Memorial Dicle Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ceylan Özateş, migren tedavisinde beslenmenin önemi ve migren ağrılarını hafifletici öneriler hakkında bilgi verdi.

Migrenin, çoğunlukla ataklar halinde ortaya çıktığını ve bunların 4 saatten 72 saate kadar sürebildiğini belirten Dyt. Özateş, önceden yalnızca bir baş ağrısı tipi olarak görülen migrenin, artık tek başına bir nörolojik hastalık olarak kabul edildiğini söyledi, Dyt. Özateş, “Migren ağrısı genellikle orta şiddette ya da şiddetlidir ve kişinin normal aktivitelerini engelleyebilir. Baş ağrısı zonklayıcı ya da nabızla birlikte atan şekilde hissedilebilir ve başın tek bir yanında yerleşebilir. Bulantı, kusma, ışığa veya sese karşı hassasiyet baş ağrısına eşlik edebilir. Atakların sıklığı, süresi ve şiddeti kişiye göre değişebilir. Kadınların yüzde 18’i, erkeklerin ise yüzde 6’sı migrenden etkilenmektedir. Migren atakları başlamadan önce kişide bazı fizyolojik değişiklikler oluşabilir. Yorgunluk, görsel rahatsızlık, acıkma, susama bunlardan bazılarıdır” dedi.

“HASTA İÇİN EN UYGUN ORTAM KARANLIK VE SESSİZLİK”

Migren atağı başladığında kişinin dayanılmaz bir ağrı hissettiğini ve karanlık bir ortamda uyumak, dinlenmek istediğini belirten Dyt. Özateş, “Karanlık ve sessiz bir odada uyumak migren ağrılarını hafifletir hatta tamamen ortadan kaldırabilir. Ancak bazı hastalarda bu uygulamalar yanıt vermeyebilir. Ataklar günlerce sürebilir. Sigara kullanımı, aşırı stres, yorgunluk, uzun süre bilgisayar ve televizyon karşısında bulunmak migren hastaları için atakları tetikleyici nedenlerdir” diye konuştu.

“MİGREN HASTALARI BESLENMESİNE DİKKAT ETMELİ”

Migrende, atakları tetiklediği düşünülen besinlerden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Dyt. Özateş, “Dengeli ve sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve aşırı yorgunluktan kaçınma ile öğün atlamama gibi önlemlerin atakları azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Yalnızca beslenmeye dikkat etmek bile ağrılarda yüzde 30’luk bir azalma sağlayabilir. Migren ataklarının sayısını ve şiddetini tetiklediği bilinen besinlerden uzak durmak, hastanın yaşam kalitesini yükseltmektedir. Ancak bu besinler her hasta için aynı etkiyi yapmayabilir. Bu nedenle hastanın vücudunu iyi tanıması ve ağrılarını artıran besinleri belirleyerek ona göre önlem alması gerekir” şeklinde konuştu.

Migren hastalarının bazı besinlerden uzak durması gerektiğini kaydeden Dyt. Özateş, “Peynir, alkollü içecekler, sakatatlar, deniz ürünleri, konserve besinler, turunçgiller, yağlı ve baharatlı yiyecekler, kafeinli içecekler, incir, kuru üzüm, avokado, muz, kırmızı erik, çikolata, maya, ekşi krema, fıstık ezmesi, kuru meyve içeren ekmekler, bazı baklagillerin tüketilmemesi gerekir. Atakları azaltan besinler ise, sebze çorbası, sebze püresi, kereviz, haşlanmış yumurta, armut, elma, kivi, papatya çayı, melisa çayı olarak sıralanabilir. Migreni kontrol altına almak için, yoğun ışık, yüksek sesten uzak durup, loş ışık ve hafif müzik dinleyin. Açlık kan şekerinin düşüş gösterdiği durumlarda baş ağrısı artar. Bu nedenle özellikle öğün atlamamaya özen gösterin. Günde 2-2,5 litre sıvı almayı unutmayın.

Günde 30 dakikalık yürüyüş yapın. Günde 7-8 saat uyuyun. Kafein, baş ağrılarında iki türlü etki gösterir. Aşırı tüketimi ağrıyı tetikler. Sınırlandırılması ise ağrıyı azaltıcı etki sağlar. Günlük kafein tüketimini azaltın. Ağrının başlayacağını hissettiğiniz anda ısırgan otu, ıhlamur, melisa çayını tercih edin” ifadelerini kullandı.