Sağlık, bireylerde, zorunlu, vazgeçilmez ve hayatın her döneminde aynı önemi koruyan temel ihtiyaçlardan biridir. Bu ihtiyaca cevap veren personel içinde en önemli meslek grubu ise hemşirelerdir.
Hemşirelik, güç çalışma şartlarını gerektiren, özveri, sabır, hoşgörü kavramlarını içinde bulunduran zor bir meslektir. Hemşirelik, diğer mesleklerde olduğu gibi, toplumsal ihtiyaçlardan doğan, insan hayatıyla yakında ilgili bir meslektir; ekip çalışmasını bilen, el becerisi olan, hızlı çalışan hünerli eller ister; temelinde sevgi, saygı yatar. Hemşire din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin, birey, aile ve topluma sağlığını kazandırmak için çalışır. Bu nedenle, sevgiden, şefkatten, disiplin ve ciddiyetten uzak bir kişinin bu mesleği icra etmesi mümkün değildir; çünkü hemşire, sağlığı yerinde olmayan, yardıma muhtaç insanlara hizmet vermektedir. Bu yönü düşünüldüğünde, hemşirelerin, hem eğitim açısından hem de psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan desteklenmesi gereken bir meslek grubu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’de hemşirelik, sağlık hizmeti veren ekip üyelerinden biri olarak önemli bir yere sahip olmakla birlikte hak ettiği değeri göremiyor. Hemşire, toplumumuzda hekimin yardımcısı gibi algılanıyor; sağlık hizmetinin bir ekip hizmeti olduğu dile getirilse de bu söylem uygulamaya yeterince yansımıyor. Oysa sağlık hizmetleri bir bütündür ve her disiplin sağlıklı hasta birey için çalışır.
Bir sağlık çalışanı olan Hemşirelerin, günden güne artarak devam eden iş yükleri, ülke gerçeklerine göre özlük ve mali haklarındaki kayıplar, maruz kaldıkları şiddet olayları bu sene de Hemşirelerin gündemini fazlasıyla işgal etmektedir. Türkiye’de görev yapan toplam 149 Bin hemşire arkadaşımız ne yazık ki sorunlar sarmalı içerisinde hizmet sunmak zorunda bırakılmışlardır. Ülkemizde Hemşire sayısının olması gerekenden çok daha az olması nedeniyle uzun çalışma süreleri ve sürekli nöbetler, Hemşirelerin ağır iş yüküne maruz kalmalarına, toplum ve aile içerisindeki diğer sosyal rol ve görevlerini yeteri derecede yerine getirecek zaman ayıramamalarına neden olmaktadır. Ağır iş yükü ve aylık olarak çalışması gereken yasal süreye ek olarak aylık 60 saate kadar tutulan ekstra nöbetler, sağlık çalışanlarının ve Hemşirelerin bu gün en büyük sorunu halini almış, tükenmişlik sendromunun en büyük nedenidir.

     Sağlık çalışanlarının ise hiçbir dönemde yaşamadığı sıkıntılar yaşadığına dikkat     çeken Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı  İsmet  Hatipoğlu,“Sağlık çalışanlarının ve  Hemşirelerin sorunlarının çözüme kavuştuğu, 12-18 Mayıs Hemşirelik gününün bayram hüviyetinde kutlanması dileklerimle, Hemşirelik gününü kutluyor, sağlık personeline sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.