Tüm dünyada nüfusun yaklaşık % 75 i yaşamlarının herhangi bir döneminde bel ağrısı çektiğini belirten Dr. Tosun, “ Bel ağrısına bağlı iş gücü kaybı, tanı, tedavi, tazminat gibi harcamalar gelişmiş toplumların en büyük sorunlarından bazılarıdır. Bel ağrısı tıbbın her zaman üzerinde durduğu; nedeninin ve tedavisinin araştırıldığı bir konudur. Ve her geçen gün ilerlemeler kaydedilmektedir” şeklinde konuştu.

Op.Dr. Murat Tosun, bel ağrısı hakkında verdiği bilgileri aşağıdaki şekilde kategorilendirdi;
 
KİMLER RİSK ALTINDADIR?
  1. Bel ağrısı 35 – 50 yaş arasında ve erkeklerde 2 kat daha fazla ortaya çıkar.
  2. Erkeklerde 180 cm, kadınlarda 170 cm üstü boy bel ağrısı için risk oluşturmaktadır.
  3. Sigara içenlerde bel ağrısı daha sık görülmektedir.
  4. Fazla kiloları olanlarda daha sık görülür.
  5. Ailesinde bel ağrısı bulunanların bel ağrısına yakalanma riski daha fazladır.
  6. Devamlı oturulan veya ağırlık kaldırılan meslek gruplarında bel ağrısına yakalanma riski daha fazladır.
  7. Ağırlık kaldırılan ve bele ekstra yük bindirilen spor dallarıyla uğraşanlarda bel ağrısı riski fazladır.
 
 BEL AĞRISININ NEDENLERİ
  1. Bel omurlarını tutan romatizmal hastalıklar,
  2. Enfeksiyon hastalıkları
    • Tüberküloz
    • Brucella (koyun hastalığı ...)
  3. Tümörler
  4. Dejeneratif bozukluklar
    • Bel fıtığı
    • Bel kayması
  5. Doğuştan gelen yapısal bozukluklar
  6. Duruş bozuklukları
  7. Bacak kısalıkları
  8. Bel bölgesini içine alan çarpma ve düşmeler
  9. Omurlarla osteoporoz ve omurganın faset eklemlerindeki yıpranmalar sonucu belde ağrılar  ortaya çıkabilir.
  10. İç organlardan yansıyan ağrılar ( kalp, safra kesesi hastalıkları ...)
 
BEL AĞRILARI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Bel ağrısı ilk defa başlamış ya da daha önce geçirilmiş rahatsızlıkların yeniden tekrarı şeklinde olabilir. Tedavide ağrının giderilmesi, hafifletilmesi, hareketlilikteki kısıtlamaların ortadan kaldırılması, akut ağrı ataklarının engellenmesi ve bu ağrıların kronik bel ağrısına dönüşmesini önlemek amacıyla bir takım tedaviler uygulanır. Bu tedaviler şu şekildedir.
  1. İSTİRAHAT:  Akut veya müzmin bel ağrısının tekrar şiddetlendiği dönemlerde yatak istirahatı ve kişinin doğru pozisyonda yatması ilk prensiptir. Doktorun tavsiye edeceği şekilde istirahat ve egzersizlere devam edilmelidir.
  2. İLAÇLA TEDAVİ: Ağrı kesici ve adele gevşetici ilaçlar bel ağrıları tedavisinde önemli yararlar sağlar. Bazen tablet bazen de enjeksiyon tarzında olabilir
  3. FİZİK TEDAVİ: Bel ağrısı çeken hastalara, ilaç ve  istirahat uygulaması ile düzelmemesi halinde fizik tedavi yapılması gereklidir. Bu amaçla ağrı kesici, elektrik akımları, yüzeysel ve derin ısıtıcılar ile traksiyon tedavisi yapılır. Akut bel ağrılarında belin çeşitli cihazlar yardımıyla çekilmesi ( traksiyon ) önemli yarar sağlar. Traksiyon disk içi basıncı düşürür ve omurilik kanalını genişletir. Omurganın hareketsiz kalmasını ve böylece iyileşmesini sağlar. Ayrıca traksiyon belde gerilen adeleyi yorarak kas spazmını çözer. Çekip bırakma uygulamalarında diskin beslenmesi artar.
  4. BEL KORSESİ: Akut bel ağrılarında korse kullanılması, istenmeyen hareketleri sınırlayarak iyileşmeyi hızlandırmaktır. Korse beli sıcak tutar, emniyet hissi verir ve hastaya hastalığını hatırlatarak daha dikkatli olmasını sağlar. Bu etkilerinin  dışında  pek çok faydası vardır. Ancak uzun süre kullanılması zararlı olur.
  5. BELDEN YAPILAN LOKAL ENJEKSİYONLAR: Akut bel ağrılarında bel omurları civarında çeşitli enjeksiyonlar yapılabilir. Böylece ağrının geçici bazen de kalıcı olarak çözümü sağlanabilmektedir.
  6. MANÜPLASYONLAR: Bel omurgasında fıtıklaşan diskin yerine konması veya sıkışan faset eklemlerin kurtarılması amacıyla yapılan bir girişimdir. Fakat bu işlemin ancak özel vakalarda uygulanması gerekir. Manüplasyon amacıyla bele çekme veya bazı eklemleri yerine oturtma hareketleri yapılabilir.
  7. BEL FITIĞINDA CERRAHİ TEDAVİ:
Bel fıtığında basit olgular çoğunlukla yukarıda sayılan yöntemlerle düzelmektedir. Ancak yaklaşık bel ağrılı hastaların % 5-10’unda cerrahi müdahale gerektiren yapısal bozukluk bulunmaktadır. Cerrahi olmayan tedavilere cevap vermeyen bu durumlarda ameliyat en iyi ve son seçenektir.
Ayrıca nadir olan %1-2civarında bazı durumlarda acil olarak 24-48 saat içinde ameliyat edilmezse kalıcı hasarlar ve felçler kalabilmektedir. Bu durumla;
  • Zamanla artan güç, kuvvet kaybı,
  • İdrar, gaita tutamama durumlarıdır.
Kuvvet kaybı bel fıtığında ayak bileğinin yukarı doğru kaldırılamaması, topukta yükseltilememesi durumudur.
            Zira kuvvet kaybı olan hasta parmak ucunda yükselebilirken, topukta yükselemez.
Belki de bel ağrısı bulunan kişinin en dikkat etmesi gereken kuvvet kaybının gelişmesini takip etmesidir.
 
Özel Karaman Selçuklu Hastanesi
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Op.Dr.Murat TOSUN
 
Merkez Sakabaşı Mh. 860 Sk. No:4 KARAMAN *
Tel:+90 338 212 93 00-
Fax:+90 338 212 19 09
www.selcuklu.com.tr