KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı ve Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, 20 yaşından büyük yetişkinlerin yaklaşık yüzde 30'unun hipertansiyona yatkın olduğunu belirterek, "Bu, hem kalp hem de beyin damar hastalıkları için risk oluşturmakta ve bu hastalıkların ortaya çıkma riskini 1,5-2 kat artırmaktadır" dedi.

Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hipertansiyonun beyin damar hastalıklarının en önemli nedenlerinden olduğunu söyledi.

Hipertansiyonun giderek artan ve toplum sağlığını büyük ölçüde tehdit eden sağlık problemi olduğuna dikkati çeken Öztürk, bu hastalığa karşı önlem ve tedavi farkındalığını artırmak için 17 Mayıs'ın "Dünya Hipertansiyon Günü" ilan edildiğini anımsattı.

Öztürk, hipertansiyonun tıpta "sistolik kan basıncının 140 mmHg veya diyastolik kan basıncının 90 mmHg'den fazla olması" şeklinde tanımlandığını kaydederek, "Aynı zamanda antihipertansif tedavi almak veya en az iki kere doktoru tarafından yüksek kan basıncının tespit edilmesi olarak tanımlanmıştır. Bu durum şeker hastalığı ve diğer hastalıkların birlikteliğiyle farklı düzeylerde de değerlendirilir" diye konuştu.

Kardiyovasküler hastalıklarla hipertansiyon birlikteliğinin dikkati çekecek düzeyde yüksek olduğuna işaret eden Öztürk, şu bilgiyi paylaştı:

"İlk defa miyokard infarktüsü geçiren hastaların yüzde 69'unun, ilk defa inme geçirenlerin yüzde 77'sinin, koroner kalp hastalığı olanların yüzde 74'ünün 140/90 mmHg üzerinde kan basıncına sahip olduğu bilinmektedir. 2013 için güncellenmiş verilere göre kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle ölümlerin yüzde 40,6'sı hipertansiyona atfedilmektedir, 55 yaşındaki normotansif kişilerin yaşam boyunca hipertansiyon geliştirme riski yüzde 90'dır. 65 yaşındaki kişilerin üçte ikisinden fazlası hipertansiftir."

- "Hastalık riski, hipertansiyonda olduğu gibi yaşla artmaktadır"

Öztürk, Türkiye'de hipertansiyon sıklığının yüzde 31-40 düzeylerinde bulunduğunu ifade ederek, üç kişiden birinin hipertansif olduğunu, bu kişilerin ise üçte birinin tedavi almadığını dile getirdi.

Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:

"Uluslararası verilere göre 20 yaşından büyük yetişkinlerin yaklaşık yüzde 30'u hipertansiyona yatkındır. Bu, hem kalp hem de beyin damar hastalıkları için risk oluşturmakta ve bu hastalıkların ortaya çıkma riskini 1,5-2 kat artırmaktadır. Bu risk, hipertansiyonda olduğu gibi yaşla artmaktadır. Yeterli koruyucu önlem alınamazsa hipertansiyon, bu risk faktörlerinin başında gelmeye devam edebilecektir. 

Vasküler hastalıkların her aşamasında, hipertansiyona multisipliner ve doğru yaklaşım, korunmada çok önemli yer alırken, fonksiyon kaybı ve ölüm oranlarını azaltmada da en etkin tedavi yaklaşımlardan olmaya devam edecektir."