Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, endometriozisin neden olduğu 8 sorunu ve tedavi yollarını anlattı.

Prof. Dr. Hüsnü Görgen, rahim içi zarının, bir başka deyişle endometrium tabakasının rahim dışında vücudun herhangi bir yerinde oluşmasına endometriozis dendiğini belirterek, “Normalde sadece rahim içinde bulunan, adetten sonra kalınlaşarak bebeğin yerleşmesini sağlayan ve her adette atılarak yenilenen bu endometrium dokusu bulunduğu bölgelerde adet benzeri kanamalara yol açarak şiddetli ağrılara ve karın iç organlarının yapışmasına neden olabiliyor. En sık 25-34 yaş grubunda görülen bu hastalık kadınların yaklaşık yüzde 10’unu etkileyen, yani aslında oldukça yaygın bir sağlık sorunu. Normal muayene ve görüntülemede saptanmasındaki güçlükler sonucu tanı konulması yılları bulabildiği için hastalar yıllarca şiddetli ağrıyla yaşamak zorunda kalıyor. Bazı kadınlarda hiçbir belirti vermeyen veya sorun oluşturmayan endometriozisin yol açtığı problemler sadece bununla sınırlı değil” ifadelerini kullandı.

Şiddetli ağrı

Endometriozisin yol açtığı önemli problemlerden birinin, cinsel ilişki sırasında veya günlük işleri yaparken kasık bölgesinde yaşam kalitesini bozacak şiddette ağrıya yol açması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görgen, “Öyle ki endometriozis hastalarının yüzde 60-70’inde kronik bir hal alan ağrı gelişiyor. Endometriozise bağlı ağrı bağırsaklarda, idrar torbasında, belde veya bacaklara vuran kronik ağrılar şeklinde gelişebiliyor. Ayrıca şiddetli adet ağrılar olağan bir durum değildir, özellikle daha önce ağrısız adet gören bir kadında sonradan adet ağrılarının oluşması bu hastalığı düşündürüyor. Aynı zamanda genç kızlarda ağrı kesicilere yanıt vermeyen şiddetli adet ağrıları geliştiğinde, altta yatan neden endometriozis olabileceği için hekim başvurmak gerekiyor. Pelvis (leğen kemiği) içindeki diğer organlara ait sorunlar yaşanabiliyor. Özellikle idrar ve dışkı yapma hissi olup yapamama en sık görülen yakınmaları oluşturuyor. Cinsel ilişki sırasında kasık bölgesinde ağrı meydana gelebiliyor. Ağrı cinsel ilişkiyi olumsuz yönde etkilediği için zamanla cinsel isteksizlik problemi de oluşabiliyor” şeklinde konuştu.

İnfertilite

“İnfertilite (kısırlık), endometriozisin yol açtığı bir başka önemli problem” diyen Prof. Dr. Görgen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Endometriozise bağlı yumurtalıklar ve tüplerde oluşan yapışıklıklar üreme sağlığını olumsuz etkileyerek hamileliği önleyebiliyor. Ayrıca endometriozis odaklarında salgılanan bazı maddeler de yumurta ve spermin döllenmesine, rahim içerisine yerleşmesine engel olabiliyor. Yapılan çalışmalarda infertilite nedeniyle hekime başvuran kadınlarda yüzde 15-55 oranında endimetriozis olduğu tespit edilmiş. Bazı hastalar kendiliğinden hamile kalabilirken bazıları ise çeşitli yardımcı tedavi yöntemlerine gereksinim duyabiliyor. Kadının yumurtalıklarında endometriozis oluşması durumunda bazen kistler (çikolata kistleri) gelişebiliyor. Bu kistler çok büyürlerse ağrı ile kist cidarının yırtılması gibi ciddi problemlere neden olabiliyor. Endometriozis iş hayatını da olumsuz etkiliyor. Şiddetli adet sancısı ve kasık ağrıları nedeniyle iş veriminde düşüş, hatta işe gidememe sorunlarına neden olabiliyor. Şiddetli ağrının oluşturduğu günlük işlerde aksama, iş gücü kaybı, cinsel sorunlar ve infertilite gibi nedenlerden dolayı depresyon ile anksiyete gibi psikolojik sorunlar gelişebiliyor. Endometrioma (çikolota) kistlerinde çok nadiren de olsa kist çeperinde kanser gelişebiliyor.”

Tedavi yöntemleri

Endometriozisin kalıcı bir tedavisinin olmadığını ifade eden Prof. Dr. Görgen, “Bunun nedeni ise hangi tedavi uygulanırsa uygulansın bireysel farklılıklar göstermekle birlikte, endometriozisin 2 yıllık tekrarlama sıklığının yüzde 20 dolayında olması, süre uzadıkça riskin artması. İlaç tedavisi veya cerrahi yöntem gibi tedavilerin amacı şiddetli ağrıyı gidermek ve varsa infertiliteyi (kısırlık) ortadan kaldırıp kadının hamile kalmasını sağlamak. Endometrioz hastalığında ilaç ve cerrahi tedavilere başvuruluyor. Hangi tedavinin uygulanacağına ise hastalığın şiddeti, neden olduğu sorunlar ve hastanın diğer özelliklerine bakılarak karar veriliyor” açıklamasını yaptı.