Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Belma Kalaycı; hipertansiyonu, sebeplerini, belirtilerini ve tedavisini anlattı.

Hipertansiyonun kalp dışında birçok organı etkilediğini belirten Kalaycı şunları söyledi:

“Hipertansiyonu kan basıncının organlara zarar verebilecek ölçüde yükselmesi olarak tarif edebiliriz. Koroner arter hastalığının da en önemli beş risk faktöründen biri olan hipertansiyon beyin, böbrek ve göz başta olmak üzere kalp dışında da birçok organı etkiler. Hipertansiyon tüm dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Artan kan basıncı damar iç yüzeyindeki endotel denen tabakayı zaman içerisinde bozar. Bu tabakadaki hasar ateroskleroz denen damar sertleşmesine yol açar. Damar sertleşmesi gelişen damarda zaman içerisinde daralmalar gelişebildiği gibi ani olarak pıhtı ile tıkanmaya da yol açabilir.”

“Her üç kişiden biri hipertansiyon hastası”

Türkiye’de her üç kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğunu söyleyen Kalaycı, “Ülkemizde yapılan bir çalışmada erişkinler arasında 3 kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğu tespit edilmiştir. Bu hastaların sadece yüzde 40’ının hastalığının farkında olduğu da bu çalışmada tespit edilmiştir. Diğer ülkelerde de oranlar ülkemize benzerdir. Tanısı oldukça basittir. Sfingmomanometre denen aletlerle kan basıncı ölçümü yapılarak tanı kolayca konabilir. Evde tansiyon takibi, muayenede tansiyon ölçümleri ya da 24 saat kan basıncı ölçümü (ambulatuvar) yapabilen cihazlar ile tanı konabilir. Evde yapılan ölçümler ile tanı konacak ise 1 hafta günde iki kez ölçüm alınarak takip yapılmalı ve sonuçta ortalama değerlerine göre tanı konmalıdır. Tüm erişkinlerin özellikle 35 yaşından sonra 1 kez tansiyonunu ölçtürmeleri önerilir. Tansiyon değerleri normal aralıkta ise 2 yılda bir tansiyon ölçümü önerilir” şeklinde konuştu.

“Düzenli egzersiz yapılmalıdır”

Yrd. Doç. Dr. Belma Kalaycı, hipertansiyon hastalarına yapmaları gerekenleri ise şöyle sıraladı:

“Hipertansiyonu olan kişilerin hepsinin uygulaması gereken yaşam tarzı değişikliği önerileri vardır. Bu önerilerin her biri kan basıncını belli oranlarda düşürür. Günde 6 gramdan az tuz tüketilmelidir. Sofrada tuz tüketimi önerilmez. Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Haftada en az 3-4 kez 30-45 dakika tempolu yürüyüş en kolay yapılabilecek egzersizdir. Sigaranın ve alkolün bırakılması kan basıncında belirgin düşüş sağlar. Kilo kontrolü ile obez kişilerde verilen 1 kilo ile 1.6 mm Hg’lık kan basıncı düşüşü sağlanabilir.”