Halk arasında “Birisinin geleceğine” işaret olarak yorumlanan göz seğirmelerinin, sıklıkla gerçekleşmesinin bazı rahatsızlıkların habercisi olabileceği belirtildi.

Dünya Göz Hastanesi Adana Medical Koordinatörü Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, göz seğirmesinin en sık rastlanan nedeninin, stres ve yorgunluk olduğunu, bu durumun da herhangi bir risk faktörünü barındırmadığını ifade ederek, seğirmelerin sıklıkla yaşanması halinde ciddiye alınması gerektiğini kaydetti.

Göz seğirmesi, göz kapağı tikleri ve kasılmalarının yaygın olduğunu, gözlerden birinin alt veya üst kapağında görülebileceğini belirten Karaarslan, pek çok göz seğirmesinin anlık olduğunu söyledi. Karaarslan, “Göz seğirmesi genelde kısa bir süre olur ve biter. Gayet normal bir tepkidir. Herkeste olabilir, genelde endişelenecek bir durum yoktur. Ancak haftalarca, hatta aylarca süren örnekleri de olabilir. Bu durumda göz seğirmesine bir çözüm bulabilmek için, sorunun asıl nedeninin belirlenmesi gerekiyor” dedi.

HASTANIN FİZİKSEL VE SİNİRSEL DURUMUNA BAKILMALI

Bu istemsiz kas hareketlerinin, özellikle vücuttaki küçük ve zayıf kas gruplarını seçtiğini söyleyen Dr. Cüneyt Karaarslan, “Göz kapağının etrafındaki kas grubu da, zayıf kas gurupları arasında yer aldığı için, sık bir şekilde göz seğirmesiyle karşılaşmaktayız. Göz seğirmesi, nadir durumlarda inatçı ve aşırı göz kapağı hareketlerine sebebiyet verebilir. Bu gibi durumlarda da öncelikle hastanın fiziksel ve sinirsel yorgunluk durumuna bakılması gerekir” diye konuştu.

İnatçı seğirmelerin bazı ciddi hastalıkların habercisi de olabileceğini vurgulayan Dr. Cüneyt Karaarslan, “Uzun süren göz seğirmeleri, kan hastalıkları, dejeneratik kas hastalıkları, bir takım kafa içi tümörler ya da sinir sistemini ilgilendiren bazı rahatsızlıklardan da kaynaklanıyor olabilir. Bu yüzden inatçı ve çok aşırı göz seğirmelerinin de kan testleri ve sistemik bir muayene ile geniş çaplı bir laboratuvar araştırmasının yapılması gerekebilir” dedi.

GÖZ SEĞİRMELERİNE BOTOKS TEDAVİSİ UYGULANIYOR

Göz seğirmelerinin botoks enjeksiyonları ile tedavi edilebildiğini ifade eden Dr. Cüneyt Karaarslan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Özellikle çocuklarda ailenin ilgisini çekmek için başlayan tik, bir süre sonra kalıcı seğirmelere sebebiyet verebilir. Sorunun çözümü için botoks tedavisi uygulaması, çocukların yanı sıra orta yaş ve ileri ki yaş gurubundaki hastalar için de etkin yöntemdir. Fakat iyi bir araştırma yapmadan ve altta yatan gizli sebebi bulmadan bu uygulama yapılmamalıdır. Örneğin hastada kafa içi tümörü varsa ve biz seğirmeyi araştırmadan botoks yöntemi ile durdurduğumuzda, hastanın hastalığı öğrenme süresi uzamış olur. Aceleci davranmadan önce göz seğirmesinin altında yatan sebep iyi araştırılmalı ve bu durumun geçeceğine dair hasta rahatlatılmalıdır. Herhangi bir hastalık belirtisi bulunmuyorsa, botoks yöntemi ile hasta bu durumdan kurtarılabilir.”