Güneş, “Ülkemizde diyabet ve diyabete bağlı gelişen sağlık problemleri önemli bir yer tutmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ülkemizde yedi milyonun üzerinde diyabetli olduğu yaklaşık üç milyon kişinin ise diyabetli olduğundan haberdar olmadığı tespit edilmiştir. Diyabet hastalığının görülme sıklığının obezitenin artışına paralel olarak hızla arttığı ve 20 yaş üzeri her 7 kişiden birinin diyabetli olduğu ortaya çıkmıştır.
Kısacası ülkemizde diyabetli hasta sayısında önemli bir artıştan söz etmek mümkündür. Hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme ve obezitedeki artışın bu sonuca çok önemli bir katkısı olduğu bilinmektedir. Diyabet konusunda toplum farkındalığının arttırılması ve konunun öneminin vurgulanması amacıyla her yıl 14 Kasım tarihini; bugüne kadar üretilmiş en değerli hormonlardan insülini bularak milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig’ in doğum yıl dönümü anısına Dünya Diyabet Günü olarak kutlamaktayız.

DİYABET NEDİR?

Diyabet, vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılmaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır.

İnsülin vücudumuzdaki hücrelerin kilidini açarak kanımızdaki şekerin (glukozun) enerji için hemen kullanılmasına veya daha sonra kullanılmak üzere depolanmasına izin verir. Vücudumuzda yeterli insülin yoksa kanımızdaki şeker yeteri kadar kullanılmadığı için glukoz düzeyimiz yükselecektir. Tedavi edilmez ise; yüksek kan şekeri uzun süreli sağlık sorunlarına neden olacaktır.

Bir kişinin diyabetli olup olmadığı açlık kan şekeri (AKŞ) ölçümü veya oral glukoz tolerans testi (OGTT) yapılarak saptanır. AKŞ ölçümü 100-125 mg/dl olması gizli şeker (prediyabet) sinyalidir. AKŞ ölçüm sonucunun 126 mg/dl veya daha fazla olması diyabetin varlığını gösterir.

OGTT’ de glukozdan zengin sıvı aldıktan 2 saat sonraki kan şekeri değeri önemlidir. 2. saat kan şekeri ölçümü 140-199 mg/dl ise gizli şeker; 200 mg/dl veya daha yüksekse diyabet tanısı konur.

DİYABETİN BELİRTİLERİ

• Dehidratasyon (sıvı kaybı) ve aşırı susuzluk
• Daha sık tuvalete gitme ihtiyacı (gecede iki ve ikiden fazla idrara çıkma)
• Aşırı yorgunluk
• Puslu görme
• Kilo kaybı
• Yaraların uzun sürede iyileşmesi
• Sık sık enfeksiyona maruz kalma
• Ayaklarda mantar enfeksiyonu
• Ayak baş parmaklarında uyuşukluk ve karıncalanma

DİYABETİN TÜRLERİ

Diyabetin iki temel türü vardır. Tip 1 ve Tip 2 diyabet. Ancak hamile kadınlarda bazen gebelik diyabeti de görülür.

Tip 1 Diyabet; pankreastaki insülin üreten hücreler hasar gördüğünde meydana gelir. Bu nedenle pankreas insülin üretimini tamamen durdurur. Genelde gençlerde görülmekle birlikte bütün yaş gruplarında da görülebilir. Bu diyabet türü insülin enjeksiyonu ile kontrol edilir.

Tip 2 Diyabet ise; vücudumuzdaki hücreler ya insüline karşı dirençlidir ya da pankreasımız yeteri kadar insülin üretemez durumdadır. Genelde orta yaşlarda görülmekle birlikte obezitenin artması sonucu gençlerde hatta çocuklarda bile görülebilmektedir. Bu diyabet türü egzersiz, diyet, oral antidiyabetik hap veya insülin ile tedavi edilebilmektedir. Hastalığın şiddetine, hastalığın süresine, ek hastalık bulgularına, yaşa göre tedavide değişiklik yapılabilmektedir.

GİZLİ ŞEKER (PREDİYABET) NEDİR?

Eğer bir kişinin açlık kan şekeri normalden yüksek olmasına karşın diyabet tanısı koymaya yeterli yükseklikte değil ise bu durumda kişi prediyabetik (gizli şeker) hastası olarak tanımlanır. Bu hastalar Tip 2 diyabete aday hastalardır.

Prediyabetik hastaların kardiyovasküler hastalık riski yani kalp krizi geçirme riski kan şekeri normal olan  bireylere kıyasla 1.5 kat daha fazladır. Bu nedenle prediyabeti olan kişiler bu konuda doktorlar tarafından mutlaka bilgilendirilmeli ve Tip 2 diyabete geçişi önleyecek yaşam tarzı değişikliği konusunda (diyet + egzersiz) uyarılmalıdır.  Bunun için de biz hekimlerin prediyabetli kişilere önerilerimiz; haftanın 5 günü 30 dakika düzenli yürüyüş ve bireysel beslenme tedavisi açısından mutlaka diyetisyen kontrolünde diyetlerinin ayarlanmasıdır.

KİMLERİN PREDİYABET TANISI İÇİN TEST YAPTIRMASI GEREKİR
• Şişman kişiler (her yaş)
• 45 yaşın üzerindeki tüm kişiler
• Gebelikte diyabet öyküsü olanlar
• Ailede diyabet öyküsü olanlar
• 4.5 kg üzerinde bebek doğum öyküsü olanlar
• Yüksek tansiyonu, düşük HDL, yüksek trigliserid düzeyi olanlar

NE SIKLIKTA TEST YAPTIRMAM GEREKİR?

Prediyabet saptanmamış olmasına karşın risk faktörüne sahip kişilerin 3 yılda bir; eğer prediyabet varsa Tip 2 diyabet riski için yılda bir kez test yaptırılması gereklidir.

DİYABETİN TEDAVİSİ
• Sağlıklı beslenme
• Egzersiz
• İlaç/İnsülinler

Diyabetin tedavisi konusunda yukarıdaki sıraladığımız maddeler arasında bir denge tutturmak çok önemlidir. Bu dengenin oluşması için diyabetli birey mutlaka diyabet ve tedavisi konusunda eğitim almalıdır. Unutmayınız ki sağlıklı yaşam sizin elinizdedir. Hayat diyabete rağmen acısıyla tatlısıyla yaşamaya değerdir” dedi.