Op. Dr. Hakan Dabak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Bebeklerin konuşma ve lisan gelişimi, yaşamın ilk yıllarında özellikle ilk aylarda oldukça hızlı gelişir. Altı aylık bebek, konuşma sesine çevresindeki diğer seslere göre daha fazla ilgi gösterir. Bebek 18 aylık olduğunda ise artık basit cümleler oluşturabilir. Erken bebeklik döneminde bebeğin normal işitmeye sahip olması, konuşma ve lisan gelişiminin yanı sıra sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimi açısından da son derece önem taşır. Bebeklerde işitme kaybı erken dönemde tanımlanıp tedavi edilmediğinde, konuşma ve dil gelişimi zarar görür. İşitme kaybı, 1 000 canlı doğumda 1-3 insidansla en yaygın görülen doğumsal defektir. Bu nedenle konjenital anomaliler arasında sık görülen işitme kaybının erken dönemde fark edilememesi, işitme engelli çocuğun konuşma ve lisan becerisinde gerilik, akademik performansında zayıflık, kişisel ve sosyal uyumsuzluk, duygusal sıkıntılar gibi insanı yaşam boyu etkileyen engellilik durumuna yol açar.

Yeni doğan her 1000 bebekten 1 ila 3'ünde görülen doğuştan gelen işitme kayıplarının özel ve kamu hastanelerinde uygulanan ''otoakustik emisyon testi'' ile kolayca tespiti yapılıp böylece konuşma bozuklukları, sosyal gelişme geriliği ve kavramsal gelişme geriliği gibi sorunların önüne geçilebilir. ''Bu test yaklaşık 4-8 dakika süren, çocukta ruhsal veya fiziksel açıdan sorun yaratmayan bir testtir. Yani anne ve babaların endişelenmesini gerektirecek bir test değildir. Doğumdan sonra yapılacak Otoakustik Emisyon Testi (OAE)’nde başarısızlık söz konusu olursa 2 hafta sonra tekrarlanır. Başarısızlık tekrar ederse, İşitsel Beyin Sapı Cevapları Testi (ABR) ile işitme kaybı olup olmadığı araştırılır. İşitsel Beyin Sapı Cevapları Testi (ABR) en sık kullanılan objektif testlerdendir. ABR testi başa yerleştirilen elektrotlar sayesinde uykuda olan yeni doğanın beyin sapında oluşan elektriksel dalgaların ölçümü ve değerlendirilmesi ile yapılan incelemedir. Bebeğin ilk üç ayında bu test yapılıp erken teşhis konulduğu vakit, 6 aydan önce rehabilitasyona başlanabilirse, çocuğun zihin gelişimine oldukça faydası olur. Çünkü 6 aydan sonraya kalırsa, çocuğun beyni ve işitme merkezleri yeteri kadar seslerle uyarılmadığı için rehabilitasyonu güçleşir. Bu nedenle bebek 6 aylık olmadan önce tedavi veya rehabilitasyonun başlanması önemlidir.

Dikkat edilmesi gereken nokta bu testlerin yalnızca doğumsal işitme kaybı riski olan bebekleri belirleyebileceğidir, sonradan oluşabilecek işitme kayıpları için anne-baba, bebeğin diğer gelişimlerini nasıl takip ediyorlarsa işitme duyusunu da takip etmelidirler.

Yapılan çalışmalarda 6 aylıktan önce tespit edilen ve işitme cihazı ile düzeltilen işitme kayıplı bebeklerde, 6. aydan sonra tespit edilenlere göre kelime bilgisi, kendini ifade etme ve dil becerisinin çok daha başarılı olduğu gözlemlenmiştir. İleri derecede işitme kaybı olan çocuklarda dil becerisi ve kendini ifade etme gelişmez. Halk dilinde “duyamayan çocuk konuşamaz” sözünün de bu açıdan bir doğruluk payı vardır. En geç 4-5 yaşına kadar ses duymayan çocuk konuşmayı da öğrenemez. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü ilk 3 ay içinde işitme kayıplarının tespitini ve 6. aydan önce tedavi yapılmasını önermektedir.