Kadınların burun estetiği konusunda daha hassas olduklarını belirten Op.Dr. Ümit Hardal, uyarılarda bulundu.

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op.Dr. Ümit Hardal, "Estetik ve güzel bir görünüme sahip olma isteği, eski çağlardan beri devam eden ve önemini hiç yitirmeyen bir konudur. Bilindiği gibi insanlar arası ilişkilerde de ilk olarak fiziki görüntü dikkate alınır. Eğer kişinin vücudunda memnun olmadığı bir bölge var ise, bu durum hem sosyal hayatı hem de ruhsal durumu olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle kadınlar bu konuda oldukça hassastır. Çünkü kendinden memnun olma ve beğenilme dürtüsü erkeklere nazaran kadınlarda daha yoğun yaşanır" dedi.

Kadınların estetik kaygı yaşadığı en önemli konulardan birinin, burun yapısındaki problemler olduğunu ifade eden Dr. Hardal, "Bir kadın için aynaya baktığında güzel görünmek ne kadar önemliyse, yüze tüm şekli ve ifadeyi veren burun da sorunlar olması da haliyle kişinin yaşamını kâbusa çevirebilir. Kadın hastaların büyük bir çoğunluğunun sağlık sorunları (nefes alma problemi gibi) sebebiyle değil, burun şeklinden memnun olmadıkları için estetik operasyonlara yöneldiği gözlemlenir. Yapılan çalışmalar da rinoplasti ameliyatlarının diğer estetik operasyonlardan iki kat daha fazla olduğunu belirterek bu durumu kanıtlıyor. Neyse ki günümüz teknolojisi ve tıp alanında yapılan yenilikler sayesinde hayal edilen buruna daha kolay kavuşulabiliyor" diye konuştu.

"Rinoplasti ameliyatlarında cinsiyet faktörü büyük rol oynar"

Cinsiyet faktörünün ameliyatlarda büyük etki ettiğini kaydeden Dr. Hardal, "Bu sebeple kadınlara uygulanan estetik burun ameliyatları erkeklerinkinden farklılıklar gösterir. Kadınların anatomik yapısı ve operasyondan beklentileri erkek hastalarınki ile aynı olmadığından, elde edilecek sonucun da maskülen olmaması gerekir. Kadın hastalar burun şekillerinin güzel olması haricinde doğal durmasına da önem verirler. Burnun yüz bölgesinde öne çıkan bir organ olması sebebiyle, ameliyattan beklenen sonuç da yüze uyumlu ve mükemmel bir bütünlük sağlamasıdır. Kadınların yüz anatomisi yuvarlak, kıvrımlı ve ince hatlıdır. Ayrıca burun yüzeyleri içbükey şeklinde ve daha küçüktür. Bu nedenle estetik burun ameliyatında kadının burun ölçüsü ve çizgileri çok belirgin olmamalı, burun sırtı ise hafif açılı olmalıdır. Kadınlarda ideal burun açısı hakkında birçok çalışma yapılmış olsa da, en uygun açının (burun-dudak açısı) 95-120 arasında olduğu saptanmıştır" ifadelerini kullandı.

"Burnun yüz ile olan ilişkisi ve yüzün kemik yapısı mutlaka bir bütün olarak ele alınmalıdır"

Her hastanın yüz yapısının ve burun problemi farklı olduğunu belirten Dr. Hardal, "Uygulanacak operasyon bu kriterler göz önüne alınarak planlanmalıdır. Estetik burun ameliyatı öncesi burnun yüz ile olan ilişkisi ve yüzün kemik yapısı mutlaka bir bütün olarak ele alınmalıdır. Burunda yapılan dikey değişiklikler veya burnun orta kısmının uzun bırakılması yüzün uzun ya da kısa görünmesine yol açabilir. Burun hem ön cepheden hem de profilden bakıldığında yüze uyumlu olmalıdır. Eğer hasta büyük bir burun yapısına sahipse alın-çene açısına dikkat edilmelidir. Üst, orta ve alt yüz açıları bozuk bir hasta ise de, ilk önce oransal bozuklukları göz önüne alınmalıdır. Sadece alt yüzün uzun olduğu vakalardaysa burun çok kısaltılmamalıdır. Alın, burun ve çene bölgeleri arasında uyumsuzluk söz konusu ise de burun estetiği yapılırken çene ucu estetiği de yapılabilir. Kısaca özetlemek gerekirse yapılacak yeni burnun hastanın yüzüne uyumlu olması ve doğal durması “ilk koşul” olmalıdır. Detaylı yüz analizi yapılmadan, burnun karakteristik özellikleri tanımlanmadan yapılan cerrahi müdahale sağlıklı olmayacağı gibi estetik de görünmeyecektir. Bu noktada operasyonu yapacak hekimin doğru seçilmesi oldukça önemlidir. Yanlış ellerde yapılacak herhangi bir operasyon burun yapısında dönüşü olmayan problemlere yol açabilir" şeklinde konuştu.