Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mertol Bulur, Türkiye’de diyabet görülme oranının giderek artış gösterdiğini, diyabetin artık her 5 kişiden 1’inde görüldüğünü ve bu hastalığın neden olduğu hastalıkların maliyetlerinin arttığını belirterek diyabet hastalarının hayatlarını düzenlemek için yapması gerekenleri anlattı.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle Hisar Intercontinental Hospital Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mertol Bulur’la diyabetin neden olduğu hastalıkları ve diyabet hastalarının hayatlarını düzenlemek için yapması gerekenleri anlattı. Diyabetin multisistem bir hastalık olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Bulur, "Hastalığın sadece kendisi değil; neden olduğu diğer komplikasyonlar da kişinin genel sağlığını ciddi anlamda olumsuz etkiler. Hastalığı kontrol altına almak için yapılması gerekenleri dikkatle uygularsanız sağlıklı bir hayat sürmeniz mümkün. Tabii ki bu süreçte bazı şeylerden mahrum kalmanız gerekebilir. Çünkü diyabet hastalarının beslenmesi, sağlıklı bir bireye göre daha maliyetlidir" dedi.

Hisar Intercontinental Hospital Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mertol Bulur, diyabet hastalığı neden maliyetli olduğunu, yapılması ve dikkat edilmesi gerekenleri şöyle açıkladı: "Diyabetli hasta mümkün olduğu kadar organik beslenmelidir. Sofrasında yer alan tüm besinleri hastalığına göre seçmelidir. Organik olan her şey de ne yazık ki ülkemizde maliyetlidir. Tatlıdan kesinlikle uzak durmalıdır. Uzak duramıyorsa, tatlandırıcı içeren tatlıları tüketebilir. Kullanılan tatlandırıcıların da zararlı olmayan şeker kamışından yapılan, daha doğal tatlandırıcılar olması gerekir. Sağlıklı bir kiloda olması için mutlaka beslenme ve diyet uzmanından destek alması gerekir. Kişinin kendine göre yaptığı diyetler ona ulaşılmak istenen ideal kilo yerine yeni sağlık problemleri olarak dönebilir. Nörolojik olarak muayenelerini düzenli yaptırması gerekir. Çünkü ciddi nöropatik bozukluklar görülebilir.

Diyabette damarlar çok etkilenir. Oluşan metabolik durum damarın iç duvarını örten yapıda ve damarlarda hasara, tıkanıklıklara neden olur. Ayaklarda his kaybı oluştuğu için ısı farkları hissedilemez hale gelir ve ne yazık ki kişi ayaklarını ısıtmak isterken ciddi derecede yanıklara mahal verebilir. Bu hasarları gidermek için ayak bakımı ve kullanılan ayakkabı çok önemlidir. Sağlıklı, havadar, diyabetik ayakkabıları kullanması gerekir. Normal bir ayakkabıdan daha yüksek maliyeti olan bu ayakkabılar kişinin ayağının hava almasını sağlayarak herhangi bir yara oluşumunu ve mantarı önler. Böbrek ve göz gibi çok ince kılcal damarlardan oluşan organlarda mikroanjiyopati adı verilen durum görülür. Böbrek etkilendiğinde nefroloji uzmanına başvurması gerekir. İlerleyen diyabet, kronik böbrek yetmezliği ve diyalize neden olabilir. Gözde retinopati ve tedavi edilmediğinde körlüğe kadar gidebilen bir tablo görülebilir. Bu nedenle diyabet hastasının düzenli olarak nefroloji ve göz muayenelerini yaptırması gerekir. Kalp damarı, ayak damarında orta ya da büyük çaplı damarların tıkanması görülebilir. Buna makroanjiyopati adı verilir. Bu durum ampute adı verilen parmak, organ, doku kayıplarına neden olarak ayak kesilmelerine yol açabilir. Bu nedenle diyabet hastasının düzenli olarak kardiyolojik muayenelerini yaptırması gerekir.

Diyabet hastalığı özel bakım gerektirdiği için kişinin tüm kontrollerini düzenli olarak yaptırması, bunları saklaması ve gerektiğinde hekimiyle paylaşması gerekir. Kan şekeri takipleri için düzenli ölçüm yapması için elinin altında sürekli kan şekeri ölçüm cihazı ve aparatlarını kullanması gereklidir. Hastalık kontrol altındaysa haftada en az iki kez ve farklı zamanlarda açlık ve tokluk şekerini kontrol etmelidir. Diyabet hastalarının büyük bir kısmında tansiyon problemi görülür. Bu nedenle evlerinde mutlaka tansiyon aleti bulundurmalılardır. Diyabet hastası, ayda en az bir kere endokrinoloji uzmanıyla iletişime geçip genel durumu hakkında bilgilenmelidir. Hekimi, sonuçlara göre gerekli düzenlemeleri yapar. Hastalık kontrol altındaysa, hastanın 3 aylık periyotlarla kontrollerini ve tahlillerini yaptırması gerekir. Diyabet hastaları potansiyel kalp hastalığı riski de taşırlar. Özellikle diyabete bağlı otonomnöropati olduğu için hasta geçirdiği kalp krizinin farkında olmayabilir. Sessiz enfarktüs olabilir. Çoğu diyabet hastasında depresyon görüldüğü için psikiyatrik destek almaları gerekebilir. Şeker, tam idrar tahlili, protein değerleri, tansiyonun ölçülmesi, hemoglobin a1c en az 3 ayda bir yaptırmalıdır. Bu tahlillerin yapılma aralığı 6 ayı geçmemelidir.

Diyabet hastası kesinlikle sigara içmemeli; sigara içilen ortamlardan da uzak durmalıdır. Zaten damar tıkanıklığı olan hastanın sigara içmesi hastalığın olumsuz etkilerini artırır. Diyabet hastasının sağlıklı bir bireye göre tedavi süreci konusunda eğitim alması gerekir. Diyabet kontrol altına alınamadığında, hastalık karaciğer yetmezliğine neden olabilir. Kolesterole dikkat edilmelidir. Hastanın, vücudunda oluşan nöropatileri engellemek için özellikle B vitamini başta olmak üzere destek vitamin ve ilaçlar kullanması gerekir. Diyabet hastalarında inme riski daha yüksektir.

Diyabet hastalığı diğer hastalıklara da zemin hazırladığı için kontrol altına alınamadığında genel manada hastanın sağlık maliyetini artırır, son derece olumsuz sonuçların gerçekleşmesine sebep olabilir. Amaç; hastalığı tanıyıp risk alanlarını gözeterek bilinçli ve disiplinli bir hayat tarzını benimsemek, doğabilecek maddi-manevi olumsuzluklardan olabildiğince kaçınmaya çalışmaktır. Tedbirli ve bilinçli olunduğu takdirde hem riskli durumlardan uzaklaşılmış, hem de daha yüksek maliyetlere sebep olabilecek sağlık problemlerinin önüne geçilmiş olur".