Dünya Sağlık Örgütü tarafından 10 Eylül tarihi, tüm dünyada insan hayatını tehdit eden intihar olgusu konusunda farkındalığı artırmak amacıyla “ Dünya İntiharı Önleme Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu tarihte yapılan etkinliklerle, intiharı önlemeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Karaman Merkez Toplum Sağlığı Merkezi tarafından bu amaçla ileriki günlerde eğitim düzenlenecektir.
İntihar, kişinin istemli bir şekilde yaşamına son vermesi olarak tanımlanabilir. İntihar birden fazla etkene bağlı gelişen, ancak büyük ölçüde ruhsal hastalıklar zemininde ortaya çıkan bir davranıştır. Başta depresyon olmak üzere ruhsal hastalıklar intihar riskinde 10 kat artışa sebep olmaktadır. İlişki sorunları, yakınını kaybetme, ekonomik kayıplar, yalnızlık, düş kırıklığı, utanç, aşağılanma, başarısızlık, aile içi çatışmalar gibi zorlayıcı hayat olayları da intihar riski ile ilişkili bulunmuştur; ancak bu risk faktörleri genellikle tek başına intihar sebebi değildir. Birçok risk faktörü, ruhsal hastalıklarla birlikte olduğunda intihar eğilimi artabilir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, her yıl yaklaşık 1 milyon kişi intihar sonucu hayatını kaybetmektedir. İntihar eden kişinin yakınlarının da bu durumdan etkilendiğini göz önünde bulundurursak, geride 5-6 milyon kişinin yas tuttuğunu söyleyebiliriz. Sonlandırılmış intiharların yanı sıra yine her yıl, yaklaşık 10-20 milyon kişinin intihar girişiminde bulunduğu bildirilmektedir. Bu da her 3 saniyede 1 kişinin intihar girişiminde bulunduğu anlamına gelir.

İntihar oranları ülkemizde de giderek artmaktadır. Son 10 yılda yaklaşık 27.000 kişi intihar ederek hayatını sonlandırmış, yine yaklaşık 500.000 kişi de intihar girişiminde bulunmuştur. Bu rakamlarla birlikte hastane kayıtlarına girmeyen, gizli tutulmuş intihar ve intihar girişimlerini de ele aldığımızda intihar olgusunun ne kadar büyük ve önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.

İntiharın tümüyle önüne geçmek mümkün değildir; ancak intiharı önleme çalışmaları ile intihar oranlarını azaltmak mümkündür. İntiharların %90’ında bir psikiyatrik tanı varlığı gösterilmiş olmasına rağmen; beklenilenin aksine bu kişilerin yalnız dörtte biri, ölümleri öncesinde bir sağlık kuruluşuna başvurmuşlardır. Desteğe ihtiyaç duyan intihar eğilimli bu kişilerin erken belirlenmesi ve etkin tedavilerinin sağlanması yönünde geliştirilecek toplumsal ruh sağlığı bilinçlendirme programlarına ihtiyaç vardır.