yanlara açılmasının sınırlı oluşu, bükülmüş olan dizlerin aynı seviyede bulunmaması, bacakta kısalığın bulunması olarak sıralayan Açıkgöz, "Yürüme sonrası döneminde ise çocuğun yürümesinin gecikmesi, yürümede aksama ve bacakta kısalığın bulunuşu bebeklerde kalça çıkığı hastalığının belirtileridir. Gelişimsel kalça çıkığı hastalığının tedavisinde bandaj tatbiki, çeşitli cihazların uygulanması, alçılamalar ve çeşitli ameliyat metotları kullanılmaktadır. Ülkemizde gerek yakın akraba evliliklerinin sıklığı gerekse kundak kullanma alışkanlığının hala süregelmesi, hastalığın yüksek oranda görülmesine sebep olmaktadır. Geleneksel kundak kullanma, hastalığın yüksek oranda görülmesindeki asıl faktörlerden birisidir. Tanıdaki gecikmeler de buna eklenince bebekler ameliyatsız tedavi dönemini yitirebilmektedir" diye konuştu.